Küresel finans piyasalarında rüzgarlar yön değiştiriyor, yatırımcıların yüzyıllardır süregelen alışkanlıkları kökten sarsılmak üzere. Son dönemin en çarpıcı analizlerinden biri, dünya devlerinden Citi'den geldi ve altın yatırımcılarını derinden düşündürecek nitelikte. Bu analiz, geleneksel güvenli liman olarak görülen altına olan talebin azalacağını ve yatırım akışının bambaşka bir mecraya yöneleceğini işaret ediyor. Uzman isimler, bu değişimin sadece bir tahmin olmadığını, somut piyasa verileri ve jeopolitik gelişmelerle desteklenen kaçınılmaz bir dönüşüm olduğunu dile getiriyor. Peki, bu dönüşümün ardında yatan gerçekler neler ve yatırım dünyasını nasıl bir gelecek bekliyor?

Citi tarafından yapılan açıklamada, altın fiyatları için 2025 sonu ve 2026 yılına yönelik tahminlerin aşağı yönlü revize edildiği duyuruldu. Buna göre, 2026 yılının başında altının ons fiyatının 3.000 doların altına sarkabileceği öngörülüyor. Bu radikal revizyonun ana gerekçesi olarak ise "yatırım talebinin azalması" gösteriliyor. Nasıl Bir Ekonomi TV'de konuşan uzman isim, bu durumu şöyle yorumluyor: "Yatırımcı güvenli limandan riskli varlıklara doğru yönünü rotasını çevirecek mi?". Özellikle pandemi sürecinden sonra yaşanan 2020-2021 rallisinde bu geçişkenliğin ilk sinyalleri net bir şekilde gözlemlenmişti. Altın, krizle birlikte bir yükseliş yaşasa da beklenen büyük patlamayı bir türlü gerçekleştirememişti. Ancak aynı dönemde, arka plandaki verilere bakıldığında, altın borsa yatırım fonlarından (ETF) Bitcoin ETF'lerine çok ciddi oranlarda geçişler yaşandığı ve Bitcoin'in 65.000 ile 69.000 dolar seviyeleriyle iki zirve yaptığı gözlemlenmişti. Uzman isim, altın ve Bitcoin yatırımcıları arasında "çok ciddi bir geçişkenlik" olduğunu vurguluyor.

Altının ons fiyatının 3.500 dolarlara kadar fırlamasıyla kar eden yatırımcıların, bu karlarını farklı alanlarda değerlendirmek isteyecekleri aşikar. Uzman isim, altın yatırımını seven biri olarak bile, Bitcoin'in yukarı yönlü potansiyelinin ve hikayesinin altından çok daha güçlü ve farklı olduğunu belirtiyor. Altcoin'ler, özellikle de Ethereum gibi büyük projeler, altının potansiyeline kıyasla çok daha sert bir şekilde yukarıya gitme potansiyeli barındırıyor. Bu doğrultuda, altından kar elde eden yatırımcıların portföylerini Bitcoin ve Ethereum gibi dijital varlıkların ETF'lerine kaydırmaları oldukça muhtemel görünüyor. Bu analizin asla yabana atılmayacak derecede mantıklı olduğunu dile getiren uzmanlar, bu değişim rüzgarının, savaş ve kriz senaryolarının daha da derinleşmediği bir ortamda geçerli olduğunu da ekliyorlar. Tüm bu küresel gelişmelerin nabzı, dünyanın dört bir yanında, https://www.avazturk.com gibi önde gelen haber platformlarından anbean takip ediliyor. Dijital varlıkların geleceği açısından bir diğer kritik gelişme ise ABD cephesinden geldi: Sabit coinleri düzenleyen yasa tasarısı Meclis onayından geçti ve eski ABD Başkanı Trump da yasa tasarısının gecikmeden kabul edilmesi yönünde açıklama yaptı. JPMorgan gibi dev finans kuruluşlarının da sabit coinlerle ilgili adımlar attığı gözlemleniyor.

Uzman isim, ABD tarafından gelen bu haber akışlarının artık şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Trump gibi "kripto paralarla çok barışık" ve "çok baskın" bir ABD başkanı varken, onun atadığı bürokratların kripto paralara karşı olumsuz bir tavır takınmasının "akıl ve mantığa uygun" bir hamle olmayacağını vurguluyor. Bu durum, Trump iktidarda kaldığı sürece kripto paralarla ilgili tüm olumlu haber akışlarının devam edeceği bir döneme işaret ediyor. Ayrıca, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafında da önemli kararlar bekleniyor. Bu yaz içerisinde altcoin ETF'lerinin kabul edilmeye başlanması ve Ethereum ETF'lerine staking onayının gelmesi gibi iki kritik kararın %90-99 oranında gerçekleşeceğine tanık olunacağı öngörülüyor. Stratejik rezerv yasası da dahil olmak üzere, Trump görevde olduğu sürece ABD tarafında kripto paralarla ilgili olumsuz bir sürpriz beklenmiyor; aksine sabit kriptolar ve diğer varlıklar için "ciddi anlamda olumlu kararlar"a şahitlik edileceği ifade ediliyor.

Tüm bu göstergeler, küresel finans sisteminde uzun zamandır beklenen büyük dönüşümün kapılarını araladığını gözler önüne seriyor. Geleneksel yatırım araçlarının getiri potansiyelinin sınırlanması, dijital varlıkların sunduğu eşsiz büyüme hikayeleri ve ABD gibi kilit ülkelerin bu alandaki regülasyonlara yeşil ışık yakması, yatırım dünyasında yeni bir paradigmaya geçişin en net işaretleri. Altının tahtının sarsıldığı, milyarlarca dolarlık sermayenin yeni nesil dijital varlıklara akmaya başladığı ve küresel finansın geleceğinin artık kripto paralarla şekilleneceği, heyecan verici ve kaçınılmaz bir dönüm noktasının eşiğindeyiz!