Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu: Ahıskalı Türkler öz kardeşlerimizdir!

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu: Ahıskalı Türkler öz kardeşlerimizdir!

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu, Ahıskalı Türklerin sürgün edilişinin 76. yılında bir mesaj yayımladı. Topçu, Ahıskalı Türklerin dertlerini dinleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu, Ahıskalı Türklerin sürgün edilişinin 76. yılında bir mesaj yayımladı. Topçu, Ahıskalı Türklerin sürgünün 75. yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde dertlerini dinleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da teşekkür etti. 

İşte Yalçın Topçu'nun yayımladığı o mesaj:

Sözlerime başlarken, 93 Muhaciri bir ailenin evladı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı olarak, Ahıskalı Türklerinin vatansızlığa mahkûm edildiği 14 Kasım 1944 kanlı sürgününün 75. yılında, dağınık olarak yaşadıkları onlarca ülkeden davet edip milletimizin evi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüşüp dertlerini dinleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, akrabalarım ve şahsım adına tekraren saygıyla, minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.

Büyük Türk Devleti ve milletinin, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Herkes sessiz kalsa da biz her platformda Ahıska Türklerinin davasını savunmaktan geri durmayacağız.” sözleri vatansızlığa mahkûm edilmiş bir milyona yakın Ahıskalı Türkler için çok büyük bir güç ve güvencedir.

Emin olunsun ki Ahıskalı Türkler, yediden yetmişe yaşadıkları her ülkede, Cumhurbaşkanımızı her daim saygıyla, sevgiyle, minnet ve şükranla anıyor ve ona dualarında ayrı bir yer veriyorlar.

Bugün Gürcistan Devleti’nin toprakları içerisinde yer alan ve serhat ilimiz Ardahan'a sadece 15 kilometre uzaklıktaki Ahıska,1829 yılına kadar Türklerin kadim vatanı idi.

Osmanlı-Rus Savaşı sonrası 14 Eylül 1829’da imzalanan Edirne Antlaşması ile Çarlık Rusya'da kalan Ahıska’nın Türk ve Müslüman olan halkı için o gün itibari ile bitmek bilmeyen planlı katliamlar, zulümler ve sürgünler başlamış oldu.

2. Dünya Savaşı'na kadar Sovyet yönetiminin askere almadığı Ahıskalı Türklerden 50 bine yakın erkek, savaşın başlaması ile askere alınıp Almanlarla karşı savaşmak için cepheye gönderildiler.

Sovyet Rusya için savaşa gidenlerin geride kalan eşleri, çocukları ve yaşlı büyükleri ise, Ahıska-Borcom demiryolu inşaatı işinde çalıştırılarak, onları kanlı sürgüne götürecek olan ve yapımı 1944’te biten bu tren yolunu kendilerine yaptırmış oldular.

100 bine yakın Ahıskalı yaşlı, kadın ve çocuk 14 Kasım 1944’te dönemin Sovyet lideri kanlı katil Stalin'in kararıyla hayvan vagonlarına doldurulup her şeyleri ellerinden alınarak Orta Asya’nın onlarca farklı yerlerine dağıtıldılar.

Ahıskalı Türklerin bir ay süren bu zorunlu, kanlı ve zulüm yolculuğunda 20 bine yakın Ahıskalı Türk; açlık, soğuk ve hastalık nedenleriyle şehit oldu. Hayatta kalanlardan ise; açlık, salgın ve bulaşıcı hastalıklar nedeniyle 30 bine yakını, Orta Asya’da zoraki göç ile gittikleri yerlerde şehit oldular.

Bugün de bir milyona yakın Ahıskalı Türk, dünyadaki 15’e yakın ülkenin yüze yakın bölgesinde vatan hasretiyle yaşamlarını sürdürmektedirler.

Yaşadıkları onca zulme, katliama ve zorluğa rağmen hiçbir zaman; dinlerinden dillerinden, örf ve âdetlerinden, Türklüklerinden asla vazgeçmemiş olan Ahıskalı Türkler; bizim hepimiz için medarıiftiharımız, öz kardeşlerimizdir.
Ahıskalı Türkler, aynı zamanda yaşadıkları her ülkenin birliği, dirliği ve esenliği için çalışan; çalışkanlıkları ve ahlaklı hayat tarzları ile de o ülkelerin örnek vatandaşı olan insanlardır.

Dünyanın neresinde bir Ahıskalı Türk varsa bilin ki onun evinde mutlaka bir Türk bayrağı vardır ve o, Türkiye’nin gönüllü elçisi ve gerekirse fedaisidir.

Ahıskalı Türkler bilir ve inanırlar ki, Türkiye Cumhuriyeti; Ata yurtlarına geriye dönüşleri ile ilgili yaşadıkları sıkıntılarda, zorluk ve problemlerinin çözümlerinde, uluslararası toplumun kamuoyu dikkatini onların bu haklı ve insani davaları için canlı tutmakta devleti ve milletti ile hep yanlarında olmuş ve olmaya da devam edecektir.
14 Kasım 1944’te soydaş ve dindaşlarımıza karşı işlenmiş olan ve insanlık tarihine kara bir sayfa olarak geçmiş bu insanlık suçunun faillerini ve mazlumlarını asla unutmayacak ve unutturmayacağız.

Yerli Düşünce Dergisi ve Derneği olarak, planlı bir jenosit ile şehit edilen Ahıskalı Türkleri, kanlı ve vahşi sürgünün 76. yıl dönümünde saygıyla ve rahmetle anıyoruz.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Kaynak:Haber Kaynağı