Türkiye ekonomisi, yüksek enflasyon, döviz kuru baskısı ve ödemeler dengesi açığı gibi sorunlarla boğuşuyor. Merkez Bankası’nın faiz artırımına rağmen dolar/TL kuru 28 liranın üzerine çıktı. Ekonomist Atilla Yeşilada, yaz aylarında döviz girişi nedeniyle kurun düşebileceğini ancak kışın sorunun yeniden başlayacağını söyledi.

Faiz Artışı Yeterli Değil

Merkez Bankası, politika faizini altı yüz elli baz puan artırarak yüzde 8,5’ten yüzde 15’e çıkarmıştı. Kararın ardından döviz kurları tavan yaptı. Bir sonraki gün açıklanan düzenlemelerle de bankacılık sistemi üzerindeki baskılar bir miktar hafifletildi.

Ekonomistlerde ise konuyla ilgili değerlendirme geldi. Ekonomist Atilla Yeşilada, enflasyonun yüzde 40 olduğu bir ortamda faizin yüzde 15’e çıkarılmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyledi.

Yeşilada, “Çok basit bir kural; eğer enflasyonla mücadele edecekseniz faiz enflasyondan daha yüksek olacak, oraya gitmek de zor. Peki, o zaman Türkiye’nin sorunlarını nasıl çözeceğiz, çünkü tek sorunumuz enflasyon da değil, işte ödemeler dengesi açığı var, yani yeterince dövizimiz yok. Bir miktar faiz arttırıyorsunuz, Türk Lirası’nın da değer kaybetmesine müsaade edip ekonominin kendi kendine dengelenmesini sağlamaya çalışıyorsunuz, yürür mü, yürümez” dedi.

Yaz Aylarında Döviz Girişi Olacak

Yeşilada, yaz aylarında turist geliri nedeniyle döviz girişi olacağını ve bu sayede kurun düşebileceğini belirtti.

Yeşilada şöyle devam etti: “Daha doğrusu, yaz aylarında yürür çünkü ben dolar/TL’nin 28’in üzerine çıkacağını zannetmiyorum, yazın çok güçlü bir turist geliri girişi var, sistemden de para kaçmıyor artık, dolayısıyla doğal olarak Merkez Bankası fazla müdahale etmeden biraz daha yükselir dolar ve dengesini bulur.”

Kış Aylarında Sorun Yeniden Başlar

Yeşilada, kış aylarında ise sorunun yeniden başlayacağını ve faiz artırımının tek başına çözüm olmayacağını vurguladı.

Yeşilada şunları söyledi: “Tabii kış aylarında sorun yeniden başlar. Çünkü bizim temel sorunumuz enflasyon değil ki sadece faiz artırarak çözelim. Bizim temel sorunumuz cari açık ve borçlanma ihtiyacımız. Bu iki sorunu çözmeden faizi ne kadar artırırsanız artırın kur düşmez. Aksine daha da yükselir. Çünkü siz faizi artırarak ekonomiyi daralttığınızda vergi gelirleri düşer, bütçe açığı artar, borçlanma ihtiyacınız artar. Bu da döviz talebini artırır. Dolayısıyla faiz artırımı tek başına çözüm değil. Bizim yapmamız gereken yapısal reformlar, güven artırıcı adımlar, yatırım ortamını iyileştirmek, tasarrufu teşvik etmek gibi şeyler. Aksi takdirde bu kısır döngüden çıkamayız.”

Yeşilada, Türkiye’nin ekonomik sorunlarını aşması için hem iç hem de dış politikada değişim yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.