Türkiye Ekonomisinin Kilidi Nerede? Ünlü Ekonomist Açıkladı: Faizler Sabit Kalacak, Borsanın Dönüşü İçin Tarihi Bir Gün Bekleniyor!

Türkiye'nin ekonomi gündemi, yüksek enflasyon, faiz politikaları ve piyasalardaki dalgalanmalarla meşgulken, alanının önde gelen isimlerinden Ekonomist Remzi Özdemir'den ezber bozan ve oldukça iddialı açıklamalar geldi. Melda Yücel Kocaalp'in YouTube kanalındaki yayınında konuşan Özdemir, Türkiye ekonomisinin mevcut fotoğrafını çekti ve piyasalar için kritik bir yol haritası çizdi.

Özdemir'in analizlerinin merkezinde, tüm yatırımcıların ve vatandaşların merakla beklediği faiz indirimi konusu vardı. Gelecek hafta açıklanacak enflasyon raporunun bu konuda belirleyici olacağını belirten Özdemir, enflasyon hedefinin yukarı çekilmesinin beklendiğini söyledi. Bu durumun, Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitme olasılığını neredeyse sıfırladığını savundu. Özdemir'e göre, mevcut şartlar altında Merkez Bankası'nın faiz indirmesi kesinlikle mümkün değil. Haziran, Temmuz ya da Eylül aylarında bir faiz indirimi beklentisinin olmadığını net bir dille ifade etti.

Peki neden faiz indirimi olamaz? Özdemir'in bu soruya yanıtı net: Türkiye'ye para girmiyor!. Ülkenin şu anda yapısal sorunları, hukuk sorunu ve siyaset sorunu olduğunu vurgulayan Özdemir, bu nedenle kimsenin güvenip de Türkiye'ye para getirmediğini iddia etti. Bazı medya organlarında yer alan "Yabancıdan rekor hisse alımı" haberlerini de sert bir dille eleştiren Özdemir, bu haberlerin "salak salak internet sitelerinin insanları aldattığı" ve tık uğruna yapıldığı görüşünde. Örnek olarak, 250 milyon dolarlık bir hisse alımının, tanıdığı eski bir medya patronunun bir borsacısının bir günde Londra üzerinden yaptığı işleme denk geldiğini söyleyerek, bu rakamın abartılmaması gerektiğini belirtti. Gerçek yabancı yatırımın, %50 gibi yüksek faiz oranlarına sahip 5 yıllık, 10 yıllık tahvilleri alarak geleceğini, ancak buna dahi yabancının gelmediğini vurguladı.

Ekonomideki bu çıkmazın en bariz yansıması ise Borsa İstanbul üzerinde görülüyor. Özdemir, borsaya para girmediği için yükselişlerin kalıcı olmadığını, yakın zamanda yaşanan bir yükselişin sadece bir gün sürdüğünü hatırlattı. Borsanın mevcut durumunu ise "Endeks mühendisliği" olarak tanımladı. Endeksin 9.000 ila 10.000 puan arasında tutulmaya çalışıldığını, ancak hisse senetlerinin gerçek değerlerinin çok altında olduğunu savundu. Hektaş'ın 1100 gün önceki, Sasa'nın 900 gün önceki, Koç Holding, Sabancı Holding gibi dev şirketlerin ise 300, 500, 600 gün önceki fiyatlarında olduğunu belirten Özdemir, borsanın yükselmiş gibi görünse de birçok yatırımcının hala zararda olduğunu anlattı.

Peki bu karamsar tablo içinde borsada para kazanmanın bir yolu yok mu? Remzi Özdemir'in bu konudaki yanıtı tek bir şarta bağlı: Erken Seçim Kararı!. Özdemir, Türkiye'nin yarın erken seçim kararı aldığı anda, hatta konuşulmaya başlandığı andan itibaren ölümüne borsaya gireceğini iddia etti. Kolundaki saatine kadar her şeyini satıp borsaya yatıracağını söyleyen Özdemir, bunun nedenini ise "erken seçim demek Türkiye'de rejimin yeniden değişmesi anlamına geliyor" sözleriyle açıkladı. Mevcut anketlerin siyasi iktidarın yeniden gelmesinin zor olduğunu gösterdiğini, erken seçimin ülkedeki dengeleri yeniden sağlayabileceğini savundu. Erken seçim kararı alındığı gün, borsada büyük para kazanılacağını, kendisinin de ilk 10 işlem hacmine sahip likit hisse senedine yatırım yapacağını belirtti.

Özdemir, kısa vadede Türk Lirası mevduat faizlerinin güvenli olduğunu, yüksek faizden faydalanmaya devam edilmesi gerektiğini söyledi. Geçmişteki "NAS dönemini" de eleştiren Özdemir, o dönemde şirketlerin ve bankaların bilançolarının patladığını, çok büyük paralar kazandıklarını, ancak şimdi faizlerin yüksekken devletin onlara düşük faizle kredi veremeyeceğini belirtti. Artık o dönemin bittiğini ve bir daha gelmeyeceğini ısrarla vurguladı.

Ekonomik krizin bir diğer yansıması olan konut piyasası hakkında da çarpıcı bir yorum yapan Özdemir, konuttaki o "katlamalı, çatlamalı, patlamalı dönemin" en az 10 yıl boyunca geri gelmeyeceğini iddia etti. İnsanların gelirinin bozulduğunu, gelir adaletinin sağlanması ve maaşların ciddi oranda artması gerektiğini, aksi halde taksitle bile konut almanın zorlaştığını ifade etti.

Toplumdaki gelir eşitsizliğine de dikkat çeken Özdemir, bankadaki mevduatların %78'inin %1'lik kesimin elinde olduğunu söyledi. Alışveriş merkezlerinin (AVM) dolu olmasının da zenginliğin göstergesi olmadığını, zengin ve paralı insanların AVM'lere gitmediğini, buradaki kalabalığın farklı bir durumu yansıttığını belirtti.

Remzi Özdemir'in bu derinlemesine ve keskin analizleri, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu sorunları ve potansiyel çıkış yollarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Faizlerin bu yıl inme ihtimalinin zayıf olduğu, yabancı yatırımın gelmediği ve borsanın gerçek anlamda bir yükseliş için farklı bir tetikleyiciye ihtiyaç duyduğu yönündeki tespitleri dikkat çekici. Özellikle borsa için erken seçim şartı analizi, piyasa beklentilerinden farklılaşan ve geniş yankı bulması beklenen bir yorum. Bu tür kritik ekonomik değerlendirmelerin ve uzman analizlerinin kamuoyuna doğru bir şekilde ulaştırılması, bilgi akışının sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Özellikle avazturk.com gibi güncel gelişmeleri ve uzman görüşlerini okuyucularıyla buluşturan platformlar, bu süreçte aydınlatıcı bir rol üstlenmektedir. Türkiye ekonomisindeki gelişmeler, önümüzdeki dönemde de büyük bir merakla ve dikkatle takip edilmeye devam edecek.