Cumhurbaşkanlığı için seçim günü yaklaşıyor. 14 Mayıs Pazar günü sandık başına gidecek olan vatandaşlar yeni cumhurbaşkanının kim olacağını belirlemek için oylarını kullanacak. Cumhurbaşkanı seçimleri ile açıklanacak sonuçlar hem Cumhurbaşkanı değişikliğinin hem de mevcut hükümet sisteminin değişmesinde etkili olacak.

14 Mayıs Pazar gününün ardından, 15 Mayıs günü vatandaşlar kendilerini nelerin beklediğini merak ediyor. Seçim sonuçlarının nasıl açıklanacağı, mevcut cumhurbaşkanının görevine devam edip etmeyeceği ya da Cumhurbaşkanı adaylarından herhangi birinin yeni Cumhurbaşkanı olarak açıklanıp açıklanamayacağını büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ZAFER AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarda 14 Mayıs Pazar gününe dair cümlelerini paylaştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya hesabındaki paylaşımında şu ifadeler yer aldı; ‘’Tarihimizin en önemli seçimleri olan 14 Mayıs’tan Allah’ın izni ile yine zaferle çıkacağız. Peki, bu seçimlerde kimler kazanacak? Genciyle yaşlısıyla, kadını ve erkeği ile 85 milyonun her bir ferdi kazanacak. Doğusu, batısı, kuzey ve güney ile 81 vilayetin tamamının kazanacak. Türkler, Kürtler, Araplar, Sünniler, Alevilerle birlikte toplumumuzun tüm kesimleri, Türkiye’nin bütün renkleri kazanacak. Hristiyan ile Musevi’siyle, Süryanileri ile farklı inançlara mensup tüm vatandaşlarımız kazanacak.’’

‘HERKES KAZANACAK’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarını şu şekilde devam etti; ‘’Ay yıldızlı al bayrağımızı görünce huzur bulan, kendini güvende hisseden soydaşlarımız kazanacak. Ülkenin ve dünyanın dört bir yanından Türkiye’nin başarısı için dua edenler kazanacak. Yani hangi etnik kökeni, mezhebe, dünya görüşüne sahip olursa olsun tüm Türkiye kazanacak; gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimiz kazanacak, mazlum ve mağdurlar kazanacak. 14 Mayıs inşallah hepimizin bayramı, gurur günü, Türk demokrasisini şöleni olacak. Bunun için kimse karamsarlığa kapılmasın, kimse kendini dışlanmış hissetmesin. Hiç ama hiç kimse ülkenin aydınlık müreffeh yarınlarına dair inancını yitirmesin. Siyasetin özünde var olan tatlı rekabetin siyasi husumete dönüştürülmesine lütfen fırsat vermeyelim. Birliğimize, beraberliğimize, bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Muhabbetimizi güçlendirelim, kırgınlıklarım kızı giderelim, bir gönülle daha girelim. Allah'ın izniyle gerisi gelecektir. Rabbim kardeşliğimizi daim eylesin.’’