Ahali toplanmış ABD ve İsrail büyükelçiliklerinin önünde slogan parlatıyor, İktidar topyekün muhabbette bangır bangır bağırıyor... Konuyu uzatmak yerine Birleşmiş Milletler gündemine taşımak için yapacakları şey çok basit. Daha önce yazdım; Kovarsın büyükelçileri, çekersin kendininkileri sonra iki ülke ile diyaloğunu Birleşmiş Milletler nezdinde yaparsın işte o zaman uluslararası platforma taşırsın mevzuyu, olur biter.

İşin asıl ilginç tarafı genç kızların kaşından şortuna kadar her konu da fetva veren Cemaat ve Kanaat önderlerinin sessizliğidir. Nutku mu tutuldu biricik cemaatlerimizin yoksa Siyonist & Haçlı ittifakının korkusu mu sardı anlamadım gitti.

...

Devam edelim yine gündeme taşınan ve benim daha önce de yazdığım bir tokatçılık işi var “Bitcoin”... Daha önce bu tokatçılığın reklamını yaparak para kazanan Odatv’ye bu gelir yetmemiş olacak ki “Herkesin konuştuğu bitcoin nedir ve nasıl para kazanılır” başlıklı haber bile yapmışlar (10.12.2017). Tamam para kazanınca yıkama – yağlama işinde ileri gidebilirsiniz de kardeşim cahilliğin bile sınırı vardır.

Bitcoin’i anlattıkları ve önemine vurgu yaptıkları haberin devamın da ki “...Yani enflasyon ne oldu? Faiz oranları kaça çıktı? Dolar arttı mı, azaldı mı, gibi konular hayatımızdan çıkar” cümlesini kuran adamın ya zekâsından ya da niyetinden şüphe edilir. Güya Bitcoin kullanılınca enflasyon olmayacakmış. Oysaki Odatv’de ekonomi uzmanı olduğunu iddia eden yazarlar da mevcuttur. Keşke onlara sorsalardı enflasyon neden vardırın cevabını.

Daha önce Tunceli’ye dersim diyerek çakma devrimci muhabbetine saran ve yine eleştirdiğim Odatv’yi gündeme almasak olmaz mıydı diyecek olursanız, kusura bakmayın bu tokatçılığı alenen pazarlamaktır piar haber adı altında...

Ha-a birde Diyanet İşleri Başkanlığının caiz değildir fetvasına değinmişler, valla daha önce haram parayla Hac olur diyen Diyanet, Bitcoin için Caiz dese ne olur demese ne olur? (NTV artık anlık olarak Bitcoin fiyatı bile veriyor siz düşünün tokatçılığın nerelere sardığını)

...

Zarrab bir şamaroğlanıdır ve bu dava ABD tiyatrosudur demiştik ancak ne yazık ki muhalefetin gözü Erdoğan üzerinden karardığı için bilgi belge hezeyanlarıyla hem kendilerini hem de seçmen üzerin de ki enerjilerini tüketiyorlar. Burada çok hassas bir nokta var ve bunu İktidar da Muhalefette sulandırıyor.

Bakın ben defaatle belge yayınladım, hakkımda dava açıldı gittim ifade verdim, hala süren mahkemelerim var vesaire ama hiç bir zaman kaynak açıklamadım/açıklamam da çünkü benim kamuoyunu bilgilendirmek gibi bir görevim olduğu kadar kaynaklarımı korumak gibi sorumluluğum var. Dalga dubara sebeplere akşamdan sabaha dava açıp haberleri yayından kaldırıyorlar vesaire... Bu işin sonucu olarak normal çünkü her iktidar ve mensupları canını sıkana bunun bedelini sormak için yol arar. Ancak siyasi partilerin her türlü bilginin kaynağını toplumla paylaşmak gibi sorumlulukları vardır. O yüzden CHP’ne ve Kılıçdaroğlu’na düşen görev bu belgeleri nasıl ele geçirdiklerini açıklamalarıdır. Ve elbette ne zaman ele geçirdiklerini de, neden bugüne kadar beklediklerini de.  

...

Adalet Bakanı son açıklamasıyla Kılıçdaroğlu’nu “Siyasetin Fuat Avnisi” ilan etmiş... Muhalefeti topyekün Fetöcü ilan ederek ya da karşılarında kim varsa onlardan sanarak yürüttükleri psikolojik harekat artık “Travma Sonrası Stres Bozukluğunun” iktidar nezdinde ulaştığı son noktayı göstermektedir. Bırakın demogojik savunmaları da, yüzbin insanın hayatını yakından ilgilendiren yargılamalar, ihraçlar ve açığa almalarla alakalı süreci artık hukuki zeminde toparlamağa çalışın. OHAL’le ülkeyi yönetmenin verdiği keyfiliğin son bulması, cezaevindekilerin, dışardakilerin ve topyekün bu süreçten canı yanan bilumum masum insanın ve elbette toplumsal vicdanın beklentisini karşılayın.

...

Ataşehir Belediye Başkanı çeşitli iddialara istinaden görevden alındı. Bahçeli’nin “enseye tokat, neticeye parmak” minvalinden açıklamalarını es geçerek konuyu açıklığa kavuştırmak lazım. İktidara mensup belediyeler istifaya zorlanırken, muhalefete mensuplar neden görevden alınıyor. Velevki vahim bir durum Kılıçdaroğlu bilgilendirilip CHP’nin kendi kurumsal kimliği içinde soruna çözüm bulması mümkün değil mi?

Ayrıca hakkında ki iddialar fecaat seviyesinde onlarca belediye başkanı varken ve öncekiler dahil rica edilirken muhalefete gelince bu “sıfır tolerans” esprisi de ne oluyor, anlamak mümkün değil...

Bu icraatları kim salık veriyorsa 2019’a dair siyasi hendekler kazıyor demektir Ak Parti namına...