Keşmir bölgesindeki silahlı gruplar nedeniyle Hindistan ve Pakistan arasında geçtiğimiz haftalarda yaşanan çatışmalar, iki ülke arasındaki tansiyonu artırmış durumda. Türkiye'nin bu gerilimde Pakistan'ı desteklemesi, Ankara'nın geleneksel duruşunu yansıtmaktadır. Nitekim, Pakistan'ın Türkiye Kurtuluş Savaşı sırasında yaptığı yardımlar hiçbir zaman unutulmadığı gibi, bugün de Keşmir konusunun Türkiye için önemli olduğu vurgulanmaktadır. "Pakistan halkının kurtuluş savaşımız sırasında ekmeğinden artırarak gönderdiği yardımları hiçbir zaman unutmadık unutmayacağız. İşte şimdi de bizim için Keşmir odur, o olacaktır" ifadesiyle, Türkiye'nin Pakistan'a olan desteği açıkça ortaya konuldu. Son çatışmalarda da Türkiye, Pakistan'ı desteklemeye devam edeceği mesajını net bir şekilde verdi.

Tüm bu gelişmeler, Hint basınında Türkiye'nin Pakistan'a silah gönderdiği iddialarına neden oldu. Ancak İletişim Başkanlığı bu iddiaları reddederek, "Sadece bir askeri uçak yakıt ikmali için indi" açıklamasını yaptı. Bu açıklamaya rağmen Hindistan'ın tepkisi dinmedi. Boykot öfkesinin ana nedeni olarak Ankara-İslamabad hattındaki yakın askeri iş birliği gösteriliyor. Son yıllarda Türkiye ile Pakistan, sadece diplomatik değil, askeri alanda da önemli bir yakınlaşma yaşadı. Bu iş birliği insansız hava aracı (İHA) satışlarını, Pakistanlı subaylara Türkiye'de SİHA eğitimlerini, denizdeki iş birliklerini ve ASELSAN’ın radar modernizasyon projelerini içeriyor. Türkiye ve Pakistan arasındaki savunma iş birliği, stratejik ve teknolojik alanlarda derinleşmiş durumda.

Türkiye'nin Pakistan'a yönelik olumlu tavrının kökeni, Pakistan henüz kurulmadan önceki Kurtuluş Savaşı dönemine kadar uzanıyor. Hint Müslümanlarının Türk ulusal kurtuluş savaşına verdiği destek göz önüne alındığında, Türkiye'nin açıklamalarının Pakistan'a meyilli olması "çok anormal bir durum olarak değerlendirilemez". Bu iki ülkenin "hakikaten hususi ilişkileri" olduğu belirtiliyor.

"Önce Millet" Boykotu ve Etkilenenler

Hindistan'ın sessiz başlayan ve daha sonra kitleselleşen Türkiye'ye yönelik boykotu, "Önce Millet" (Nation First) adını taşıyor. Bu boykot hareketi, Tüm Hindistan Tüketici Ürünleri Distribütörleri Federasyonu'nun çağrısıyla büyüdü. Ülkedeki 13 milyon marketin bağlı olduğu bu federasyon, Türk ürünlerine karşı "süresiz boykot" çağrısı yaptı. Türkiye'nin önde gelen firmalarından Trendyol, LC Waikiki ve Mavi'nin ürünleri satış listelerinden kaldırıldı. Dünyanın en zengin 16'ncı kişisi olan, yaklaşık 108 milyar dolar net servete sahip ve Hindistan hükümetinin dış politikasına hayli yakın Hint iş insanı Mukesh Ambani'nin de boykota katılması dikkat çekti.

Türkiye Ekonomisine Olası Etkileri

Peki, Türkiye ekonomisi bu boykottan nasıl etkilenecek? Türkiye ve Hindistan arasında son bir yılda yaklaşık 8 milyar dolarlık ticaret gerçekleşti. Türkiye, Hindistan'dan 5 milyar dolarlık mal alırken, yaklaşık 3 milyar dolarlık satış yaptı. Yaklaşan turizm sezonu öncesi boykottan Türk turizmi de nasibini aldı. Türkiye'ye yönelik turizm iptalleri yüzde 250 oranında arttı. Ancak turizmde Hindistan pazarının payının genel olarak düşük olduğu, 2024 yılında bu ülkeden 330 bin kişinin Türkiye'yi ziyaret ettiği belirtiliyor.

Ekonomik alandaki bir diğer olumsuz gelişme ise, Hindistan hükümetinin, aralarında Delhi, Mumbai ve Bengaluru'nun da olduğu dokuz havalimanında yer operasyonlarını yürüten Türkiye merkezli Çelebi şirketinin güvenlik lisansını iptal etmesi oldu.

Geleceğe dair yapılan değerlendirmelerde, Hindistan'ın agresif diline rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin telkinleriyle daha mutedil bir zemine kayacağı öngörülüyor. Ancak bundan sonra ne olacağı sorusunun yanıtını şüphesiz zaman gösterecektir.