Yapay Zeka Arenasında Nefes Kesen Güç Savaşı
OpenAI'ın GPT-5 ve O3 Pro atılımları, Meta'nın süper yapay zeka laboratuvarı kurması ve Nvidia'nın iklim tahmini teknolojisiyle başlayan devrim, teknoloji dünyasında eşi benzeri görülmemiş bir rekabeti tetikledi. Microsoft ile OpenAI arasındaki devasa...
Teknoloji dünyası, yapay zeka alanında yaşanan çığır açıcı gelişmelerle adeta soluksuz bir yarışa sahne oluyor. Son dönemde art arda duyurulan yenilikler, bu dijital devrimin sadece bir başlangıç olduğunu ve insanlığın geleceğini kökten değiştirecek bir sürecin içine girdiğimizi gösteriyor. Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusu, bu heyecan verici gelişmeleri aktarırken, özellikle OpenAI'ın yeni modeli GPT-5'in bu yaz duyurulacağını ve şimdiden O3 Pro ile rakiplerini geride bıraktığını belirtiyor. Bu gelişmeler, sadece şirketlerin değil, tüm dünyanın merakla takip ettiği bir "teknoloji turu"nun kapılarını aralıyor. Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından okuyucularımızın merakla beklediği bu detaylı haber makalesinin ilerleyen bölümlerinde, yapay zekanın karanlıkta kalmış yönlerini, devler arasındaki güç savaşlarını ve hayatımıza etkilerini tek tek ele alacak, www.avazturk.com farkıyla size bambaşka bir bakış açısı sunacağız. Peki, bu baş döndürücü hızla ilerleyen teknoloji arenasında neler oluyor ve gelecekte bizleri nasıl bir dünya bekliyor? Bu soruların cevabı, şaşırtıcı ayrıntılarla birlikte bu yazının devamında gizli.
OpenAI, bu devrimci adımların öncüsü konumunda. GPT-5'in duyurusundan önce tanıtılan O3 Pro modeli, Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusunun ifadelerine göre, mevcut diğer modellerin fiyatlarına kıyasla tam %80 daha düşük bir maliyetle sunuluyor ve bu, teknolojinin geniş kitlelere ulaşması adına devasa bir adım. Bu modelin en çarpıcı özelliği ise bir akıl yürütme modeli olması ve yapılan testlerde Google ile Anthropic gibi güçlü rakiplerini bile geride bırakması. O3 Pro'nun kullanım alanları da oldukça geniş; matematik, bilim ve programlama gibi teknik alanlarda güvenilirliğinin ve performansının arttığı, daha uzun süre düşünmek için tasarlandığı belirtiliyor. Hatta doktora düzeyinde matematik ve bilim görevlerinde olağanüstü iyi sonuçlar verdiği, değerlendiricilerin de bu testlerde bu alanlarda çok iyi sonuçlar aldıklarını doğruladığı ifade ediliyor. O3 Pro, web arama ve veri analizi gibi araçları kullanabiliyor olsa da, bu işlemlerin daha yavaş gerçekleştiği, ancak görüntü oluşturma ve kanvas gibi özelliklerin henüz bu modelde kullanılamadığı belirtiliyor. Model, şu anda ChatGPT Pro ve Team kullanıcılarına açık durumda, enterprise ve EDU müşterilerine ise önümüzdeki günlerde erişime açılacak. Yapılan testler, O3 Pro'nun önceki modelden çok daha akıllı olduğunu ve diğer "öncü frontier modellerden" bile farklı hissettirdiğini gösteriyor. Bu sürümün en şaşırtıcı yanı ise, zeka ve yeteneklerindeki devasa sıçramaya rağmen eski modellere göre hala daha uygun fiyatlı olması.
Yapay zeka arenasında yalnızca OpenAI değil, diğer teknoloji devleri de iddialı hamleler yapıyor. Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusu, Meta'nın bir süper zeka laboratuvarı kurduğundan bahsediyor ve bu laboratuvarın başında Scale AI'ın %49 hissesini satın alarak Alexander Weng'i, hem CEO'su hem de kurucu ortağını, getirdiğini aktarıyor. Bu laboratuvarda 50 araştırmacı görev yapacak ve hatta OpenAI'dan bile araştırmacılar transfer etmeye çalıştıkları, 100 milyon dolarlık bonus ikramiyeler gibi cazip teklifler sundukları söyleniyor. Bu iddiaları Sam Altman'ın kardeşinin de yaptığı bir konuşmada dile getirdiği belirtiliyor. Mark Zuckerberg'in bu konudaki azmi, Llama 4 modelinin performansının biraz hayal kırıklığı yaratmasından kaynaklanıyor olabilir; zira Zuckerberg, yapay zeka konusunda, özellikle de süper yapay zekaya giden yolda ilk olmak istediğini açıkça ifade ediyor.
Bu devrim niteliğindeki gelişmeler sadece yazılım alanında değil, iklim bilimi gibi yaşamsal konularda da kendini gösteriyor. Nvidia, "Climate in a bottle" (Seabattle) adını verdiği yeni bir modelle karşımıza çıktı. Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusu, bu modelin dünyanın herhangi bir yerindeki atmosferik koşulları 30 yıl öncesinden tahmin edebildiğini belirtiyor. Özellikle tarım ve iklimle alakalı işlerle uğraşanlar için büyük önem taşıyan bu model, don veya dolu yağışı gibi beklenmedik koşulların büyük zararlara yol açmasını engelleyebilir. Yapay zeka ile önümüzdeki senenin gün be gün hava durumunu bilebilmenin, tarım stratejilerini tamamen değiştirebileceği ve hatta değişen iklim koşullarına göre farklı ürünler yetiştirilebileceği düşünülüyor. Nvidia'nın Seabattle modeli, geçmişteki iklim verilerini kullanarak 30 yıl öncesinden bugünün iklimini yeniden inşa ediyor ve geleceğe dair tahminler geliştiriyor. Bunu yaparken, geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı, verimli ve yüksek çözünürlükle çalışıyor. Son 50 yıla ait uydu gözlemleri, atmosferik ölçümler, deniz yüzey sıcaklıkları, rüzgar, nem ve basınç gibi meteorolojik parametreleri kullanarak eğitilen bu model, yüksek çözünürlüklü fiziksel simülasyonları da entegre ediyor. Yani model, geçmişi adeta öğreniyor ve 90'lardaki hava koşullarını bile yüksek çözünürlükte taklit edebiliyor. Bu yapay zeka, dijital bir ikiz üreterek geçmişi taklit ediyor ve tarih tarih atmosfer basıncının, deniz yüzeyindeki sıcaklıkların ne olduğunu yapay olarak üretebiliyor. Geleneksel iklim modelleri petabytlarca veri ve süper bilgisayar işlem gücü gerektirirken, Seabattle aynı örneği 3.000 kat daha az veriyle, çok daha az enerjiyle ve binlerce kat daha hızlı simüle edebiliyor.
Bu teknolojik ilerlemelerin ardında ise büyük bir güç savaşı yatıyor. Özellikle OpenAI ile Microsoft arasındaki gerilim, teknoloji dünyasında bomba etkisi yaratıyor. Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusu, OpenAI yöneticilerinin, Microsoft'u rekabete aykırı davrandığı gerekçesiyle yargıya taşımayı düşündüklerini aktarıyor. OpenAI'ın 3 milyar dolar karşılığında satın aldığı WindSurf'ü Microsoft ile paylaşmak istememesi bu gerilimin temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Zira OpenAI, WindSurf'ü paylaşırsa Microsoft'un kendi lehine kullanarak rekabette öne geçeceğinden endişeleniyor. OpenAI'ın temel endişeleri, yapay zeka teknolojilerinin kontrolünü, kendi bağımsızlığını ve gelecekteki yönetimini kaybetme korkusu etrafında şekilleniyor. Microsoft'un 2019 yılından beri OpenAI'ın en büyük yatırımcısı olması (başlangıçta 1 milyar dolar, daha sonra milyarlarca dolar daha yatırım yaptı) ve Azure'un OpenAI'ın bulut sağlayıcısı olması, Microsoft'a önemli bir hakimiyet alanı sağlıyor. Microsoft'un, OpenAI'ın yapay genel zeka alanındaki tüm yeniliklerini kendisine entegre ederek kendi yapay zeka teknolojilerinde avantaj elde etmesi, OpenAI tarafından rekabeti bastırmak olarak nitelendiriliyor ve bağımsızlıklarını engellediği düşünülüyor. Hatta OpenAI'ın kar amacı güden bir şirket olmak istemesi durumunda bile Microsoft'un onayını alması gerekiyor, ancak Microsoft'un bu konuda önlerini kestiği ve büyüme seçeneklerini kısıtladığı iddia ediliyor. Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusu, Microsoft'un OpenAI'ın kurumsal yeniden yapılanmasında ve bağımsızlığında da kısıtlamalar getirdiğini ve izin vermediğini belirtiyor. OpenAI, Microsoft'a gelecekteki kar haklarından vazgeçmeleri, özel bulut barındırma hizmetini sonlandırmaları ve WindSurf'ün tüm fikri mülkiyetinin OpenAI'a ait olması karşılığında, kar amacı güden bir şirket olduğunda %33 hisse teklif etti. Ancak Microsoft'un bu yeniden yapılandırmada veto hakkına sahip olması, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. OpenAI, Microsoft'un bu yaklaşımını, kendi satın almalarına ve teknolojisine erişim sağlamasıyla rakipsiz hale gelerek bir tekel olma yolunda ilerlemesi olarak görüyor ve bu anlamda Microsoft'u suçluyor. İkisi de aynı pazara sahip olduğu için aralarında artan bir rekabet ve çekişme var. OpenAI yöneticileri, Microsoft'un bu tekelci kontrolü ve rekabeti engelleyici uygulamaları sebebiyle Amerikan Federal Ticaret Komisyonu'na federal antitröst dosyalamayı düşünmeye başladılar. Onlar, Microsoft'un OpenAI'ın bağımsızlığını sınırladığını, rekabeti bastırdığını ve yapay zekanın geleceğini kontrol ederek antitröst ilkelerini ihlal ettiğini düşünüyorlar. Bu durum karşısında OpenAI, sadece Microsoft'a bağlı kalmak istemediği için Google'dan da bulut desteği almaya başladı. WindSurf'ü paylaşmak istememeleri ve hızlı bir şekilde kar amacı güden bir şirket yapısına dönme istekleri de bu gerilimin temelini oluşturuyor. Bu arada, OpenAI çalışanlarının şu ana kadar 3 milyar doların üzerinde hisse senedi satarak nakde çevirdikleri de belirtiliyor.
Yapay zekanın yükselişi, iş dünyası ve toplumsal düzen üzerinde de derin tartışmaları beraberinde getiriyor. Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusu, Anthropic CEO'su Dario Amodei'nin "giriş seviyesi işlerin %50'sinin otomatikleşeceği" öngörüsüne, Nvidia CEO'su Jensen Huang'ın "temelden karşı çıktığını" aktarıyor. Huang, daha fazla iş olacağını ve işler otomatikleşse bile insanlara hala ihtiyaç duyulacağını, insanların yapay zeka ile beraber çalışacağını savunuyor. Bu, herkesin kendi ticari bakış açısıyla konuya yaklaştığını gösteriyor. Bu sırada, Meta'nın Scale AI'ı satın almasıyla Google'ın Scale AI ile çalışmayı sonlandırması gibi piyasa dinamikleri de değişiyor. New York eyalet senatosu, yapay zeka sistemlerinin yaygın zararlarını önlemek için büyük yapay zeka geliştiricilerinden bir güvenlik planı ve risk değerlendirmeleri yapmasını talep eden bir yasa kabul etti. Bu yasa, New York eyaletindeki şirketlerin yapay zekalarının avantajlarını anlatırken, dezavantajlarındaki değerlendirmeleri, risk değerlendirmelerini ve güvenlik sorunlarını sürekli olarak test edip yayınlamalarını zorunlu kılıyor. McKinszy'nin "Gen AI Paradoksu" isimli yeni raporu ise dikkat çekici bir gerçeği ortaya koyuyor: Şirketlerin yaklaşık %80'i yapay zekayı kullanmalarına rağmen, benzer oranda bir kazanç sağlayamıyorlar. Yapay zekanın farklı departmanlarda yoğun olarak kullanılmasına rağmen finansal sonuçlara yansımamasının nedeni olarak, şirketlerin yeniden dönüşmesi ve süreçleri "ajanların etrafında" yeniden inşa etmeleri gerektiği gösteriliyor. McKinsey raporu, özellikle bir liderlik sorunu olduğunu ve yukarıdan aşağıya doğru bir dönüşümün, yapay zeka ajanları vasıtasıyla yeniden bir yapılandırma yaratmak gerektiğini vurguluyor. Şirketler, yapay zeka ajanlarını departmanlarda kullanarak ve şirketi bu ajanlar etrafında yapılandırdıkları zaman esas olarak daha fazla verim ve kazanç görecekler. Google DeepMind'ın bir yapım stüdyosuyla birleşerek Tribeca Film Festivali'nde bir kısa filmlerini ön gösterimini yapması da yapay zekanın sanat alanındaki etkileşimini gösteriyor. "Ancestra" isimli bu ilk film, Google'ın Veo isimli video modelini kullanırken, canlı çekimlerle de birleşerek hibrit bir yapım sunuyor.
Peki, bu yapay zeka dalgasında bireyler ve şirketler nasıl konumlanmalı? LinkedIn'in kurucu ortağı Reed Hoffman, X üzerinden verdiği tavsiyelerde, mühendislik ve kod öğrenmenin ötesinde yapay zeka dalgasına nasıl hazırlanmamız gerektiğini açıklıyor. Hoffman, artık dinamik bir kariyer yolunun istendiğini, statik bir kariyer yolunun geçerli olmadığını belirtiyor. Ona göre, 97'deki kariyerimizi internetten veya 2008'de YouTube'dan korumanın mantıksız olduğu gibi, yeni bir teknoloji zirveye çıkmaya başladığında en iyi hamle o dalgayı sürmektir. Yani, şu anki yapay zeka dalgasını göz önünde bulundurarak onunla birlikte ne yapabileceğimizi düşünmek ve yeni teknolojileri benimsemek gerekiyor. Üst düzey yöneticiler için de yapay zekayı benimsemek büyük avantaj sağlayacak. Özellikle yeni mezunlara veya üniversitede okuyanlara seslenen Hoffman, kariyerlerini yapay zekaya karşı korumaya çalışmak yerine, yapay zekayla nasıl optimize edebileceklerini düşünmelerini öneriyor. Bu dalgada sadece mühendislik veya kodlama değil, bunun ötesinde bir "yapay zeka okuryazarlığı"nın önem kazandığını vurguluyor. Yapay zekanın kurumsal işlerde neye dönüşeceğini düşünmek, kendi becerileri yeniden tanımlamak, yeni beceriler edinmek, yeni hizmetler ve eğitimler talep etmek gerekiyor. Çiçek ile Teknoloji YouTube kanalının sunucusu, yapay zekanın ne olduğunu, nasıl kullanıldığını, nereye doğru gittiğini ve işleri nasıl dönüştüreceğini anlamanın, bu dünyada kazanacakların anahtarı olduğunu belirtiyor. Sam Altman'ın Aralık ayında tweetlediği gibi, ilk işi veya ilk fırsatı bulmak gittikçe zorlaşırken, özellikle giriş seviyesindeki işlere ihtiyaç kalmadıkça, şu anda ilk fırsatı yaratmak için çok doğru bir dönemdeyiz. Bilinen yapay zeka ürünlerine hakim olmak veya bu konuda ileri olduğunu belirtmek, kendi fırsatımızı yaratmanın bir yolu olacak. Yepyeni bir iş kurmak, iş fikri bulmak veya mevcut bir iş fikrini hayata geçirmek de bu dönemde çok daha kolaylaştı. Kişisel ağlar, bağlantılar ve tanıdıklarımız her zaman çok önemli olacak çünkü hala insanlarla çalışacağız; yapay zekayla kurulamayacak olan güven ve ilişkiler büyük değer taşıyor. Yapay zekayla daha fazla vakit geçirip onu anladıkça, kendimiz veya çevremiz için önemli bulduğumuz konular üzerinde çalışmak, yapay zekayı entegre ederek niş işler yapmak artık çok kolay. Bu yüzden, Reed Hoffman 5 senelik planlar yerine 6 aylık planlar yaparak denemeler yapmanın önemine işaret ediyor.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, teknoloji dünyasının sadece bir yenilik çağına değil, aynı zamanda nefes kesen bir varoluşsal mücadeleye girdiğini görmekteyiz! OpenAI ile Microsoft arasındaki bu derinleşen hukuki ve ticari savaş, sadece iki şirketin değil, yapay zekanın gelecekteki kontrolünün ve yönünün de belirleyicisi olacak! www.avazturk.com olarak bu dönüştürücü sürecin her anını yakından takip edeceğiz; zira, bu devler arası çarpışmanın ve yapay zekanın iş ve sosyal hayata sızışının nihai sonucu, insanlığın geleceğini radikal bir şekilde yeniden şekillendirecek ve belki de çok yakın bir gelecekte, hepimizin beklediğinden çok daha fazlasını değiştirecek!