Deprem uzmanları birbirlerine girdi! O isim Celal Şengör hakkında öyle bir şey dedi ki!
Deprem felaketinden önce ve sonra vatandaşları uyarır nitelikte değerlendirmelerde bulunan deprem uzmanları, şimdi de birbirleri ile ters düşmeye başladı. İşte şoke eden o olay…
Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin ardından bilim insanlarının daha önce yapmış oldukları deprem uyarılarının ciddiye alınmamış olduğu bir kez daha görülürken gözler o isimlerin yeni açıklamalarına çevrildi. Naci Görür, Celal Şengör, Övgün Ahmet Ercan ve daha pek çok uzman isim özellikle İstanbul depremine yönelik önemli açıklamalarda bulunmaya devam ederlerken gündeme çarpıcı bir açıklama damga vurdu.
Deprem felaketinin ilk gününden bu yana sık sık açıklamalarda ve uyarılarda bulunan Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın radarına takıldı. Şengör hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Ercan, herkesi şaşkına çevirdi.
ŞENGÖR’ÜN AÇIKLAMALARINI HATIRLATTI!
Son günlerde depreme yönelik açıklamaları ile gündemde olan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu kez de Prof. Dr. Celal Şengör ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 1999 depreminden hemen sonra Şengör’ün bir açıklama yaptığını ve “3 gün içerisinde İstanbul’da 9,5 şiddetinde bir deprem olacak” dediğini hatırlatan Ercan, açıklamasının devamında Şengör hakkında şunları söyledi: “Deprem 3 gün içerisinde olmayınca ‘3 hafta içinde olacak’ diye yeni bir açıklama yaptı. O da olmadı. Sonra 3 aya çıktı, o da olmadı. ‘3 yıl’ dedi, o da tutmadı. Sonra da işte ‘ilk 10 yılda’ noktasına geldi. O da olmadı tabi. Dediler ki ’30 yıl içinde olur bu deprem’. Yani 20230 yıllarında. Şimdi bakınca bu konuda bir veri tabanı yok. Yalnızca jeofizik bilgiler var. Gerçek bir bilim dalı değil. Bir tasarı geliştiriyor ancak bunun bir veri tabanı yok. Sonuçta ‘böyle bir deprem olur’ diyor.”
AĞIR İTHAMLARDA BULUNDU!
“Celal genelde büyük depremlerin taraftarıdır” sözleri ile gündeme bomba gibi düşen Ercan, Şengör’ün olası İstanbul depremi ile ilgili olarak şu sözleri sarf ettiğini ileri sürdü: “Size çok özel bir konu söyleyeyim. Bir gün maden fakültesindeyiz. Karşılaştık onunla. ‘Ya Ahmet ağabey’ dedi, ‘İstanbul’da şöyle yakışıklı bir deprem olsun, her tarafı bir yıksın geçirsin. Bu şehri biz yeniden kuralım.’ Dedim ki ‘Ya Celal böyle bir şey olabilir mi? Bütün insanlar ölür.’ ‘Temizlersin ya’ dedi bana. Bizi şimdi herkes dinlediği için daha fazlasını anlatamıyorum. Sonuç olarak Celal böyle halüsinasyon görür deprem üzerine. Bu sürekli böyle. Ortada değil, sürekli olarak uçlarda durur Celal. Onun yapısı böyle.”
