Türkiye ekonomisinde dikkatler bankacılık sektöründeki takipteki alacaklar üzerinde yoğunlaşıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan son veriler, bu alanda endişe verici boyutlara ulaşan devasa bir artışı gözler önüne seriyor. Vatandaşın ve şirketlerin borçlarını ödemekte zorlandığına işaret eden bu veriler, ekonomik görünüm açısından önemli sinyaller veriyor.

BDDK'nın paylaştığı bilgilere göre, 17 Mayıs 2024 ile 16 Mayıs 2025 tarihleri arasındaki bir yıllık dönemde, bankacılık sektöründeki takipteki alacakların toplam tutarı adeta fırladı. Bir yıl önce 208,3 milyar TL seviyesinde olan takipteki alacaklar, yüzde 89,8'lik devasa bir artışla 395,6 milyar TL'ye yükseldi. Bu oran, batık kredilerdeki artış hızının geldiği noktayı açıkça gösteriyor.

Bireysel Borçlarda "Patlama" Yaşandı: Kredi Kartları Üç Katına Çıktı!

Takipteki alacaklardaki genel artış içinde en dikkat çekici yükseliş, vatandaşın doğrudan borçlandığı tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları kaleminde yaşandı. "Nefes" adlı kaynağın aktardığı detaylara göre, bu alandaki takipteki alacaklar 63 milyar TL'den 165,9 milyar TL'ye çıkarak yaklaşık yüzde 163'lük bir sıçrama kaydetti. Bu, bireysel borçların ödenmesinde yaşanan zorlukların boyutunu ortaya koyuyor.

Bireysel kategorinin alt detaylarına bakıldığında tablo daha da endişe verici bir hal alıyor. İhtiyaç kredilerinde takipteki alacaklar 35,7 milyar TL'den 80,6 milyar TL'ye yükselerek yüzde 125,4'lük bir artış gösterdi. Ancak asıl "patlama" bireysel kredi kartlarında yaşandı. Bireysel kredi kartı borçlarındaki takipteki alacaklar 26,6 milyar TL seviyesinden 84,2 milyar TL'ye fırlayarak tamı tamına yaklaşık yüzde 216'lık bir artış kaydetti. Bu oran, bireysel kredi kartı borçlarındaki batığın bir yılda üç katına çıktığını gösteriyor.

Ticari Borçlarda da Artış Hız Kesmedi: KOBİ Kredileri İki Katına Çıktı!

Takipteki alacaklardaki artış sadece bireysel borçlarla sınırlı kalmadı. Ticari ve diğer krediler kaleminde de yükseliş trendi devam etti. 2024 yılında 145,3 milyar TL olan ticari takipteki alacak tutarı, 2025'te 229,6 milyar TL'ye yükselerek yaklaşık yüzde 58 oranında arttı.

Ticari krediler içinde ise özellikle Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) kredilerinde yaşanan artış dikkat çekiyor. KOBİ kredilerindeki takipteki alacaklar 57,5 milyar TL'den 117,8 milyar TL'ye ulaşarak bir yılda adeta iki katına çıktı. Bu durum, işletmelerin de finansal zorluklarla karşı karşıya kaldığını ortaya koyuyor.

Yasal Takibe İntikal Eden Kişi Sayısında Korkunç Artış: Bir Yılda Yüzde 47'yi Aştı!

Borç ödeme güçlüğünün bir diğer göstergesi olan yasal takibe intikal eden kişi sayısındaki artış da durumun vahametini gözler önüne seriyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı, 2025 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 43,7 oranında artışla 262 bin 297 kişiye yükseldi.

Yılın ilk üç ayını kapsayan 2025 yılı Ocak-Mart döneminde ise tablo daha da kötüleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre yasal takibe intikal etmiş bireysel borçlu sayısı yüzde 47 oranında artışla 684 bin kişiye ulaştı. Bu rakamlar, yüz binlerce vatandaşın borçları nedeniyle yasal süreçlerle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.

Ekonomistler Uyarıyor: Gelir Reel Olarak Düşüyor, Yaşam Maliyeti Artıyor!

Ekonomistler, özellikle bireysel borçlardaki bu kontrolsüz artışın altında yatan temel nedenlere dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, gelirlerdeki reel düşüş ve artan yaşam maliyetleri, vatandaşların borçlarını çevirmesini giderek daha da zorlaştırıyor. Artan enflasyon karşısında eriyen alım gücü, hane halklarının temel ihtiyaçlarını karşılamak için dahi borçlanmasına ve mevcut borçlarını ödeyemez hale gelmesine neden oluyor.

BDDK ve TBB verileriyle ortaya çıkan bu tablo, bankacılık sektöründeki takipteki alacakların ve bireysel borçluluk düzeyinin geldiği kritik noktayı açıkça gösteriyor. Ekonomik koşulların ağırlaşmasıyla birlikte, önümüzdeki dönemde de bu rakamların artış eğilimini sürdürmesi endişesi taşınıyor. Uzmanlar, gelir artırıcı ve yaşam maliyetini düşürücü acil önlemler alınmadığı takdirde, borç batağının daha da derinleşeceği konusunda uyarılarını yineliyor.