Türkiye siyaset sahnesi, son günlerde eşine az rastlanır bir gerilime tanıklık ediyor. Ülkenin en temel değerlerinden biri olan Cumhuriyetimiz üzerine dönen tartışmalar, bu kez beklenmedik bir aktörün, doğrudan adalet kurumlarını göreve çağırmasıyla zirveye tırmandı. Bu çağrı, sadece siyasi arenayı değil, kamuoyunu da derinden sarsarken, olayın detayları ve ardındaki sır perdesi merak uyandırıyor. Bu gelişme, sivil toplum örgütlerinden hukukçulara kadar geniş bir kesimin dikkatini çekmiş durumda ve siz de www.avazturk.com farkıyla bu haberin devamını soluksuz okumaya devam edeceksiniz.

Gündemi sarsan bu çıkışın sahibi, Cumhuriyeti hedef alan ve daha önce yaptığı açıklamalarla büyük tepki çeken bir siyasetçi. Kendisi, son günlerde "iftira ile çamur ve tantana" ile hedef alındığını iddia ediyor. Bu durumun sadece kendisini değil, "asrılık sıkıntılarla uğraşan devlet ve milletimizi" de rahatsız ettiğini belirtiyor. Bahsi geçen siyasetçi, özellikle "başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel olmak üzere ve birlikte organize bir şekilde hareket eden güruhun" saldırılarına maruz kaldığını dile getiriyor. Bu grubun kendisine karşı "hayvanat ve nebadatı da rahatsız edecek bir üslupla" bin türlü iftira, hakaret, tahkir ve tezyif içerikli saldırılar düzenlediğini öne sürüyor.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından, söz konusu siyasetçi, devletin ilgili tüm kurumlarını, başta Adalet ve İçişleri Bakanlıkları olmak üzere ve vatansever iletişim merkezleri medya kuruluşlarını göreve çağırdı. En dikkat çekici olanı ise "hassaten bütün cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyorum" ifadesi oldu. Bu çağrı, siyasi bir tartışmanın ötesine geçerek, hukuki bir boyuta taşınması talebini net bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle "Demediği bir şeyi dedi gibi gösterip, milleti niye tahrik edip hedef gösteriyorsunuz, niye gündemi zehirliyorsunuz, amacınız nedir?" sorularıyla savcıların, kendisine yönelik iddiaları yayanları sorgulamasını istiyor. Bu durum, Türkiye'nin gündemini adeta esir alan bu tartışmanın, hukuki merciler nezdinde de mercek altına alınma ihtimalini güçlendiriyor ve tüm bu gelişmeler www.avazturk.com ekranlarında sizlere ulaşıyor.

Söz konusu siyasetçi, cumhuriyet savcılarından beklentilerini daha da ileri taşıyor. Ona göre, savcılar, bu "kirli akıl ve dil sahiplerine" şu soruları yöneltmeli: "Bu kirli provokasyonu niye yapıyorsunuz ve bu kirli provokasyonu yapmayı size kim emretti? Kimden talimat aldınız..? Bu provokasyonu, yalanlarla dolu tahkiratı, ithamları ve açık iftiraları yapmakta amacınız nedir?". Bu ifadeler, ortadaki tartışmanın basit bir polemikten öteye, daha derinlemesine bir "provokasyon" ve "talimat" meselesine işaret ettiğini düşündürüyor. Siyasetçinin bu kadar net ve sert ifadelerle savcıları göreve çağırması, meselenin kamuoyunda yaratacağı etkiyi daha da artırıyor ve adeta bir hukuki hesaplaşmanın sinyallerini veriyor.

Peki, AKP'li Ahmet Hamdi Çamlı'yı ve tüm Türkiye'yi böylesine geren, Cumhuriyet savcılarını dahi göreve çağırmasına neden olan o "bin türlü iftira" ve "çamur ve tantana içerikli saldırıların" temelinde ne yatıyor? Kaynaklardan gelen bilgilere göre, AKP'li Ahmet Hamdi Çamlı'nın, "Cumhuriyeti hedef alan ve 1923 için kanlı darbe diyen" açıklamaları, bu devasa tartışmanın fitilini ateşleyen asıl neden oldu. Kendisi, bu sözleri söylediği iddiasıyla "Cumhuriyete hakaret etti, kanlı darbe dedi" gibi suçlamalarla hedef alındığını iddia ederken, aslında tüm bu tartışma zinciri, Çamlı'nın bizzat 1923'ü "kanlı darbe" olarak nitelendiren ve Cumhuriyeti hedef alan ifadelerinden kaynaklanıyor. Yani, savcıları göreve çağırmasının asıl nedeni, bizzat kendi yaptığı açıklamalarla ilgili "demediği bir şeyi dedi gibi gösterilme" iddiaları değil, tam aksine bu ifadelerin kamuoyunda yarattığı büyük tepki ve kendisine yönelik karşı eleştiriler oldu. Bu durum, Türkiye'nin siyasi ve hukuki tarihinde nadir görülen bir 'çağrının' merkezinde yer alıyor. Tüm bu detaylar ve gelişmeler için www.avazturk.com'u takip etmeye devam edin; çünkü bu haber, sadece bir siyasi figürün çağrısı değil, aynı zamanda Türkiye'nin geçmişine ve geleceğine dair büyük bir tartışmanın da habercisi olabilir!