Samsun Milletvekili Mehmet Muş, EYT düzenlemesinin yürürlüğe girdiği 3 Mart 2023 tarihi itibarıyla 1,9 milyon başvuru alındığını ve bunlardan 1,6 milyonunun aylık bağlama işlemlerinin yapıldığını açıkladı. Muş, EYT düzenlemesinin bütçeye ne kadar yük getirdiği ve kur korumalı mevduatın neden Merkez Bankasına devredildiğiyle ilgili de bilgi verdi.

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesi, 3 Mart 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Düzenlemeyle birlikte, emeklilik için yaş şartını tamamlayamayan ancak prim ve yıl şartlarını tamamlayan yaklaşık 6 milyon kişi emekli olma hakkı kazanmıştı. Düzenlemenin detayları ve sonuçlarıyla ilgili TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Samsun Milletvekili Mehmet Muş, şu bilgileri verdi:

EYT başvuruları ve sonuçları

EYT düzenlemesinin yürürlüğe girdiği 3 Mart 2023 tarihi itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yoğun bir müracaat yapıldığını ve personelin ilave çalışmak durumunda kaldığını belirten Muş, bugüne kadar yaklaşık 1,9 milyon başvuru alındığını söyledi.

Başvuruların hem Kuruma doğrudan hem de e-devlet üzerinden yapıldığını ifade eden Muş, mükerrer başvuruların da bu sayıya dâhil olduğunu kaydetti.

Başvuruların incelenmesi ve aylık bağlama süreçlerinin devam ettiğini bildiren Muş, bugünün tarihi itibarıyla bu kapsamda toplam 1,6 milyon vatandaşın aylık bağlama işlemlerinin yapıldığını ve sigortalıların bilgilendirildiğini açıkladı.

Aylık bağlama işlemi yapılmamış sigortalıların hizmet birleştirmesi gereken veya ilgili kurum kuruluşlarca yazışma yapılarak yazışma sonucuna göre aylığa hak kazanma durumu tespit edilecek sigortalılar olduğunu belirten Muş, normal süreçte yıl içinde 440 bin aylık bağlandığı dikkate alındığında SGK personelinin yoğun mesaisiyle bir ayda, bir yılda bağlanan aylık sayısı kadar aylık bağlandığını gösterdi.

İncelenen başvurularda yaklaşık yüzde 10 oranında aylığa hak kazanmama durumu nedeniyle sigortalılara aylık bağlanamayacağının bildirildiğini tespit ettiklerini söyleyen Muş, kanun gereği bu eksiklikleri giderilmeden aylık bağlanamayacağından sigortalarımız yazılı olarak bilgilendirilmeye devam edildiğini ifade etti.

Her talepte bulunan sigortalıya aylık bağlanamadığını, aylığa hak kazanma koşullarının oluştuğu dosya incelemesi yapılarak tespit edildikten sonra aylık bağlama işleminin en kısa sürede gerçekleştirildiğini vurgulayan Muş, bu istatistiklerden anlaşılacağı üzere aylığı bağlanmamış çok fazla vatandaşımız kalmadığını, onların da kısa bir süre içerisinde netleşmiş ve tamamlanmış olacağını dile getirdi.

EYT düzenlemesinin bütçeye etkisi

EYT düzenlemesinin bütçeye ne kadar yük getirdiğiyle ilgili sorulara da yanıt veren Muş, şunları söyledi:

“EYT düzenlemesiyle ilgili olarak bütçeye ne kadar yük getirildiği konusunda bir rakam vermek mümkün değil. Çünkü bu rakam, emekli olan vatandaşlarımızın maaş miktarlarına, prim ödeme sürelerine, yaşlarına ve cinsiyetlerine göre değişiklik gösteriyor. Ancak ortalama bir hesap yaparsak, bugüne kadar emekli olan 1,6 milyon kişinin aylık maaşlarının 2 bin TL civarında olduğunu varsayarsak, bu durumda bütçeye aylık yaklaşık 3,2 milyar TL ek yük getirmiş oluyor. Bu da yıllık yaklaşık 38,4 milyar TL’ye tekabül ediyor.”

“Bu rakamın bütçemize çok büyük bir yük getirdiğini söylemek doğru olmaz. Çünkü bu rakamın bir kısmı zaten emeklilik için ödenen primlerden karşılanıyor. Ayrıca bu rakamın bir kısmı da emekli olan vatandaşlarımızın harcamalarıyla ekonomiye geri dönüyor. Dolayısıyla EYT düzenlemesinin bütçemize ve ekonomimize olumsuz bir etkisi olduğunu söylemek mümkün değil.”

Kur korumalı mevduatın Merkez Bankasına devri

Bir diğer gündeme getirilen konunun kur korumalı mevduatın neden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) devredildiği olduğunu belirten Muş, şu açıklamayı yaptı:

“Kur korumalı mevduat, döviz kuru dalgalanmalarından korunmak isteyen vatandaşlarımız için sunulan bir üründür. Bu ürün sayesinde vatandaşlarımız döviz cinsinden mevduat açtırarak, vade sonunda döviz kurundaki değişime göre TL veya döviz olarak geri alabilmektedirler. Bu ürünün avantajı, döviz kurundaki artıştan faydalanabilme imkânı sağlamasıdır. Dezavantajı ise döviz kurundaki düşüşe karşı koruma sağlamamasıdır.”

“Bu ürünün yönetimi ve denetimi daha önce Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılıyordu. Ancak uygulama birliğinin sağlanması, sürecin tek elden yürütülmesi ve daha efektif bir yönetim anlayışından dolayı bu ürünün yönetimi ve denetimi tamamen TCMB’ye devredilmiştir. Bu sayede hem vatandaşlarımız hem de bankalar için daha kolay ve güvenli bir işlem süreci sağlanmıştır.”