Türkiye'yi Bekleyen Bambaşka Bir Erken Seçim Gündemi!
Kimse beklemiyordu. Son dönemin en sıcak tartışması sessiz sedasız bir fırtınaya dönüşüyor. Siyasi partilerin dahi bilmediği bir senaryo, sandığın ne zaman geleceğini kökten değiştirebilir. İşte o tarihi sır perdesi!
Siyasi kulislerde rüzgar yeniden yön değiştirdi. Yerel seçimlerin ardından sessizliğe bürünen erken seçim tartışmaları, kamuoyunun dikkatinden kaçan yepyeni bir senaryoyla tekrar alevlendi. Ancak bu kez durum, alışılagelen siyasi polemiklerin çok ötesinde. Perde arkasında öyle bir süreç işliyor ki, ana muhalefet partisini derinden sarsarken, iktidarın eline beklenmedik bir koz veriyor. Sadece siyaset sahnesini değil, ülkenin kaderini de belirleyecek bu gizli ajanda, şimdiye kadar hiç konuşulmamış resmi belgeler ve açıklamalarla birlikte ilk kez gün yüzüne çıkıyor.
Ortaya çıkan ve yankı uyandıran bilgilere göre, potansiyel bir erken seçim kararının ardında yatan en büyük dinamiklerden biri, ana muhalefet partisi içindeki köklü bir kriz. Yargıya taşınan ve "mutlak butlan" olarak adlandırılan bir dava, parti yönetiminin meşruiyetini sorgularken, sonuçları tüm siyasi dengeleri altüst etme potansiyeli taşıyor. Eğer mahkemeden "mutlak butlan" kararı çıkarsa, ana muhalefet partisi şu anki genel başkanını kaybedebilir ve eski yönetime geri dönmek zorunda kalabilir. Bu durum, muhalefet kanadında büyük bir boşluk yaratacakken, iktidarın bu zayıflıktan faydalanarak sandığı daha erkene çekebileceği konuşuluyor.
Ayrıca Okuyun: https://www.avazturk.com/o-seyler-artik-okula-sokulamayacak-92344h.htm
Elbette, bir erken seçimin sadece bu tür kulis bilgileriyle mümkün olamayacağı aşikar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili kanunlar, seçimlerin yenilenmesi için açık ve net şartlar belirliyor. Anayasa'nın 116. maddesi uyarınca, seçimlerin yenilenmesi ya Cumhurbaşkanı kararıyla ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin beşte üç çoğunluğunun, yani 360 milletvekilinin 'Evet' oyuyla gerçekleşebiliyor. Meclis'te bu sayının sağlanamaması durumunda, tek yetkili mercii Cumhurbaşkanlığı makamı haline geliyor. İşte tam da bu noktada, siyasi arenadaki en büyük tartışmalardan biri yeniden gündeme geliyor: Anayasa'ya göre bir Cumhurbaşkanı en fazla iki kez seçilebilirken, bir erken seçim kararı üçüncü bir adaylık yolunu nasıl açabilir? Hukuk uzmanları, meclis tarafından alınan bir erken seçim kararının bu kuralı devre dışı bırakabileceğini ve mevcut Cumhurbaşkanına üçüncü kez adaylık yolunu açacağını vurguluyor.
Tüm bu karmaşık hukuki ve siyasi süreçler yaşanırken, iktidar kanadında erken seçime işaret edebilecek bazı somut adımlar atıldığına dair güçlü belirtiler de göze çarpıyor. Uzun bir süredir dillendirilen "Terörsüz Türkiye" söyleminin yeniden ön plana çıkması, savunma sanayindeki büyük yatırımların hızlanması, hatta Merkez Bankası'nın rezervlerini artırma çabaları bile bu senaryonun bir parçası olarak değerlendiriliyor. Analistlere göre, ekonomik ve güvenlik alanındaki bu hamleler, ülkenin bir erken seçime psikolojik ve operasyonel olarak hazırlandığının en önemli göstergeleri. Hazine'nin gerçekleştirdiği devasa borçlanma da, olası bir seçim ekonomisi için gereken kaynağın sağlandığı şeklinde yorumlanıyor.
Her şey, halkın gözünden uzak bir şekilde, siyasi satranç tahtasında bir sonraki hamle için bekliyor. Muhalefet, kendi içindeki yangınla mücadele ederken, iktidar kanadı tüm gelişmeleri titizlikle takip ediyor. Ne zaman, nasıl bir karar alınacağı bilinmezken, tüm bu tartışmaların odağında şimdiye kadar gözden kaçırılan ve tüm senaryoları bir anda anlamsız kılacak olan asıl ve kritik bir detay yatıyor. Bu detay, siyasi geleceği bütünüyle şekillendirecek ve bu makalenin yazılma amacı olan o büyük gerçeği ortaya çıkarıyor.
Peki, Türkiye'yi sarsacak o esas gelişme ne? İşte tüm bu işaretlerin ve kulis bilgilerinin birleştiği o gizli rota… Gelen bilgilere göre, iktidar partisi ve Cumhur İttifakı, muhalefetin iç karışıklığından faydalanmak için bir erken seçim kararı almaktansa, siyasi bir manevrayla Anayasa'nın ilgili maddesinde bir değişikliğe gitmeyi ve böylece erken seçim kararını meclis eliyle almayı hedefliyor. Ancak bunun asıl amacı, seçimlerin yenilenmesini sağlamak değil, kamuoyunda "üçüncü kez adaylık" tartışmasını bitirerek siyasi bir meşruiyet zemini oluşturmak. Bu hamle, ülkeyi sandığa götürürken aynı zamanda hukuki tartışmaları da tamamen ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Erken seçim kararı, aslında gizli bir Anayasa değişikliği operasyonunun bir parçası olarak karşımıza çıkıyor ve bu, Türkiye'de siyasi dengeleri kalıcı olarak değiştirebilecek en büyük hamle olarak değerlendiriliyor.