Murat Çalık’ın Hayati Mücadelesi
Tutuklu Belediye Başkanı Murat Çalık’ın sağlık durumu kritik! Avukatının çarpıcı açıklamaları ve hastane raporları neler söylüyor? Şok detaylar için hemen okuyun!
Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın cezaevindeki sağlık durumu, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü! İki kez kanseri yenen Çalık, şimdi lösemi şüphesiyle hastanede yaşam mücadelesi veriyor. Avukatı Melih Koçhan’ın, “Artık beklemeye gerek yok, tablo çok açık!” sözleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu makale, Çalık’ın sağlık krizinin perde arkasını ve devam eden hukuki süreci derinlemesine ele alıyor. Bu çarpıcı hikayenin detaylarını öğrenmek için okumaya devam edin.
Murat Çalık’ın sağlık sorunları, 20 Haziran 2025’te İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Hastanesi’nde başlayan tetkiklerle gündeme geldi. Avukat Melih Koçhan, müvekkilinin 44 gündür hastanede olduğunu ve 18 Temmuz’dan itibaren İzmir Şehir Hastanesi’nin hematoloji servisinde, enfeksiyon riski yüksek bir ortamda tedavi gördüğünü belirtti. Çalık’ın bağışıklık sisteminin baskılanmış olması, onu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakıyor ve sadece özel koruyucu ekipmanlarla girilebilen bir serviste tutuluyor. Bu zorlu sürecin nasıl başladığını anlamak için okumaya devam edin.
Sağlık raporları, Çalık’ın durumunun ciddiyetini gözler önüne seriyor. İYİ Partili Turhan Çömez, Çalık’ın sağlık raporunu “ölüm fermanı” olarak nitelendirerek, lösemi nüksü riskinin yüksek olduğunu ve kan hücrelerinin tükenme noktasında olduğunu vurguladı. Rapor, lökopeni ve nötropeni gibi ciddi bulgular içeriyor; bu, Çalık’ın enfeksiyon kapması halinde sepsise girme ve hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Ayrıca, ciddi kilo kaybı ve malnütrisyon da raporlarda dikkat çekiyor. Bu tıbbi gerçeklerin detaylarını öğrenmek için okumaya devam edin.
Çalık’ın avukatları, müvekkillerinin cezaevi koşullarında kalmasının mümkün olmadığını defalarca dile getirdi. 7 Temmuz 2025 tarihli İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporu, Çalık’ın lösemi nüksü açısından yüksek riskli olduğunu ve cezasının konutta infaz edilmesi gerektiğini açıkça belirtti. Ancak, Adli Tıp Kurumu’nun beklenen raporu hala gelmedi ve Çalık, cezaevine geri gönderildi. Avukat Koçhan, “Hayati risk taşıyan sağlık durumu devam ediyor,” diyerek tahliye çağrısı yaptı. Bu hukuki mücadelenin seyrini öğrenmek için okumaya devam edin.
Kamuoyunda Çalık’ın durumuyla ilgili çelişkili iddialar da dolaşıyor. Avukatları, müvekkillerinin “itirafçı olmak istediği” veya “el yazısıyla beyanda bulunduğu” yönündeki söylentilerin tamamen gerçek dışı olduğunu vurguladı ve bu iddiaları yayanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Çalık’ın annesi Gülümser Çalık ise gözyaşları içinde, “Oğlumun elimden kayıp gitmesini istemiyorum,” diyerek Adalet Bakanı’na ve yargı makamlarına merhamet çağrısında bulundu. Bu duygusal feryadın ardındaki gerçekleri keşfetmek için okumaya devam edin.
Adli Tıp Kurumu’nun son açıklaması, tartışmaları daha da alevlendirdi. Kurum, Çalık’ın kan tetkiklerinde lökosit ve nötrofil seviyelerinin normal olduğunu, lösemi nüksüne dair bulgu olmadığını ve parotis bezi tümörünün 2008’de tedavi edildiğini belirtti. Ancak, ileri hematolojik değerlendirme için tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmesi gerektiğini de ekledi. Bu çelişkili raporlar, Çalık’ın sağlığıyla ilgili belirsizliği artırıyor. Gerçeğin ne olduğunu anlamak için okumaya devam edin.
Siyasi isimler de Çalık’ın durumuna sessiz kalmadı. AKP’li Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Çalık’ın ev hapsiyle tahliye edilmesi umudunu dile getirirken, İYİ Partili Turhan Çömez, Adli Tıp Kurumu’nun raporları tahrif ettiği iddiasıyla Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a tepki gösterdi. Tunç ise bu iddiaları yalanlayarak, tetkiklerin devam ettiğini ve nihai kararın Adli Tıp raporuyla verileceğini söyledi. Bu siyasi çekişmenin Çalık’ın kaderine etkisini öğrenmek için okumaya devam edin.
Çalık’ın cezaevinde fenalaşarak acil servise kaldırılması ve anjiyo olması, durumun ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Hastane raporları, Çalık’ın cezaevi koşullarında kalmasının hayatını riske attığını net bir şekilde ifade ediyor. Ancak mahkeme, tahliye talebini reddetti ve Çalık yeniden Buca Cezaevi’ne gönderildi. Avukatları, bu kararın insan hakları ihlali olduğunu savunuyor. Bu hukuki ve insani krizin detaylarını keşfetmek için okumaya devam edin.
Toplumun her kesiminden Çalık’a destek mesajları yağıyor. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Çalık’ın tutuksuz yargılanması gerektiğini belirtirken, kamuoyu sosyal medyada #MuratÇalıkİçinAdalet etiketiyle sesini yükseltiyor. Çalık’ın avukatları, müvekkillerinin dirayetli olduğunu ve espriyle bile durumu hafifletmeye çalıştığını aktardı: “Dışarısı mı iyi, burası mı iyi? Karar veremedim,” dediği belirtiliyor. Bu umut dolu direnişin hikayesini öğrenmek için okumaya devam edin.
Murat Çalık’ın hikayesi, sadece bir sağlık mücadelesi değil, aynı zamanda adalet ve insan hakları için verilen bir savaş. Cezaevinde 18 kilo veren, lösemiyle mücadele eden bir belediye başkanının kaderi, Adli Tıp Kurumu’nun nihai raporuna bağlı. Avukatlarının ve sevenlerinin çağrısı net: Çalık’ın cezaevi koşullarında kalması, hayatını açıkça riske atıyor. Daha fazla bilgi için AvazTürk üzerinden güncel gelişmeleri takip edebilirsiniz. Bu dram, sadece bir bireyin değil, bir toplumun vicdanını sınayan bir sınav. Çalık’ın tahliyesi, yalnızca tıbbi bir gereklilik değil, aynı zamanda hukuki ve insani bir zorunluluk olarak görülüyor.