Türkiye'den ABD'ye çok sert uyarı!

Türkiye'den ABD'ye çok sert uyarı!

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD'nin Rakka'da terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG ile iş birliği olasılığına ilişkin, 'Suriye'nin geleceği için bu tür iş birlikleri çok tehlikeli ve risklidir.' dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

ABD yönetiminin "Suriye'deki vahşi iç savaşın bitirilmesi" yönündeki açıklamaları hakkında Çavuşoğlu, Suriye'deki vahşi savaşı durdurmak için çok geç kalındığını söyledi.

Ateşkes ve çözüm için birçok çaba sarf edildiğini ancak halen ihlallerin devam ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, biran evvel ateşkesin tam olarak sağlanması ve siyasi çözümün başarılması gerektiğini ifade etti.

Rakka operasyonu

Rakka operasyonuna ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, sayısı az da olsa Münbiç'te hala YPG unsurlarının bulunduğunu anımsattı.

Münbiç'in çok büyük bölümünün Arap olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bölge halkının sadece yüzde 2'sinin Kürt olduğunu, bunun da önemli bölümünün YPG tarafından sürgüne gönderildiğini, YPG dışında bölgede Kürt kalmadığını vurguladı.

Çavuşoğlu, "Bu şartlarda halen Münbiç'te bir Türk askeri operasyonu mümkün mü? ABD, Rakka'da eğer PYD/YPG ile Türkiye olmaksızın operasyonda ısrar ederse Türkiye'nin tepkisi ne olacak?" sorusuna karşılık, Türkiye'nin tepkisinin ne olacağının ABD'li muhataplarına iletildiğini hatırlattı.

Mevlüt Çavuşoğlu, "Suriye'nin geleceği için bu tür iş birlikleri çok tehlikeli ve risklidir. Suriye'nin birliği ve bütünlüğünü de sağlamaz. ABD'nin, sadece Rakka'yı temizlemekle değil Suriye'nin geleceğini planlamakla yükümlü olduğunu da bilmesi lazım. Bilmemiz lazım. Bunu da hep birlikte başarmamız lazım. Terör örgütleriyle değil." ifadelerini kullandı.

"Anlaşmaları gözden geçirmek en büyük hakkımız"

Avrupa Birliği (AB) ile vize muafiyeti sürecine değinen Çavuşoğlu, bu konuda şartların yerine getirilmesi noktasında henüz mutabakat sağlanmadığını anımsattı.

Çavuşoğlu, söz konusu 5 kriterle ilgili ne yapıp yapmayacaklarını yazılı olarak AB'ye vereceklerine dikkati çekerek, "Vize serbestisi, göç anlaşması ve geri kabul anlaşması birbirine bağlantılı anlaşmalardır, üçünün birden uygulanması gerekiyor. AB'den olumsuz cevaplar alırsak o zaman tüm bu anlaşmaları gözden geçirmek veya askıya almak da en doğal hakkımızdır." şeklinde konuştu.