Türkiye siyaseti, son günlerde birbiri ardına patlak veren krizler ve iddialarla sarsılırken, usta gazeteci Lale Özan Arslan'ın konuğu olan Siyaset Bilimci Doç. Dr. Fatih Yaşlı, gündeme bomba gibi düşecek açıklamalarda bulundu. Yaşlı, kamuoyunun dikkatinden kaçan ve son derece kritik bir öneme sahip olan bir meclis komisyonunun arkasındaki asıl ve gizli amacı deşifre etti. Bu öyle bir plan ki, hayata geçmesi durumunda Türkiye'nin sadece siyasi rejimini değil, geleceğini de kökünden değiştirebilir.

Bu makalenin ilerleyen satırlarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında sessiz sedasız ilerleyen ve pek çok kişinin "rutin bir çalışma" olarak gördüğü bu komisyonun, aslında ne kadar büyük bir siyasi projenin ilk adımı olduğunu okuyacaksınız. Fatih Yaşlı'nın analizleri, mevcut siyasi tartışmaların çok daha ötesinde, ülkenin yönetim sistemini kalıcı olarak dönüştürmeyi hedefleyen bir stratejinin parçalarını bir araya getiriyor.

Doç. Dr. Fatih Yaşlı, Lale Özan Arslan'ın programında, son dönemde sıkça tartışılan Rezan Epözdemir'in tutuklanması, Devlet Bahçeli'nin çıkışları ve sahte diploma skandalları gibi konuların aslında büyük resmin sadece küçük birer parçası olduğunu vurguladı. Yaşlı'ya göre asıl odaklanılması gereken yer, TBMM'de Kürt sorunuyla ilgili kurulan yeni komisyon. Yaşlı, bu komisyonun kamuoyuna sunulduğu gibi sadece sembolik bir "eve dönüş yasası" hazırlamakla kalmayacağını, çok daha derin bir amacı olduğunu iddia etti.

Fatih Yaşlı, nefeslerin tutulduğu o anlarda, komisyonun asıl ve nihai hedefinin altını çizdi. Ona göre iktidar, bu komisyonu zamanla yeni bir anayasa yapım komisyonuna dönüştürmeyi hedefliyor. Bu, uzun zamandır hedeflenen ve iktidarın gücünü tam anlamıyla pekiştirecek olan en kritik hamle. Yaşlı, "Bu komisyonun asıl amacı," diyerek sözlerine başladı ve o şok edici gerçeği açıkladı: "Bu komisyon üzerinden yeni bir anayasa yapılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden adaylığının önündeki engellerin kaldırılması planlanıyor." Bu iddia, stüdyoda ve ekranları başında programı izleyenlerde soğuk duş etkisi yarattı. Yaşlı, bu planın sadece bir seçim stratejisi olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin anayasal düzenini ve rejimini kalıcı olarak mevcut iktidarın lehine dönüştürme projesi olduğunu belirtti.

Siyaset bilimci, CHP'nin bu komisyona katılımının riskli olmasına rağmen, sürecin dışında kalmamak ve içeride neler olup bittiğini kamuoyuna aktarabilmek adına stratejik bir hamle olduğunu da sözlerine ekledi. Yaşlı'nın bu çarpıcı analizleri, Türkiye'nin yakın gelecekte ne kadar kritik bir dönemece girdiğini ve siyasi satranç tahtasında oynanan oyunun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kamuoyu şimdi, bu "masum" komisyonun atacağı adımları ve siyasetin bu gizli plan karşısında nasıl bir pozisyon alacağını merakla bekliyor.