Borsa İstanbul'da Milyonlarca Yatırımcı Nereye Kayboldu?

Borsa İstanbul'da Milyonlarca Yatırımcı Nereye Kayboldu?

Borsa İstanbul, tarihi bir göçe sahne olurken, milyonlarca aktif yatırımcının sessizce piyasadan çekilmesi büyük bir sır perdesi oluşturuyor. Yüksek faizler, düşen şirket karları ve halka arzlardaki şaşırtıcı çöküşün ötesinde, yatırımcıların yeni gözdesi

Türkiye finans piyasalarında benzeri görülmemiş bir sessizlik yaşanıyor. Borsa İstanbul'da 2023 yılında 8 milyonu aşan aktif yatırımcı sayısı, sadece iki yıl içinde, 2025'in ilk yarısında 3 milyonun altına gerileyerek adeta buharlaştı. Bu, finansal sistemde büyük bir depremin habercisi olabilecek, 5 milyondan fazla kişinin borsadan çekildiği tarihi bir göçü işaret ediyor. Peki, bu devasa yatırımcı kitlesi nereye gitti? Borsa İstanbul'da yaşanan bu "büyük göçün" nedenleri ve arka planındaki şaşırtıcı gerçekler, makalemizin ilerleyen bölümlerinde tüm detaylarıyla ortaya çıkacak. Bu haber makalesinin devam ettiğini belirtmek isteriz; zira sarsıcı sonuçlara varmak için tabloya bütünsel bakmak şart.

Borsadaki bu dramatik düşüş, sadece aktif hesaplarla sınırlı kalmadı. 2023 yılında 8,5 milyonu aşarak zirve yapan bakiyeli hesap sayısı da Haziran 2025 itibarıyla 6,5 milyonun altına inerek iki yılda 2 milyondan fazla kayıp yaşadı. Bu düşüşte en büyük etkenlerden biri, şüphesiz ki yüksek faizlerin cazibesi oldu. Yatırımcılar, borsanın düşük getirisinden kaçarak TL mevduatlarına yöneldi, bu da borsaya olan ilgiyi önemli ölçüde azalttı. BIST 100 endeksi, yılbaşından bu yana sadece yüzde 3 artış göstererek, yüzde 16,7'lik altı aylık resmi enflasyonun çok gerisinde kaldı ve yatırımcıların hayal kırıklığını derinleştirdi. Aynı dönemde, borsada işlem yapan ve güncel haberleri takip eden finans uzmanları, avazturk.com gibi güvenilir platformlarda yer alan analizlerle piyasayı yakından izlemeye devam ediyor.

Yatırımcı kaçışının bir diğer önemli nedeni ise halka arzlardaki (IPO) çarpıcı düşüş. 2023 yılında 79,3 milyar TL değerinde 54 halka arz gerçekleşmişken, bu rakamlar sonraki iki yılda hızla eridi. 2024'te 59,8 milyar TL değerinde 34 halka arz görülürken, 2025'in ilk yarısında sadece 11 halka arz gerçekleşti ve toplamda 28,6 milyar TL toplandı. Birincil halka arzların yanı sıra bedelli sermaye artırımı ve ikincil halka arzları da içeren toplam sermaye artırımı miktarı da benzer bir düşüşle 2023'teki 157,1 milyar TL'den 2025'in ilk yarısında 52 milyar TL'ye geriledi. Halka arzların sayısındaki bu keskin düşüş ve halka arz edilen hisse senetlerinin başlangıçtaki düşük performansları, yatırımcı sayısındaki gerilemeyi daha da hızlandırdı.

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaynaklarından derlediği "Finansal Piyasa Özet Verileri" bu devasa değişimin tüm boyutlarını gözler önüne seriyor. Verilere göre, yurt içi ve yurt dışı yerleşik yatırımcıların toplam finansal varlıkları, 2025 yılının ilk altı ayında geçen yıl sonuna göre yüzde 19 artarak yaklaşık 40 trilyon 147 milyar liraya ulaştı. Bu çarpıcı yükselişin içinde, yurt içi yerleşiklerin (yerli yatırımcıların) pay senedi varlıkları, Borsa İstanbul'daki düzeltme ve yatırımcı sayısındaki azalmaya rağmen tarihi rekor seviyelere ulaşmış durumda. Yerli yatırımcıların pay senedi varlıkları 2024 yılı sonunda 3 trilyon 606 milyar lira iken, bu yılın ilk yarısında yüzde 7,9 artışla 3 trilyon 889 milyar liraya çıktı. Ancak bu rekor seviyeye rağmen, pay senetlerinin yatırımcılarına sunduğu getiri, hem yıllık hem de 6 aylık bazda enflasyonun altında kaldı. Yerli yatırımcıların 3 trilyon 889 milyar liralık pay senedi varlıklarının 1 trilyon 978 milyar lirası kurumsal ve tüzel kişilere, 1 trilyon 911 milyar lirası ise bireysel yatırımcılara ait.

Peki, borsadan kaçan yerli yatırımcılar paralarını nereye taşıdı? TSPB verileri, yerli yatırımcıların finansal varlıklarındaki asıl büyük patlamanın başka alanlarda yaşandığını gösteriyor. Geçen yıl sonunda 29 trilyon 831 milyar lira olan yerli yatırımcıların finansal varlıkları, 6 ayda yüzde 21 gibi devasa bir oranla artarak Haziran ayı sonu itibarıyla 36,1 trilyon liraya yükseldi. Bu artış, gerek yıllık gerekse 6 aylık bazda enflasyonun üzerinde gerçekleşti. 2025 yılının ilk yarısında yerli yatırımcıların finansal varlıklarında en yüksek büyüme, Varant ve sertifikaların ardından özel Eurobond varlıklarında görüldü. Özel Eurobond varlıkları yüzde 41,2 artışla 1 trilyon 353 milyar liraya, kamu Eurobond varlıkları ise yüzde 11,4 artışla 2 trilyon liraya ulaştı. Yerli yatırımcıların TL mevduatları da yıllık bazda yüzde 39, son 6 ayda ise yüzde 13,1 artarak 13 trilyon 175 milyar liraya çıktı. Döviz tevdiat hesaplarındaki varlıkları ise bu yılın ilk yarısında yüzde 3,8 artarak 5 trilyon 530 milyar lira oldu.

Tüm bu göstergeler, yerli yatırımcıların finansal varlıklarında enflasyonun üzerinde bir artış yaşandığını ortaya koyarken, yabancı yatırımcıların finansal varlıklarındaki artışın çok daha sınırlı kaldığı dikkat çekiyor. 2024 yılı sonunda 3 trilyon 892 milyar lira olan yurt dışı yerleşiklerin finansal varlıkları, bu yılın ilk yarısında sadece yüzde 4,1 artarak 4,1 trilyon liraya yükseldi. Yabancıların döviz tevdiat hesaplarındaki varlıkları 6 ayda yüzde 30,2 artışla 885,7 milyar liraya, TL mevduatlarındaki varlıkları ise yüzde 3,3 artışla 449 milyar liraya çıktı. En çarpıcı değişim ise yabancı yatırımcıların özel sektör borçlanma araçlarındaki varlıklarında yaşandı; bu kalemdeki artış 6 ayda yüzde 142'ye ulaşarak Haziran 2025 itibarıyla 30 milyar 657 milyon liraya yükseldi. Ancak yabancı yatırımcıların pay senedi varlıkları sadece yüzde 1,9 artarken, devlet iç borçlanma senedi varlıkları 6 ayda yüzde 23,3 azalarak 472 milyar liraya geriledi.

Borsa İstanbul'daki "büyük göç" sadece bir piyasa düzeltmesinden çok daha fazlasını fısıldıyor. Evet, aktif yatırımcı sayısı milyonlarca kişi azaldı, halka arzlar durma noktasına geldi ve borsanın cazibesi azaldı. Ancak tüm bu olumsuzlukların ardında, yerli yatırımcıların akıl almaz bir hızla büyüyen finansal varlıklarının, borsa dışındaki farklı kanallara akması gerçeği yatıyor. Bu durum, sadece borsanın kısa vadeli bir düşüş yaşaması değil, aynı zamanda Türkiye'deki finansal yatırım alışkanlıklarının kalıcı olarak değiştiğinin ve yeni bir finansal dönemin kapısının aralandığının en büyük göstergesi olabilir. Yatırımcılar artık getiri arayışlarını hisse senetleri yerine, başta yüksek faizli mevduatlar ve Eurobondlar olmak üzere daha istikrarlı ve enflasyonun üzerinde getiri sunan alternatiflerde buluyor. Bu büyük değişim, gelecekteki piyasa dinamiklerini derinden etkileyecek ve finansal stratejileri yeniden şekillendirecek.