İsrail'den Şok Gazze Planı: "Tamamı İşgal Edilecek", Filistinliler Sürgüne! Netanyahu'dan Uluslararası Baskıya Yanıt ve Trump Vi
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'nin tamamının işgal edileceğini duyurdu. Kabine onaylı kalıcı işgal planı, Filistinlilerin güneye sürgünü ve Trump'ın tatil beldesi vizyonu uluslararası kamuoyunda yankı buldu. İngiltere, Kanada...
Gazze Şeridi'nde tırmanan gerilim, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun yaptığı sarsıcı bir açıklamayla yeni ve tehlikeli bir boyuta ulaştı. Netanyahu, Gazze Şeridi'nin tamamını işgal edeceklerini duyurarak, bölgenin geleceğine dair radikal bir planın sinyallerini verdi. Bu açıklama, daha önce kabine onayı alan bir planı teyit ediyor: İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal edecek.
Bu planın en çarpıcı yönlerinden biri, bölgedeki Filistinlilerin akıbeti. Kaynaklara göre, Filistinliler bir kez daha Gazze Şeridi'nin güneyine doğru sürgün ediliyor. İsrail'in amacı, Gazze'nin güneyinde oluşturulacak toplama kamplarına bu insanları sürmek. İsrail'in bu kamplarda Filistinlilere cüzi miktarda insani yardım vereceği belirtiliyor.
İsrail ordusu, geçtiğimiz hafta sonunda kara birlikleriyle işgali genişletmeye başladı. Han Yunus'taki sivillere "Eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatacağız" diyerek tahliye emri verildi. Bu tahliye emri, Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin tamamında kontrolü ele alacaklarını duyurmasının hemen ardından geldi.
Uluslararası camiadan bu planlara ve askeri operasyonlara yönelik sert tepkiler yükseliyor. İngiltere, Kanada ve Fransa, İsrail'e saldırılarını derhal durdurma çağrısı yaptı. Bu üç ülke, eğer askeri operasyonlar durmaz ve yardım girişlerine izin verilmezse somut karşı adımlar atacaklarını duyurdular. Daha önce Filistin devletini tanımayı planladıklarını açıklayan bu ülkelerin tepkisi dikkat çekici.
Ancak Netanyahu'dan bu çağrılara bir yanıt geldi. Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, saldırıların sona erdirilmesi için koşullar sıralandı. Bu koşullar arasında Hamas'ın rehineleri serbest bırakması, liderlerinin sürgüne gitmesi ve Gazze'nin tümüyle silahsızlandırılması yer alıyor.
Açıklamada yer alan bir diğer önemli ifade ise, İsrail'in Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump'ın vizyonunu kabul etmekte olduğu ve tüm Avrupalı liderleri de aynı şeyi yapmaya çağırdığı yönünde. Peki, Trump'ın deklare ettiği vizyon neydi? Kaynaklara göre, Trump'ın vizyonu, Filistinlilerin başka ülkelere göç ettirilerek Gazze'nin tatil beldesine dönüştürülmesini öngörüyor. Trump'ın iki devletli çözümü desteklemediği de biliniyor. Netanyahu açıkça, "Gazze Şeridi'nin tamamını işgal edeceğim" derken, Donald Trump'la Filistinlilerin başka ülkelere göç ettirilmesini öngören Gazze vizyonunu kabullenin diyor.
İsrail'in askeri operasyonlarına devam etmesi ve açlıkla sınanan halka yardım ulaştırılmasına izin vermemesi üzerine İngiltere de somut bir adım attı. İngiltere, İsrail'le serbest ticaret görüşmelerini askıya aldığını duyurdu. Ayrıca, İsrail'in İngiltere büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
Gazze'deki insani krizin boyutları ise tüyler ürpertici. Birleşmiş Milletler, acilen yardım yapılmazsa 48 saat içinde Gazze'de 14.000 bebeğin ölebileceğini duyurmuştu. Bu durum, bölgedeki yardıma erişimin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor.
Tüm bu gelişmelerin ve ortaya atılan işgal, sürgün ve "tatil adası" fikirlerinin ardında yatan daha derin konular da tartışılıyor. Geçmişte İsrail'e jet yakıtı satılırken, Mescid-i Aksa çevresi için dikenli tel satılırken veya İsrail'in büyük silah tedarikçilerinden BAE Systems'ın İstanbul'daki fuara katılmasına rağmen protesto edilmemesi gibi olaylar, bu yeni planlarla birlikte yeniden gündeme geliyor. İsrail ve Amerika'nın, Filistin topraklarını boşaltıp yatırım adasına çevirmek istemesi fikri, Trump'ın "tatil beldesi" vizyonuyla örtüşüyor. Bu ve benzeri kritik gelişmeler, uluslararası medyanın yanı sıra avazturk.com gibi kaynaklar tarafından da yakından takip edilmektedir.
Özetle, İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'nin tamamını kapsayan kalıcı bir işgal planı ve Filistinlilerin toplama kamplarına sürülmesi hedefi, uluslararası kamuoyunda infiale yol açmış durumda. İngiltere, Kanada ve Fransa gibi ülkeler somut adımlarla yanıt verirken, Netanyahu ise saldırıları durdurmak için rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'nin silahsızlandırılması gibi koşullar öne sürüyor. Tüm bunların merkezinde ise, Netanyahu'nun açıkça benimsediği, Filistinlilerin göç ettirilip Gazze'nin bir "tatil beldesine" dönüştürülmesini öngören Trump vizyonu yatıyor. Bölgenin geleceği ve on binlerce sivilin hayatı, bu radikal planların gölgesinde belirsizliğini koruyor.