Türkiye, sessiz sedasız ama ülkenin dört bir yanında binlerce hayatı kökten etkileyecek, geleceği şekillendirecek ve umut kapılarını ardına kadar aralayacak devasa bir adımın eşiğinde. Toplumun en önemli ve hassas kesimlerinden biri için atılan bu beklenmedik adım, sadece bir yönetmelik değişikliği olmanın çok ötesinde, kapsayıcılık ve eşit fırsatlar adına tarihi bir dönüm noktası vadediyor. Bu gelişme, yıllardır beklenen, hayati öneme sahip bir dönüşümün habercisi olarak kayıtlara geçebilir. Onlara yeni bir soluk, yeni bir başlangıç sunan bu kararın tüm detayları, nasıl bir dönüşüm başlatacağı ve bu değişimin ardındaki asıl büyük etki, makalemizin ilerleyen kısımlarında, heyecanınızı dorukta tutacak bir şekilde tüm açıklığıyla gözler önüne serilecek; okumaya devam edin ve bu sessiz devrimin ne anlama geldiğini ilk ağızdan öğrenin!

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımızın hibe projelerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla son derece kritik bir hamle yaptı. Kurumun sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamaya göre, yılda sadece iki kez yapılan hibe başvuru sayısı, artık tam altıya çıkarılarak süreç sürekli hale getirildi. Bu çığır açan değişiklik, "Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Tahsil Edilen İdari Para Cezalarını Kullanmaya Yetkili Komisyona Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle resmileşti. 12 Temmuz 2025 tarihli bu gelişme, ekonomik fırsatlara ulaşmada yaşanan bürokratik engelleri ortadan kaldırma yönünde atılmış somut bir adım olarak dikkat çekiyor.

Atılan bu önemli adımlar sadece başvuru sayısının artırılmasıyla sınırlı kalmadı. Engelli ve eski hükümlülerin hibe projelerine erişimini daha da kolaylaştırmak amacıyla, daha önce zorunlu olan İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kuruluna hibe projelerini sunma mecburiyeti de kaldırıldı. Bu, başvuru sürecini sadeleştirerek vatandaşlarımızın üzerindeki yükü azaltmayı hedefliyor. Ayrıca, zihinsel engelli bireylerin istihdamına odaklı yepyeni bir proje türü olan "Destekli İstihdam Projesi" de eklenerek, destek mekanizmaları çok daha kapsayıcı hale getirildi. Hibe projeleri, sınırlı kaynakların en etkili ve verimli şekilde kullanılması prensibiyle yeniden düzenlendi, böylece daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir istihdam yapısının birlikte inşa edilmesi hedefleniyor. Türkiye'nin dört bir yanından gelen güncel haberleri ve ekonomik gelişmeleri takip etmek, değişen yönetmelikleri ve halka yansıyan etkilerini anlamak adına https://www.avazturk.com gibi güvenilir haber kaynaklarını düzenli olarak ziyaret etmek büyük önem taşımaktadır.

Bu yeni yönetmelik, yalnızca istihdam süreçlerini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımıza yönelik devletin destek politikasında paradigma değişikliğinin sinyallerini veriyor. Daha önce yılda sadece iki kez açılan ve kısıtlı bir zaman diliminde başvuru yapılabilen bir sistemden, yıl boyunca sürekli başvuru imkanı sunan bir yapıya geçilmesi, fırsat eşitliği ve sosyal entegrasyon açısından devrim niteliğinde bir gelişme. İŞKUR'un bu kararı, "Engelliler", "Destek Ödemesi" ve "Hibe Desteği" etiketleriyle öne çıkan bu konuların, kamuoyu gündeminde ne denli büyük bir yer tuttuğunu ve bu kesimlerin toplumsal hayata katılımlarının ne kadar önemsendiğini de gösteriyor. Bu adımlar, sadece maddi bir yardım sağlamanın ötesinde, engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımızın kendi işlerini kurma, topluma aktif bireyler olarak katılma ve yaşam kalitelerini artırma potansiyellerini önemli ölçüde güçlendiriyor.

Peki, bu yönetmelik değişikliği sadece bir "iyileştirme" mi, yoksa toplumun belirli kesimlerinde sessiz bir çığır açma potansiyeli taşıyan çok daha büyük bir dönüşümün başlangıcı mı? İşte, yazımızın başından beri adım adım yaklaştığımız, Türkiye'nin istihdam haritasını baştan yazacak o ASIL BÜYÜK DEĞİŞİM şimdi tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor: Bu düzenlemeler, sadece başvuru sayısını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda erişimi kolaylaştırarak ve yeni proje türleri ekleyerek, on binlerce engelli ve eski hükümlü vatandaşımızın ekonomik bağımsızlığına giden yolu açacak, onlara kendi kaderlerini yazma ve hayallerini gerçeğe dönüştürme fırsatını sunacak muazzam bir güçlendirici mekanizma yaratıyor! Bu, Türkiye'nin sosyal devlet anlayışında bir dönüm noktası, bir hibe programından çok daha fazlası; toplumun her kesiminin potansiyelini serbest bırakmaya yönelik, adeta bir "fırsatlar devrimi" başlatacak olan asıl büyük ve heyecan verici gelişmedir!