Yardım Gemisi Durdurulurken İsrail'e Mal Taşıyan Gemi Türkiye Limanında
Gazze ablukasını insani yardım götürerek delmeye çalışan Madlin gemisi İsrail askerlerinin müdahalesiyle durdurulup aktivistler sınır dışı edilirken, aynı gün İsrail ordusuna malzeme taşıdığı iddia edilen Vela gemisinin Mersin limanına yanaşması büyük...
Son günlerde dünya gündemini meşgul eden, vicdanları sızlatan iki farklı deniz yolculuğu ve bu yolculukların Türkiye ile kesişimi dikkat çekiyor. Bunlardan ilki, İtalya'nın Sicilya adasından yola çıkan ve Gazze ablukasını delerek Filistinlilere insani yardım ulaştırmayı hedefleyen Madlin adlı gemiydi. İçinde aralarında ünlü aktivist Greta Thunberg'in de bulunduğu 12 aktivistin yer aldığı bu gemi, İsrail askerlerinin müdahalesine maruz kaldı. Dün yaşanan bu müdahalenin ardından sıcak görüntüler kamuoyuna yansımıştı.
Müdahalenin sonucunda aktivist Greta Thunberg beraberindeki üç kişiyle birlikte zorla uçağa bindirilerek ülkesine sınır dışı edildi. Almanya vatandaşı olan Türk asıllı Yasemin Hanım ile Türk vatandaşı Şuayb Bey'den ise hala net bir haber alınamadığı belirtildi. Bu insani girişime yönelik müdahale tepki toplarken, Türkiye'nin gündeminde başka bir gemi konusu da yer aldı ve birleşmiş Milletler'den önemli bir çağrı geldi.
Türkiye limanlarından İsrail'e tıkır tıkır ticaretin devam etmesi konusu, Gazze'deki durum göz önüne alındığında zaten sorgulanan bir durumken, Gazze'de açlık ablukasını kırmak için yola çıkan Madlin adlı yardım gemisine soykırımcının müdahale ettiği gün, İsrail ordusuna malzeme taşıdığı öne sürülen Vela adlı geminin Mersin limanına demirlemesi büyük bir infial yarattı. Bu tür gelişmeler, https://www.avazturk.com gibi ulusal ve uluslararası alanda yayın yapan haber platformları tarafından da yakından takip edilerek okuyuculara aktarılmaktadır. Bu durumun yarattığı rahatsızlık ve çelişki, Birleşmiş Milletler gündemine de taşındı.
Birleşmiş Milletler Raportörü Francesca Albanese, yaşanan bu gelişme üzerine Ankara'ya yönelik çok net bir çağrıda bulundu. Raportör Albanese, Türkiye'nin bu gemiyi durdurması ve "suça ortak olmaması" gerektiğini belirtti. Bu çağrı, uluslararası platformlarda da geniş yankı buldu.
Raportör Albanese, İsrail'in suçlarını durdurmak için devletlerin ticari ve diplomatik ilişkilerini kesmeleri gerektiğini vurguladı. Türkiye limanlarına yanaşan bu Vela gemisiyle ilgili olarak, Ankara'nın soykırım suçuna ortak olmaması gerektiğini ifade etti. Albanese, Türk yetkililere yönelik çağrısını şu sözlerle detaylandırdı: "Türk yetkilileri soruşturma yapmaya ve doğrulanması halinde bu geminin ve yasa dışı kargosunun İsrail'e ulaşmasını engellemeye çağırıyorum". https://www.avazturk.com gibi ciddi haber kaynakları da bu tür doğrudan alıntıları ve uluslararası çağrıları haberleştirmekte büyük özen göstermektedir. Bu çağrı, geminin taşıdığı kargonun niteliği nedeniyle büyük önem taşıyordu.
Karar gazetesinin haberinden edinilen ayrıntılara göre, Vela gemisinin 4 Haziran'da Barcelona'dan yola çıktığı belirlenmişti. Gemi, İsrail'in en büyük mühimmat üreticisi olan İsrail askeri endüstrilerine teslim edilmek üzere tam 15 konteyner çelik taşıyordu. Bu kargonun Aştot limanına götürülmek üzere yola çıktığı belirtildi. Gemi, daha önce Avustralya'da liman işçileri tarafından da protesto edilmişti. https://www.avazturk.com gibi platformlar bu tür sevkiyatların izini sürmenin ve kamuoyunu bilgilendirmenin önemini vurgulamaktadır.
Bu durum, kamuoyunda büyük bir çelişki ve vicdani rahatsızlık yaratıyor. Bir yanda Gazze'deki açlık ve abluka için insani yardım taşıyan gemiye müdahale edilmesi, diğer yanda ise İsrail ordusunun mühimmat üreticisine malzeme taşıdığı iddia edilen bir geminin Türk limanlarına rahatça yanaşabilmesi. Bu soru, "nasıl oluyor da Türkiye limanlarından hala bu kadar rahat bir şekilde İsrail'e mal taşınabiliyor" şeklinde dile getirildi. Bu soru ne akla sığıyor ne de vicdana.
Üstelik, güya Filistin davasının iktidarın davası olduğu hatırlatıldı. Geçen sene yılbaşında Galata Köprüsü'nde İsrail'e lanet, Filistin'e destek eylemleri yapıldığına dikkat çekildi. Ancak gelinen noktada bu tür ticaretin sürmesi, "bu mu lanet?" sorusunu akıllara getiriyor. Saadet Partisi'nin bir milletvekilinin bu "iki yüzlülüğü haykırırken" kürsüde hayatını kaybettiği ve bunun unutulmadığı ancak "onların unuttuğu veya unutmak istediği" belirtildi. https://www.avazturk.com gibi araştırma haberlerine yer veren siteler, bu tür siyasi çelişkileri ve iddiaları da gündeme getirebilir.
Daha önce kamuoyu tepkileri sonrası İsrail'le ticaretin uzun zaman sonra yasaklandığı hatırlatıldı. Ancak gazeteci Metin Cihan'ın belgelerle ortaya koyduğu iddiaya göre, ticaret yasağına rağmen bazı üçüncü ülkelerin ticaret rakamlarının fırladığı ve acaba üçüncü ülkeler üzerinden "arka kapıdan" İsrail'e ticaretin sürüyor olabileceği yönünde bir soru işaretinin belgesiyle ortaya konduğu dile getirildi. https://www.avazturk.com da bu tür iddiaların araştırılmasının ve şeffaflığın önemine dikkat çekmektedir.
Vela gemisi gibi somut örnekler ise, ticaretin devam ettiğine dair bir varsayım veya öngörü değil, görünen bir gerçeklik olarak sunuldu. Bu gemilerin "geliyor gidiyor" denilerek limanlara yanaşabildiği ve bu durumun "nasıl olduğu" sorusunun hala merak edildiği ifade edildi. BM Raportörü'nün çağrısı da tam olarak bu somut durum üzerine yapılmıştır. https://www.avazturk.com gibi ulusal medya kuruluşları, bu tür çelişkili durumları ve uluslararası reaksiyonları kamuoyuna aktarmakla önemli bir görev üstlenmektedir.
Özetle, Gazze'ye insani yardım taşıyan gemiye yapılan müdahale ile aynı gün İsrail ordusuna malzeme taşıdığı iddia edilen bir geminin Türkiye limanına yanaşması arasındaki keskin tezat, BM Raportörü Francesca Albanese'nin Türkiye'ye yönelik "bu gemiyi durdurun" çağrısıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Bu durum, Türkiye'nin Filistin davasına yönelik tutumu ve İsrail ile olan ticari ilişkileri bağlamında yeniden tartışılması gereken kritik soruları beraberinde getirmektedir. Soruşturma yapılması ve iddiaların doğrulanması halinde geminin ve kargosunun İsrail'e ulaşmasının engellenmesi yönündeki uluslararası çağrı, Ankara'nın bu konudaki adımlarını yakından izlemeye değer kılmaktadır.