Yargıtay'dan FETÖ davalarını etkileyecek emsal karar!

Yargıtay'dan FETÖ davalarını etkileyecek emsal karar!

FETÖ davalarında şüphelilerin terör örgütü üyesi olduğunu gösteren deliller arasına Yargıtay tarafından verilen kararla bir yenisi daha eklendi.

Askeriye içinde varlıklarını sürdürmeye devam etmek isteyen FETÖ'cüler, içerideki FETÖ'cülerle bağlantılarını ankesörlü telefonlar üzerinden devam etmeye çalışmışlardı. Ankesörlü bağlantının ortaya çıkmasının ardından askeriye mercek altına alındı. Güvenlik güçleri askeriyede bulunan ankesörlü telefonlar üzerinden askeriyede görev yapan FETÖ'cü askerleri tespit etti. 

FETÖ SORUŞTURMALARINDA 13 KRİTERE 1 KRİTER DAHA EKLENDİ

FETÖ soruşturmalarında savcıların tutuklanmasını talep ederek hakimliğe gönderdiği örgüt üyeleri için belli kriterler bulunuyor. Hakimler söz konusu örgüt üyesi şüpheliler için 13 kriteri göz önünde tutuyor. İşte o kriterler:

1- 17-25 Aralık sonrası eylemler. Bank Asya'da 2014 Nisan ayından sonra 4 bin TL ve üzeri para yatırıp en az iki ay tutmak. Bu kritere kredi veya bireysel emekliliği bulunan kişiler dahil edilmiyor.

2- Telefonunda ByLock programı tespit edilmesi. ByLock'u yoğun kullanan kırmızı ve turuncu listedekiler için bu durum tek başına delil olarak kabul edilirken, daha az kullanan mavi listedekilerin durumu diğer delillerle birlikte değerlendiriliyor.

3- Tanık, gizli tanık beyanları delil olarak değerlendirmekte ancak isimsiz ihbarlar delil olarak değerlendirilmemekte.

4- Örgüt tarafından belirlenen oran nispetinden maaştan her ay düzenli olarak örgüte himmet adı altından yardımda bulunulması.

5- FETÖ'cü üst düzey kamu görevlisi olanların çocuklarını tedbir amacıyla FETÖ'ye ait okul ve dershanelerine göndermedikleri değerlendiriliyor. Bunun için FETÖ'nün okul ve dershanelerine çocukların gönderilmesi delil olarak düşünülmüyor.

6- FETÖ'yle bağlantılı derneklerde yönetim ve denetim organlarında görev yapmak.

7- Kişinin öğrencilik yıllarında örgüte ait ev ve yurtlarında kalmış olması tek başına delil değil. Mezuniyetten sonra örgütle bağı olup olmadığına bakılıyor.

8- Örgüte bağlı TV kanallarının DIGITURK'ten çıkarılmasının ardından toplu halde DIGITURK aboneliklerini iptal edilmesi de delil sayılıyor.

9- Örgüte ait veya bağlantılı otellerde örgüt tarafından belli amaçlarla düzenlenen toplantılara katılmak. (HSYK seçiminden önce ve sonra yapılan toplantılar gibi)

10- Zanlının üzerinden 1 dolar çıkması, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek yan delil olarak kabul ediliyor.

11- Kişinin örgüt içinde tayin edilmesi delil olarak değerlendiriliyor.

12- KPSS, askeri veya polis okulu sınavları gibi kamu kurumlarına giriş için yapılan sınavlarda önceden soruların elde edilmiş olması tek başına delil kabul ediliyor. Bu konuda kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma olup olmadığına bakılıyor.

13- Örgüt üyelerinin aralarındaki iletişimin tespiti için HTS kayıtları da dikkate alınıyor.

Yargıtay'ın verdiği son kararla, ankesör soruşturmasının elde edilen delillerin, FETÖ üyeliği için kullanılabileceğine hükmetti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi verdiği kararda şu ifadeleri kullandı:

“…FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının ‘sohbet’ olarak adlandırdıkları örgütsel toplantılara devam etmek için kamuya açık market büfe vb. yerlerde kurulu bulunan ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatları özel yöntemlerle kullandıklarının tespit edilmeleri üzerine, CMK 135/6 maddesi gereğince sabit hat ve ankesörlü hatlara yönelik iletişimin tespiti kararları alınarak uygulamaya konulması, bu cümleden olarak şüpheli kişilerin hatlarıyla kamuya açık, birbirinden bağımsız büfe, market vb. yerlerde kurulu bulunan sabit veya ankesörlü hatların HTS kayıtlarının incelenmesi, üçüncü kişilere ait verilerin ayıklanması ile yapılan analizler sonucunda şüphelilere ulaşılmasında hukuka aykırı yöntemlerin kullanıldığı ileri sürülemeyeceği gibi, ihlal edildiği iddia edilen hakka nazaran kamu güvenliğinin korunması ve suçla mücadele için sağlanan yaranın üstünlüğünden de kuşku duyulmaması gerekecektir.

Şüphelinin/sanığın askeri mahrem hizmetler yapılanmasında yer alıp sabit hat ve/veya ankesörlü telefonlar üzerinden hücresel haberleşme ağına dahil olup olmadıklarının belirlenmesi ile soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın hukuki durumunun ve konumunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suçun ispatı açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında, taraflar huzurunda tartışılması, savunma argümanlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

…bir asker şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağında kuşku yoktur.”

Bu kararla birlikte yeni bir kriterde eklenmiş oldu.