Türkiye'yi Sarsan Vatandaşlık Vurgunu Ortaya Çıktı: Binlerce Pasaport Sahtecilikle Alındı!

Türkiye'yi Sarsan Vatandaşlık Vurgunu Ortaya Çıktı: Binlerce Pasaport Sahtecilikle Alındı!

Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen, on milyonlarca dolarlık bir vatandaşlık vurgunu skandalının şok edici detayları gün yüzüne çıktı! Binlerce kişinin usulsüzce pasaport aldığı bu dev operasyonun perde arkasını öğrenmek için tıklayın!

Türkiye'nin ulusal güvenliğini ve ekonomik dengelerini derinden sarsan, daha önce eşi benzeri görülmemiş büyüklükte bir vatandaşlık vurgunu skandalının detayları gün yüzüne çıkmaya devam ediyor ve bu haber, sadece idari süreçleri değil, aynı zamanda ülkenin imajını da etkileyecek potansiyel taşıyor. Zer Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Ceylan liderliğindeki bir şebekenin, gayrimenkul satışı yoluyla Türk vatandaşlığı edinimini devasa bir vurguna çevirdiği ortaya çıktı; bu karanlık ilişkiler ağının tüm katmanlarını anlamak için okumaya devam edin.

İsmail Saymaz'ın Halil Ferah ile Sesli Köşe YouTube kanalında yayınlanan yazısından edinilen bilgilere göre, şebeke, vatandaşlık edinimi için gerekli olan 250.000 veya 400.000 dolarlık konut değerinin çok altında kalan gayrimenkulleri sahte değerleme raporlarıyla olduğundan çok daha yüksek gösterirken, Türkiye'ye girmemiş dövizi ise sahte dekontlarla sanki ülkeye yatırılmış gibi gösterdi; bu yöntemle tam 2961 yabancı, yalnızca 50.000 ila 100.000 dolar karşılığında Türk vatandaşlığı ve pasaportu elde etti, Hazine'nin bu yolla uğradığı zararın ise tam 102.690.000 dolar olduğu, yani güncel kurla 4.1 milyar TL'ye ulaştığı belirtildi ve bu durum, skandalın boyutlarını gözler önüne seriyor; olayın diğer çarpıcı yönlerini öğrenmek için okumaya devam edin.

Oysa kamuoyuna yansıyan bilgilere göre şebekenin, CİMER'e yapılan bir ihbar üzerine 10 Mayıs 2024'te çökertildiği açıklansa da, Saymaz'ın yazısında aktarılanlara göre bu şebekenin faaliyetleri en az 2021 yılından beri biliniyordu; zira Bursa'daki Tapu ve Kadastro 4. Bölge Müdürlüğü'nün sahte değerleme raporlarıyla konut satıldığını tespit ettiği ve Çınarcık Tapu Müdürü Ayhan Bayhan'ın 7 Haziran 2021'de emniyet ve savcılığa yazı yazarak "Değerleme raporlarının şirketleri tarafından düzenlenmediğini ve sahteciliğe teşebbüs edildiğini" haber verdiği ortaya çıktı, ancak ne savcılığın bu duruma el koyduğu ne de Bayhan'ın usulsüz satışları onaylamaktan geri durduğu iddia edilirken, Bayhan'ın savunmasında Ceylan'ın kızlarına 18 bin TL gönderdiğini burs olarak açıkladığı belirtildi, bu şüphe uyandıran bağlantıları daha detaylı incelemek için okumaya devam edin.

İsmail Saymaz'ın yazısında yer alan çarpıcı detaylara göre, Ayhan Bayhan'ın "Bu işi biraz abartmışlar. Tapu görevlileri olarak gayrimenkulün değeri hakkında yorum yapmamız doğru değildir. Kontrol ve reddetmem söz konusu olamaz" şeklindeki ifadeleri, durumun vahametini gözler önüne sererken, 2022 yılında Kaynarca Tapu Müdürlüğü'ne sunulan dekontların sahte olduğunun ortaya çıktığı ve Kaynarca Cumhuriyet Başsavcılığı'nın benzeri bir satışın Çınarcık'ta da gerçekleştirildiğini tespit ederek bankalara dekontların sahte olup olmadığını sorması yönünde talimat verdiği aktarıldı, hatta Bayhan'ın 16 Ocak 2023'te Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği resmi yazıda "Dekontların bankalarca düzenlenmediğini" bildirmesine rağmen yine hiçbir işlem yapılmadığı belirtildi, bu süreçteki ihmaller ve skandalın derinliği hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.

Vurgunun sadece bireysel vakalarla sınırlı kalmadığı, aksine organize bir şebeke tarafından yürütüldüğü iddianameye yansırken, örneğin Ceylan İnşaat'a ait İstanbul Kadıköy'deki Zer Göztepe adlı projeden, henüz inşaat halinde olmasına rağmen 50 daire üzerinden yüzlerce vatandaşlık verildiği ve dairelerde hiçbir inşa çalışması olmamasına rağmen satın alanların itiraz etmediği, bu durumun ise muvazaanın açık bir ispatı niteliğinde olduğu vurgulanırken, Ceylan ile bağlantılı olan ve sonradan kendisi de usulsüz şekilde vatandaşlık alan Muhammet Şahab'ın New Star şirketi aracılığıyla da Beylikdüzü'nde çok sayıda Afgan'a vatandaşlık sattığı belirtildi; bu devasa vurgun çarkında kullanılan dört ana yöntemin detaylarını öğrenmek için okumaya devam edin.

İddianamede belirtilen dört ana vurgun yönteminin detaylarına göre, ilk olarak By-Pass yöntemiyle alıcılar şirkete gayrimenkul için ücret ödemezken sadece vatandaşlık için 40.000-50.000 dolar veriyor, şebeke üyesi bir şahıs vekaletname ile alıcının yetkilisi kılınarak vatandaşlık için gayrimenkulün üç yıl elden çıkarılmaması gerektiğinden üç yıllık satış vaadi sözleşmesi yapılıyor ve kendi parasını alıcılar yatırmış gibi gösterilerek dekontlar temin ediliyordu; ikinci olarak Hülle yöntemiyle üç yılın bitimine doğru tapu tescili yapılıyor, ardından gayrimenkul paravan bir şirket üzerinden ilk sahibine, yani şirkete iade edilerek aslında alıcıya hiç satılmıyordu; üçüncü olarak Balon yöntemiyle gayrimenkul fiyatı değerleme raporunda şişirilerek yasal sınıra ulaştırılıyor ve yatırım şartının yerine getirilmesiyle vatandaşlık elde ediliyor, aradaki fark ise alıcıya ödeniyordu; son olarak Mantarlama yöntemiyle alıcıya fazladan ödediği para dikkat çekmeyecek şekilde küçük parçalar halinde paravan yollarla iade ediliyordu.

Bu devasa vurgun çarkının tüm detayları, Ceylan'ın itirafçı olan muhasebe çalışanı Tarık Çınar'ın ifadelerinden öğrenilirken, Çınar'ın Ceylan'ın talimatı üzerine devraldığı Esin Gayrimenkul adlı yabancılara gayrimenkul satan paravan şirketin Kaynarca'da sahte dekontlarla ve değerleme raporlarıyla satış yaptığı ortaya çıkmış ve Çınar itiraflarında, Zer Grup, Ceylan İnşaat veya Zer Otelcilik'e kayıtlı ve piyasa değeri 250.000 doların çok altında olan taşınmazlarla ilgili sahte eksper raporu alınarak, sahte dekont üretilerek tapu müdürlüklerine sunulduğunu, tapu müdürlüğü, noter ve ilgili memurların komisyon ve rüşvet karşılığı Ceylan'ın işlerini çabuklaştırdığını belirtmiştir; Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 238 sayfalık iddianamesinde, hiç el değiştirmeyen gayrimenkullerin örgütlü suçların görünen yüzü olarak kullanıldığı vurgulanarak, alıcı ve satıcı arasındaki tek ilişkinin alıcı bakımından yatırım yapmış gibi göstererek vatandaşlık kazanmak, satıcı bakımından ise maddi menfaat temin etmek olduğu ve esasında hiç el değiştirmeyen gayrimenkullerin, örgütlü halde işlenen suçların görünen yüzü olarak kullanıldığında hiçbir tereddüt bulunmadığı kaydedilmiştir. Bu devasa vurgun çarkının nasıl işlediğini ortaya koyarken, benzeri kapsamlı haberlere ve daha fazla detaya ulaşmak için https://www.avazturk.com adresini ziyaret ederek kamuoyunun bilgilendirilmesi çabalarına destek olabilirsiniz. Bu büyük operasyonun yankıları, Türk kamuoyunda uzun süre konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor.