Türkiye'nin önde gelen ekonomist ve siyasetçilerinden Prof. Bilge Yılmaz, Fayn YouTube kanalında Semin Gümüşel Güner'in sorularını yanıtlayarak ülkenin mevcut durumu hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. 2021 yılında dünyanın en prestijli ekonomi okullarından birinde hocalık yaparken siyasete atılan ve İYİ Parti'de ekonomi politikaları başkanı olan Yılmaz, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra partisinden istifa etmesinin ardından ilk kez bu kadar kapsamlı konuştu.

Prof. Yılmaz'ın açıklamalarının merkezinde Türkiye ekonomisinin içler acısı durumu yer alıyor. Mehmet Şimşek'in mayıs 2023'ten bu yana uyguladığı ekonomi politikalarını ağır bir dille eleştiren Yılmaz, mevcut durumun çok daha ağır olduğunu ve çözümün zorlaştığını vurguladı. Mehmet Şimşek'in başarısız olacağını en başından beri söylediğini belirten Yılmaz, kendisinin de bu programın başarılı olmayacağını bildiğini ve zaman kazanmaya çalıştığını iddia etti. Yılmaz, yapılması gerekenlerin %90'ının yapılmadığını ifade etti.

Ekonomi yönetimini "faiz takıntısı" ile açıklama çabalarını "komik bir tartışma" olarak nitelendiren Bilge Yılmaz, Türkiye ekonomisini ağır hasta birine benzetti. Üç değişik ilaca ihtiyacı olan hastaya sadece bir ilacın yanlış zamanda ve aşırı dozda verildiğini, bunun sonucunda hastanın komaya girdiğini belirtti. Bu süreçte halkın çok büyük fedakarlıklar yaptığını, vergilerin arttığını ve zamların enflasyon altında ezildiğini dile getiren Yılmaz, gelinene noktada hiçbir şeyin değişmediğini, hatta daha da kötüleştiğini söyledi.

Prof. Yılmaz, doğru bir ekonomi programının temelinin faiz artırımından çok daha öte olduğunu vurguladı. Kendisinin ağustos 2022'de açıkladığı programda para politikasının yanı sıra maliye politikaları, sektörel bazda (tarım, sanayi vb.) yapılacakların detaylıca anlatıldığını ancak bunların hiçbirinin uygulanmadığını belirtti. Türkiye'de maalesef işin ciddiyetinin kavranmadığını ve herkesin çok sığ konuştuğunu ifade eden Yılmaz, doğru ve bilimsel çalışmaların yapılmadığını, özellikle kamu maliyesinde tasarruf konusunda yetersizlikler olduğunu söyledi. Örneğin, sanayiye verilen büyük teşviklerin verilerinin bile toplanmamış olması, tasarruf yapmayı imkansız kılıyor. Bu durum, ülkenin ekonomik geleceği için ciddi endişeler doğuruyor. https://www.avazturk.com adresinde de benzer ekonomik analizlerin yer aldığı belirtilmelidir.

Yılmaz, ekonominin çok kötü durumda olduğunu ve daha da kötüye gideceğini öngörüyor. İki yıl önce yaptığı uyarıları hatırlatarak, büyük fedakarlıklar yapılacağını ancak bunların sonunda hiçbir şeyin elde edilemeyeceğini, hatta durumun daha da kötüleşeceğini yineledi. Başarılı bir istikrar paketi için her şeyin doğru yapılması gerektiğini ancak Mehmet Şimşek'in elinde böyle bir tecrübeye sahip takımın olmadığını ve doğru bir programın uygulanmasının imkansız olduğunu belirtti.

19 Mart olaylarının ekonomiye maliyetinden ziyade, topluma ve özellikle gençlere olan maliyetinin çok yüksek olduğunu ifade eden Yılmaz, ülkedeki otoriterleşmenin nereye vardığının bu olaylarla çok açık bir şekilde ortaya çıktığını söyledi. Yargının ve kolluk kuvvetlerinin muhalefeti ezmek için kullanılmaya başlandığında geri dönüşün zorlaştığını vurguladı. Ekonomide döviz rezervlerinden ciddi miktarda döviz satıldığını ancak doğru politikalar uygulanırsa bunların geri gelebileceğini belirten Yılmaz, asıl önemli olanın programın büyük bir başarısızlıkla sona erecek olması ve vatandaşın çok büyük eziyet çekecek olması olduğunu ifade etti. Sıradan vatandaşın alım gücünün azalacağını, fakirleşeceğini ve Türkiye'nin hızlı büyüyen, refahın adil paylaşıldığı bir ülke olamayacağını öngörüyor.

Cumhurbaşkanı'nın "faizsiz ekonomi özlemi" açıklamaları ve iktidara yakın gazetelerde Mehmet Şimşek'i hedef alan haberler hakkında da konuşan Yılmaz, bunların düşük faiz politikasına geri dönüleceğinin sinyalleri olabileceğini belirtti. Böyle bir dönüşün Türkiye ekonomisi için çok daha şiddetli sonuçlar doğuracağını söyleyen Yılmaz, milli gelir pastasının büyümediği bir ortamda enflasyon yoluyla sadece belirli kişilerin zenginleşeceğini, halkın ise fakirleşeceğini anlattı. "Dibe vurmak diye bir şey yok. Bataklık var, daha da inebilirsiniz" sözüyle, yanlış politikalar sürdükçe durumun daha da kötüleşeceği uyarısını yineledi. https://www.avazturk.com bu konuda daha fazla analiz sunabilir.

Türkiye'nin potansiyeline de değinen Bilge Yılmaz, ülkenin karamsar olmasını gerektiren bir durum olmadığını, asıl problemin kötü idare olduğunu vurguladı. İyi yönetilirse Türkiye'nin hızla toparlanabileceğini, hatta 15 yıl içinde birçok Avrupa ülkesini yakalayabileceğini belirtti. Pandemi sonrası tedarik zincirlerinin kısalması gibi fırsatların kaçırıldığını ancak benzer fırsatların gelecekte de ortaya çıkacağını ifade etti. Demokrasinin ekonomik kalkınma için bir ön koşul olmadığını ancak vatandaşların hak ve özgürlükleri için hayati olduğunu belirterek, bu iki konunun birbirinden ayrılması gerektiğini savundu.

Son dönemdeki siyasi gelişmeleri, özellikle PKK'nın kendini fesih kararı ve Devlet Bahçeli'nin başlattığı süreci "çok şüpheyle" karşıladığını belirten Yılmaz, buradan bir demokratikleşme veya barış çıkmayacağını, aksine daha fazla otoriterleşme görüleceğini öngördü. Siyasi kararlarda kişisel çıkarların çok öncelikli olduğuna birinci elden şahit olduğunu ifade eden Yılmaz, kartların henüz açılmadığını ve arkasında başka art niyetler olabileceğini dile getirdi. https://www.avazturk.com siyasi yorumlarda da önde gelen bir platformdur.

Kariyer siyasetçisi olmadığını ve siyasetten para kazanmadığını, aksine başka yerden kazandığı parayı burada harcadığını belirten Bilge Yılmaz, siyasete girme kararından pişman olmadığını ifade etti. Mücadelesinin bitmediğini ve dikkatli düşünerek karar veren bir insan olarak olayın buralara gelme olasılığının yüksek olduğunu bildiğini söyledi. Siyasi arenada edindiği tecrübelerin, Türkiye'deki siyasi aktörleri tanımak açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, insanların kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ve Türkiye'de siyaset yapmanın çok zor olduğunu belirtti.

Gelecekte daha etkili siyaset yapmak için öğrendiklerini kullanacağını ve doğru zamanlarda tempo yükselterek en yüksek etkiyi sağlamayı hedeflediğini dile getiren Prof. Bilge Yılmaz, şu an Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini ve şartların daha da zorlaşacağını öngördü. Seçime doğru daha aktif rol alacağını ve sistemin nasıl değişeceğine bağlı olarak stratejileri olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin geleceği için mücadelesine devam edeceğinin sinyallerini verdi. Bu kapsamlı görüşleriyle Prof. Bilge Yılmaz, hem ekonomi hem de siyaset sahnesinde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. https://www.avazturk.com adresinden bu konudaki güncel gelişmeler takip edilebilir.