Halka açılan John F. Kennedy suikastı belgelerinde çarpıcı bilgiler!
1963'te suikasta kurban giden ABD Başkanı John F. Kennedy'nin öldürülmesiyle ilgili gizliliği kaldırılan belgelerde çarpıcı bilgiler yer alıyor. Ancak ABD medyası belgelerin bir kısmının gizli tutulması kararının komplo teorilerini güçlendirdiği görüşünde
22 Kasım 1963'te uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden ABD Başkanı John F. Kennedy'e düzenlenen suikastla ilgili 2800 arşiv belgesi halka açıldı. 1992'de alınan kararla birlikte Ulusal Arşiv'e gönderilen kayıtlar üzerindeki gizlilik 25 yıllık sürenin dolmasının ardından kalktı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, toplam 3100 belgeden 2800'ünün yayınlanmasına izin verdi.
ABD medyası belgelerin bir kısmının üzerindeki gizliliğin kaldırılmamasının komplo teorilerini güçlendirdiği yorumunda bulundu. CNN'de yer alan habere göre, istihbarat servislerinin isteği doğrultusunda belgelerin bir kısmının yayınlanmasına onay vermeyen Trump da bu kararından dolayı mutsuz.
CNN'in Beyaz Saray yetkililerine dayandırdığı haberine göre, Perşembe günü masasında istihbarat servislerinden gelen bazı belgelerin gizli tutulmasını talebini bulan Trump'ın iki seçeneği vardı. Ya 3100 belgenin tamamının gizliliğini kaldıracak, ya da istihbaratın talebini kabul ederek 2800 belgenin yayınlanmasına onay verecekti.
İstihbaratın gizli kalmasını talep ettiği 300 belgeyi incelemek için yeterli vakit olmayınca, Trump ilk aşamada 2800 belgenin gizliliğini kaldırmayı kabul etti.
Beyaz Saray'dan resmi açıklamada da kalan belgelerin, uygulanabilecek en az sansürle önümüzdeki haftalarda yayınlanacağı belirtildi. Açıklamada, Trump'ın Kennedy belgeleri konusunda 'eşi benzeri görülmemiş bir şeffaflık' talep ettiği ifadeleri yer aldı.
TRUMP'IN DANIŞMANI 'DERİN DEVLETİ' SUÇLADI
Uzun süredir Trump'ın politik danışmanlığını yapan Cumhuriyetçi Roger Stone da yüzlerce belgenin gizli kalmasının komplo teorilerini güçlendirdiğini söyledi ve karar için 'derin devleti' suçladı.
Stone yaptığı açıklamada, "Eğer belgeler utanç verici değilse, neden onları saklıyorlar? Bu konu, Lee Harvey Oswald'ı işe alan ve eğiten CIA'in ihanetini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
OSWALD'IN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ GECE GELEN İHBAR
Yayınlanan belgelerdeki dikkat çeken detaylardan biri, suikastı gerçekleştirdiği iddia edilen Lee Harvey Oswald'ın öldürüldüğü gece Dallas polisine gelen ihbar telefonu.
Dönemin FBI Direktörü J. Edgar Hoover, Oswald'ın öldürüldüğü 24 Kasım 1963 günü tutulan konuşma kayıtlarında şu ifadeler yer alıyor: "Oswald dosyasında, onun öldürülmesinde ötede bir şey yok. Dün gece Dallas ofisimize bir telefon geldi. Sakin sesle konuşan bir adam, Oswald'ın öldürülmesini organize eden komitenin üyesi olduğunu söyledi."
Hoover bu telefonun ardından defalarca Dallas polis şefini aradığını belirtiyor ve ekliyor: "Bize yeterli korumanın sağlandığı garantisi verdi. Ancak bu yapılmadı"
Oswald'ın ölümünün ardından hastaneye bir ajan gönderdiklerini belirten Hoover, "Ölmeden önce bir çeşit itirafta bulunur umuduyla hastaneye bir ajanımızı gönderdik ancak bunu yapmadı. Ruby, kimseyle bir bağlantısı olmadığını söylüyor ve Dallas ofisine bir arama yaptığı inkar ediyor"
SOVYETLER BİRLİĞİ'NE GÖRE SUİKASTIN SORUMLUSU JOHNSON
Kennedy suikastıyla ilgili halka açılan belgelerdeki çarpıcı bilgilerden bir diğerinin daha altında dönemin FBI Direktörü J. Edgar Hoover'ın imzası var.
Aralık 1966'da Hoover'dan Beyaz Saray'a gönderilen Sovyetler Birliği ve Komünist Parti yetkililerinin Kennedy suikastına tepkileri başlıklı rapor, Sovyetler Birliği'nde görev yapan bir FBI ajanının edindiği bilgilere dayanıyor.
FBI'ın kaynağına göre, Sovyetler Birliği Komünist Partisi yetkilileri ABD'deki aşırı sağın bir darbe etkisi yaratmak için iyi organize edilmiş bir suikast planını uygulamaya geçirdiğine inanıyor. Rapora göre, ayrıca Sovyetlerde lidersiz kalan ABD'de, bir generalin Sovyetlere füze fırlatarak bir savaş çıkartabileceği endişesi de hakim. Tetikçi olduğu iddia edilen Oswald'ın Sovyetler Birliği ile herhangi bir bağı olmadığını savunan Sovyet yetkililer, Oswald'ı 'nevrotik bir manyak' olarak tanımlıyor.
Rapordaki en dikkat çekici nokta ise, Sovyetler Birliği istihbarat ajansı KGB'nin konuya dair görüşü. FBI'ın kaynağı, KGB'nin elinde dönemin Başkan Yardımcısı Lyndon B. Johnson'ın suikasttan sorumlu olduğuna ilişkin bilgi olduğunu belirtiyor. Ayrıca KGB, suikastın ardından başkan olan Johnson'ın Kennedy ailesiyle olan ilişkisiyle ilgili Sovyet hükümetine bilgi veriyor.