Küresel Sarsıntı Kapıda: 2025'te Avrupa Küçülüyor, Pasifik Alev Alıyor, Türkiye'nin Kaderi Ne Olacak?

Küresel Sarsıntı Kapıda: 2025'te Avrupa Küçülüyor, Pasifik Alev Alıyor, Türkiye'nin Kaderi Ne Olacak?

Ünlü analist Ertan Özyiğit'ten 2025 ve sonrası için ezber bozan tahminler: Avrupa Birliği'nin sonu mu geliyor? Ukrayna bölünecek mi? Yeni bir dünya savaşı Pasifik'te mi başlayacak? Türkiye bu denklemin neresinde? "Üst Akıl" gerçekleri ve görünmeyenler bu

Küresel arenada yaşanan gelişmeler hız kesmeden devam ederken, gelecek projeksiyonları da önem kazanıyor. Ünlü analist Ertan Özyiğit'ten 2025 yılı ve sonrası için yapılan çarpıcı değerlendirmeler, ezberleri bozacak nitelikte. Özyiğit'in Simge Fıstıkoğlu'nun sorularına verdiği yanıtlar, Avrupa'dan Pasifik'e, Ukrayna'dan Türkiye'ye kadar geniş bir coğrafyada beklenenleri gözler önüne seriyor.

Avrupa Birliği'nin Sıfırlanışı ve Fransa'nın Küçülüşü

2025 yılı için en dikkat çekici tahminlerden biri Avrupa Birliği ile ilgili. Ertan Özyiğit'e göre, Avrupa Birliği 2025'te tamamıyla sıfırlanacak ve Birleşik Devletler'in kontrolüne geçecek. Bu süreçte, Fransa'nın daha da küçüleceğini öngörüyor. Bu değerlendirme, Avrupa'nın kendi içinde yaşadığı sarsıntıların ve küresel güç dengesindeki değişimlerin bir sonucu olarak sunuluyor.

Ukrayna'nın Bölünmesi ve Komşu Talepleri

Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken, Ukrayna'nın geleceği de belirsizliğini koruyor. Özyiğit'in tahmini bu konuda oldukça net: Ukrayna bölünecek. Rusya'nın toprak alacağını belirten analist, kalan kısmın ise Avrupa Birliği'ne katılacağını ifade ediyor. İlginç bir detay olarak, Ukrayna bölünürken Çekoslovakya ve Polonya'nın da Ukrayna'dan toprak isteyebileceğini düşünüyor. Ukrayna'nın NATO'ya girip girmemesinin ise kimsenin umurunda olmayacağını sözlerine ekliyor.

Yeni Dünya Savaşı Senaryosu: Rusya ve Çin Yok, Pasifik Ateş Hattı

Üçüncü Dünya Savaşı olasılığı sıklıkla konuşulsa da, Özyiğit bu konuda farklı bir senaryo çiziyor. Ona göre, eğer Üçüncü Dünya Savaşı çıkarsa, bu savaşa Rusya kesinlikle girmeyecek. Aynı şekilde, Çin'in de kesinlikle savaşta yer almayacağını belirtiyor. Çinlilerin teknolojik olarak büyümelerinin bu denklemi değiştirmeyeceğini düşünüyor.

Savaşın olası odak noktası ise Pasifik. Özyiğit, ekonomideki bazı kavramların altın madeni bulunuşuyla değişebileceğini ve yuanın artabileceğini düşündürüyor. Amerika'nın elini çabuk tutması gerektiğini, bu nedenle savaşın hızlanabileceğini söylüyor. Küresel barışın devam ettiği sürece, savaşın Pasifik'te daha çok hızlanacağını öngörüyor.

Pasifik'te Savaş Hazırlığı: Avustralya, Japonya ve Amerika

Pasifik bölgesindeki hazırlıkların tamamlandığını belirten Özyiğit, Avustralya ve Japonya'nın savaşa hazır olduğunu söylüyor. Pasifik bölgesindeki adalarda, Papua Yeni Gine dahil olmak üzere üslerin kurulduğunu ifade ederek, Amerika'nın tamamıyla savaşa hazır vaziyette durduğunu vurguluyor. Bir kıvılcıma ihtiyaç duyulduğunu, tıpkı bilgisayar oyunlarındaki "Fight" komutu gibi bir kavga başlangıcı beklendiğini, hatta bir "Avustralya Macaristan prensi" yani önemsiz bir sebebin yeterli olabileceğini ima ediyor. Pentagon'un ise geç kalmaması gerektiğini, her şeyi ölçtüklerini düşünüyor. Kissinger'ın bir sözüne atıfta bulunarak, düşmanların Amerika'nın elindeki silahları bilseler savaş konuşmayacaklarını, çok yakın zamanda tüm dünyayı sarsacak büyük bir savaş mekanizmasının devrede olduğunu ekliyor.

Türkiye'nin Şansı ve Petrolsüzlüğün Önemi

Bu küresel karmaşa içinde Türkiye için ise iyi bir haber var. Ertan Özyiğit'e göre, Türkiye savaşa girmeyecek. Türkiye'nin en büyük şanslarından birinin topraklarında petrol olmaması olduğunu düşünüyor. Petrolün, sistemin çok hızlı bölünmesine yol açtığını belirtiyor. Kuzey Irak'taki Kürt nüfusunun petrol sayesinde zenginleştiğini, bloklar diktiğini, ancak Türkiye'deki Kürt nüfusun bunu sadece izlediğini söyleyerek, Türkiye'nin Kürt nüfusunun oradaki zenginlikle entegre olmak istemediğini, Türkiye'nin sadece "hamiliği"ni (koruyuculuğunu) isteyebileceğini, zenginliğin orada kalmasını tercih edebileceklerini düşündürüyor.

Hindistan-Çin Savaşı ve Nüfus Azaltma Projesi İddiası

Özyiğit'in senaryosunda büyük bir savaşın yaşanacağı başka bir bölge de var: Hindistan ile Çin arasında çok büyük bir kıyım olacağını öngörüyor. Bu savaşa Pakistan, Endonezya ve Malezya gibi ülkelerin de gireceğini belirterek, bu bölgedeki nüfusun azaltılma projesini görebileceğimizi iddia ediyor. Bu savaşta Japonya'nın da kendini korumak için etkili olacağını düşünüyor.

"Üst Akıl" ve Küresel Manipülasyon İddiaları

Analist, haritaların her şeyi anlattığını belirterek, "üst akıl"ın ne kadar etkili olduğu ve insanların inisiyatifinin olup olmadığı gibi sorulara değiniyor. Basit bir örnek veriyor: Bir adamın eline kalemi alıp Mısır ile Çad arasına bir sınır çizdiğini, oradaki insanların ise kendi kurtuluş savaşlarını verdiklerini sandıklarını anlatıyor. Bu işlerin böyle yürüdüğünü ima ediyor. Hatta önemli liderlerin (Mustafa Kemal örneğini vererek) nasıl gözden düşürülebileceğine, hatta sağlık durumlarının bile bahane edilebileceğine işaret ediyor.

Ortadoğu ve Hamas'ın Sızışı: İstihbaratın Göremediği mi?

Ortadoğu konusundaki değerlendirmeleri de ilginç. Hamas'ın İsrail'e düzenlediği operasyon hakkında konuşurken, herkesin Hamas'ın eylemlerini konuştuğunu, liderleri tartıştığını belirtiyor. Ancak asıl dikkat çekici noktanın Hamas'ın çok derin bir şekilde sızmış olması olduğunu söylüyor. Operasyon sırasında yaşananları (eğlence sırasında insanların görülmesi) ne Mossad'ın ne de CIA'in gördüğünü iddia ederek şaşkınlığını dile getiriyor. Daha da ileri giderek, CIA gibi bir teşkilatın başka bir bölümünün James Webb gibi, 16 ışık yılı uzaktaki bir gezegende oksijen olup olmadığını anlayabilen uydular fırlattığını, yani çok ileri gözetleme yeteneklerine sahip olduklarını, ancak bu sızmayı "göremediklerini" söyleyerek bir tezat oluşturuyor.

Economist Kapakları ve Yorumculuğun Sonu

Ertan Özyiğit, dünyada Economist dergisinin kapaklarını yorumlama trendini başlattığını belirtiyor. Ancak zamanla bu işin çok ayağa düştüğünü, yalan dolan yorumcuların çıktığını ve kendisinin cümlelerini alıp kendi yorumları gibi sunduklarını görerek bu işi bıraktığını anlatıyor. Şu anda çok nadiren, isteyen iş adamları dışında kimseye bu yorumları yapmadığını ifade ediyor. Economist sisteminin önemli olduğunu ancak kendilerini çok abarttıklarını, hatta otosansüre başladıklarını, kapaklara eski yorumları koyamadıklarını ve artık eskisi gibi net olmadıklarını düşünüyor. İnsanların uyanmaya başladığını, bu yüzden Economist'in de netlikten kaçındığını belirtiyor.

Gelecek Projeler ve Piri Reis Gerçeği

Özyiğit, yakın zamanda başlayacağı yeni bir TV programı olduğunu ancak kanalının henüz belli olmadığını, beklediğini söylüyor. Piri Reis kitabının bittiğini ve yakında çıkacağını müjdeliyor. Şu anda yetenek avcılığı yapmaya çalıştığını, gençlerin önünü açmayı hedeflediğini ekliyor.

Piri Reis hakkında ise ezber bozan bir gerçeğe işaret ediyor: Piri Reis'in haritasının Piri Reis'e ait olmadığını iddia ediyor. Bu haritanın çok eski, hatta dünyanın bir önceki hali, Nuh Tufanı sonrası bir harita olduğunu belirterek, Piri Reis'in yalnızca bu haritayı toparladığını söylüyor.

Ertan Özyiğit'in bu öngörüleri ve değerlendirmeleri, geleneksel yaklaşımların dışında bir bakış açısı sunarak, 2025 ve sonrası için küresel jeopolitik ve ekonomik gidişat hakkında düşündürücü ipuçları veriyor.