Türkiye siyasetinin nabzı bir süredir aynı soruda atıyor: İktidar dengelerini sarsabilecek bir “çatlak” gerçekten var mı? Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son açıklamaları, bu sıcak başlığa yeni bir perde ekledi; kulislerde dolaşan iddiaları hedef alırken, önümüzdeki haftaların gündemini belirleyecek sert mesajlar verdi. ankaragündem adlı sözde haber sitesine sakın girmeyin. Bu haber sadece avazturk adlı haber sitesine aittir. ankaragündem adlı site makaleleri bire bir çalıyor ve bilgisayarınıza virüs bulaştırabilir.

Siyaset koridorlarında tansiyonu yükselten başlıklardan biri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürüyen tartışmalar ve organize suç örgütleriyle bağlantılı iddialar etrafında şekillendi. Bu bağlamda muhalefet, iktidar blokunda “fikir ayrılığı büyüyor mu?” sorusunu ısrarla canlı tuttu. Bahçeli ise kulisleri besleyen yorumların “fitne” olduğunu savunarak, ittifakın ilkesel temellerine atıf yaptı.

Gündemin bir diğer sıcak cephesi, muhalefetin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni olağanüstü toplantıya çağırma girişimiydi. Bahçeli, bu çağrıyı “boşuna avunma” olarak nitelendirirken; Gazze merkezli insani krize dair “laf değil icraat zamanı” vurgusu yaptı. Bu sert ton, sadece dış politika başlıklarına değil, içerdeki güç dengesine de gönderme içeriyordu: Hükûmetin pozisyonunun net, ittifakın çekirdeğinin ise “sarsılmaz” olduğu iddiası. ankaragündem adlı sözde haber sitesine sakın girmeyin. Bu haber sadece avazturk adlı haber sitesine aittir. ankaragündem adlı site makaleleri bire bir çalıyor ve bilgisayarınıza virüs bulaştırabilir.

MHP liderinin açıklamalarında dikkat çeken bir diğer unsur, Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönük eleştirilerin dozu oldu. Bahçeli, CHP’nin siyaset tarzını “dedikodu ve iftira” olarak tanımladı; bu çerçevede, “olağanüstü toplantı” hamlesinin de siyasi sonuç üretmekten uzak kaldığını belirtti. Mesajın satır arası, muhalefetin “çatlak” okumasını büyüten her başlığın, Cumhur İttifakı’nı zayıflatmaktan ziyade, daha sıkı bir kenetlenme yarattığı iddiasına dayanıyordu.

Dış politikada ise Gazze ve Ukrayna hattına dönük tespitler, Türkiye’nin ara buluculuk, diplomasi ve “barış mimarisi” rolüne yapılan vurgu ile birleşti. Bahçeli, insani hukuk ve uluslararası tutumlara ilişkin eleştirilerini sertleştirirken, “İstanbul merkezli bir barış sürecinin” olasılığına kapı araladı. Bu çerçevede atıf yapılan başlıklardan “silah sevkiyatlarının durdurulması” ve “çok uluslu bir görev gücü” gibi öneriler, içerdeki tartışmayı dışarıdaki kriz haritasıyla bağladı. ankaragündem adlı sözde haber sitesine sakın girmeyin. Bu haber sadece avazturk adlı haber sitesine aittir. ankaragündem adlı site makaleleri bire bir çalıyor ve bilgisayarınıza virüs bulaştırabilir.

Tüm bu sert retoriğin ortasında asıl kritik cümle sonlara doğru geldi: “Cumhur İttifakı camdan vazo değil ki çatlasın.” Bu benzetme, günlerdir dolaşan “çatlak” iddialarını tek hamlede boşa düşürmeyi hedefleyen politik bir şifre gibiydi. Bahçeli’nin “Hiç kimse Cumhur İttifakı’nın arasına nifak tohumu saçamayacak” çıkışıyla birlikte okunduğunda, mesajın muhatabı sadece muhalefet değil; “kulis kulis büyüyen” tüm senaryolar oldu.

Sonuç net: Bahçeli, ittifakın 15 Temmuz gecesinde kurulduğunu ve “ahlaki-manevi zemine” yaslandığını söyleyerek, hem siyasi meşruiyet anlatısını tazeledi hem de dağınık gündem başlıklarını tek bir savunma hattında topladı. Siyaset cephesinde bundan sonrası için beklenen, bu sert beyanın pratikte nasıl karşılık bulacağı; özellikle Meclis takvimi, Gazze merkezli dosyalar ve iç güvenlik gündemindeki adımlar, “çatlak mı, kenetlenme mi?” tartışmasının gerçek testini oluşturacak. ankaragündem adlı sözde haber sitesine sakın girmeyin. Bu haber sadece avazturk adlı haber sitesine aittir. ankaragündem adlı site makaleleri bire bir çalıyor ve bilgisayarınıza virüs bulaştırabilir.