İran'dan Gelen Yeni Haberler Dünya Gündemini Sarsıyor

İran'dan Gelen Yeni Haberler Dünya Gündemini Sarsıyor

İran-İsrail gerilimi tırmanırken, Fordow nükleer tesisi küresel çatışmanın kilit noktası haline geliyor. Mossad'ın gizli operasyonları, İran'ın vekalet savaşı stratejileri ve Hürmüz Boğazı'nın kapanma riski, dünya ekonomisini ve jeopolitik dengeleri nasıl

Ortadoğu'da tansiyon yükselmeye devam ederken, İsrail ile İran arasındaki karşılıklı saldırılar ve stratejik hamleler, dünya kamuoyunu endişelendiriyor. Özellikle İran'ın nükleer programının kalbi sayılan Fordow tesisi, çatışmanın seyrini belirleyebilecek kritik bir düğüm noktası olarak öne çıkıyor. Son dönemde yaşanan üçüncü dalga saldırılar ve İsrail'in "Demir Kubbe" hava savunma sisteminin İran füzeleri tarafından delinmesi, bölgedeki dengelerin ne denli hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Serdar Akinan, bu gerilimi ve potansiyel sonuçlarını derinlemesine analiz ediyor.

Beyrut'tan Yansıyan Şaşırtıcı Manzaralar: Savaşın Gölgesinde Bir Yaşam Biçimi

Akinan, yaşanan saldırılara rağmen Beyrut'tan gelen "inanılmaz" ve "çok tuhaf" görüntüleri aktarıyor. Beyrut'ta daha önce Arap Baharı döneminde kaldığı Rauşa bölgesinden bahseden Akinan, İsrail savaş uçaklarının havalimanı civarındaki Şabra ve Şatilla kamplarının olduğu bölgeye bomba yağdırırken, kafelerde oturan insanların nargile ve kahveleriyle gayet sakin bir şekilde bombaların düşüşünü izlediğini anlatıyor. Dün akşamki fotoğraflarda da bir parti ortamında, müzik eşliğinde, insanların telefonlarıyla yağan bombaları çektiği görülüyor. Akinan, bu durumu "dehşete direnme biçimi" ya da "Titanik batarken partilemeye devam eden insanlar" ruh hali olarak yorumluyor ve sosyologların bu kültürü değerlendirmesi gerektiğini belirtiyor.

Mossad'ın Sinsi Operasyonları: İran'ın Hava Savunması Nasıl Kör Edildi?

İsrail'in İran'a yönelik ilk saldırısının arkasındaki "muazzam sofistike" koordinasyon dikkat çekiyor. Akinan'a göre, Axios gibi sitelerin paylaştığı bilgiler, Amerikan istihbaratı ve İsrail Mossad'ı tarafından besleniyor. İlk saldırıda İran ordusunun ve Devrim Muhafızları'nın 1800 km öteden gelen uçakları neden göremediği sorusu gündeme geldi. Akinan, Mossad'ın haftalar ve aylar öncesinden bölgeye ajanlarını sızdırdığını ve hatta "gizli bir üs" kurduğunu belirtiyor. Daha da önemlisi, hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirmek için saldırıdan hemen önce dronelar kullanılmış. Ayrıca, saldırıyı yönetecek komutanların toplantı halinde olduğu mekanın hedef alındığı ve buranın da dronelar tarafından vurulduğu ifade ediliyor.

Bu droneların parçalarının aylarca valizlerle, havalimanlarıyla, konteynerlarla ve gemilerle yavaş yavaş İran'a sokulduğu belirtiliyor. Akinan, İran devrimi öncesi (1979 öncesi) İsrail'in bölgedeki en büyük müttefiki olmasından dolayı, sistem içinde çok sayıda "devşirilebilecek" İranlı ajanın bulunduğuna dikkat çekiyor. Mevcut ekonomik çöküntü ve huzursuzluk da bu devşirme sürecini kolaylaştırmış olabilir. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun saldırı başladığında İran halkına "sizi molla rejiminden kurtarmaya çalışıyoruz, ayaklanın" mesajı vermesi de bu stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Akinan, askeri görüntülere ihtiyatlı yaklaştığını, İsrail'in "şeytani bir zekaya" sahip olduğunu ve algı operasyonlarının son derece önemli olduğunu vurguluyor.

Fordow: Savaşın Düğüm Noktası ve Rejim Değişikliği Hedefi

Akinan, Fordow nükleer tesisini "ölüm yıldızı" benzetmesiyle tanımlıyor ve olayın düğüm noktası olduğunu belirtiyor. Nathanz üssünün vurulmasına rağmen İran'ın nükleer programının durmadığı, asıl hedefin uranyum zenginleştirme tesislerini yok etmek olduğu ifade ediliyor. Ancak Akinan'a göre, bilim adamlarını veya generalleri öldürmek yeterli değil, çünkü bilgi orada duruyor ve yeni komutanlar atanarak saldırılar devam edebiliyor. Fordow üssünün 90 metre derinliğindeki graniti delmek için sadece Amerika'nın elinde bulunan GBU-57B (sığınak delici) bombalarının atılması gerektiği belirtiliyor. Bu da Trump'ın savaşa doğrudan girmesi gerektiği anlamına geliyor ki, Trump'ın mesajları bu yönde olsa da ABD'nin bölgede 40.000 askeri bulunuyor.

Akinan, asıl amacın İran'ın nükleer silaha ulaşma kapasitesini bitirmekten ziyade, "rejimi değiştirmek ve tekrar bölgede yeni bir statü oluşturmak" olduğunu vurguluyor.

İran'ın "Vekalet Savaşı" ve Küresel Tehditleri

New York Times'ta çıkan bir habere atıfta bulunan Akinan, savaşı sadece konvansiyonel iki ordunun çatışması olarak görmenin yanlış olduğunu belirtiyor. İran'ın yıllardır İsrail'e karşı "vekalet savaşı" yürüttüğünü, Hamas, Hizbullah (Seyyid Hasan Nasrallah liderliğinde) gibi örgütleri destekleyerek İsrail'e ciddi tehditler oluşturduğunu anlatıyor. Akinan, İsrail'in Hizbullah ile kara savaşına bile giremediğini, ancak Esad rejiminin Türkiye'nin de desteğiyle yok edilmesinin yeni bir fotoğraf ortaya çıkardığını ifade ediyor.

Netanyahu'nun en büyük korkusunun İran'ın attığı füzelerden ziyade, Tel Aviv veya Kudüs'te patlayacak "bomba yüklü bir otobüs" olduğunu vurgulayan Akinan, "ahtapot" benzetmesiyle İran'ın vekalet savaşı kapasitesini açıklıyor. Hamas ve Hizbullah'ın "kollar" olarak kesilmeye çalışıldığını, ancak başarısız olunca "kafayı koparma" (rejimi devirme, nükleer tesisleri vurma, komutanları öldürme) operasyonuna geçildiğini belirtiyor. Akinan, İran'ın "uyuyan devi uyandırdığını" ve elinde 3.000'e yakın "Fettah" gibi süpersonik, hiperbalistik füzeler olduğunu, bunların İsrail'in dört katmanlı hava savunma sistemini her gece deldiğini ifade ediyor. İran'ın vekalet savaşını devreye sokması durumunda, Hizbullah kamplarında yetişen gençlerin İsrail topraklarına bomba yüklü bir kamyon sokmasının çok kolay olabileceği tehlikesine dikkat çekiyor. Akinan, İsrail'in yok edilmesinden ziyade, Netanyahu hükümetini devirmenin bir "manivela" olarak kullanılabileceğini ekliyor.

Hürmüz Boğazı Kartı: Küresel Ekonomik Krize Davetiye

Akinan'ın analizine göre, asıl mesele Hürmüz Boğazı'nın kapatılması. Dünya petrol arzının %20'sini ve sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) %25'ini kontrol eden bu stratejik boğazın kapatılması, Suudi Arabistan, Kuveyt, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın petrol ve gaz ihracatını durdurur. Bu durumun "muazzam bir küresel kriz" anlamına geleceği, petrol fiyatlarının varil başına 150 dolara fırlayacağı, altın ve Bitcoin'in ise daha güvenli yatırım aracı haline gelerek değerlerinin artacağı tahmin ediliyor. Bu kartın İran'ın elinde olması, Amerika'nın da savaşa girmesini gerektirecek "çok çok ciddi bir adım" olarak görülüyor. Akinan, Çin, Rusya ve Amerika gibi büyük güçleri etkileyecek bu hamlenin, sadece bomba atmakla ilgili olmadığını, İran'ın stratejik konumunun "kilit taşı" niteliğinde olduğunu vurguluyor.

Döfner'den Çarpıcı Analiz: Hedef Sadece İsrail Değil, Batı!

Akinan, yakından takip ettiği bir isim olan Axel Springer'in CEO'su Matthias Döpfner'in analizini paylaşıyor. Döpfner'in analizinin başlığı "İran'ın hedefi sadece İsrail değil, biziz". Döpfner, İsrail'in hedeflerine ulaşamaması (nükleer tesislerin imhası, terörist rejimin zayıflaması veya mollaların tamamen ortadan kaldırılması) durumunda, dünyanın hızla değişeceğini öngörüyor. Çin'in bu "tarihi fırsatı" Tayvan'ı beklenenden daha erken ve direniş olmadan ilhak etmek için kullanacağını belirtiyor. Ayrıca, Amerika ve Avrupa'nın "üç cepheli bir savaşı" (Çin, Rusya, İran) kazanamayacağını, dolayısıyla savaşamayacağını ifade ediyor. Eğer "antidemokratik üçgen" başarılı olursa, "farklı ve demokratik olmayan bir dünya düzeni"nin devreye gireceği uyarısında bulunuyor. Döpfner, Amerika ve Avrupa'nın kendi çıkarları doğrultusunda İsrail'e karşı birlik olması ve bu tarihi kurtuluşun sağlanması için ellerinden gelen her şeyi yapmaları gerektiğini savunuyor. Analizin sonunda ise "İsrail bizim gibi barış içinde yaşayan bir ülke mi olacak yoksa biz mi İsrail gibi olacağız? Bize bağlıdır, tamamen bize bağlıdır" sözleriyle durumu özetliyor.

Tarihi Bir Kırılmanın Eşiğinde Dünya

Konuşmanın sonunda İsrail'in İsfahan'da ve ülkenin birçok yerinde nokta atışlarla vurmaya devam ettiği, İran'ın ise daha sert cevap vereceğini söylediği belirtiliyor. Trump'ın "gelin barışın bu savaşı durdurun, ben girersem İran hayatında görmediği bir yenilgiyi görecek" gibi sözleri de tansiyonu artırıyor. Akinan, dünyanın "çok önemli tarihi bir kırılmanın eşiğinde" olduğunu, yaşanan olayların hem tarihsel hem de coğrafi bağlamda tam odağında olduğumuzu vurgulayarak sözlerini sonlandırıyor. Önümüzdeki günler ve saatler, küresel dengeler açısından kritik gelişmelere gebe.