6 Şubat deprem faciasını günler ve haftalar öncesinden söyleyerek bildiren, deprem için önlem alınması konusunda uyarılar yapan Prof. Dr. Görür, uzun yıllardır Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul için de deprem uyarılarını yeniliyorken bu kez farklı bir il için milyonlara seslendi.

Naci Görür'den kışın 3 Milyon, yazın ise 10 milyon nüfusa çıkan il için DEPREM uyarısı!- 6 Şubat faciasından bu yana AFAD ve Kandilli Rasathanesi tarafından her yeni gün ülkenin bir çok il ve bölgelerinde artçı depremlerin devam ettiği ile ilgili veriler paylaşılıyor.

Artçı depremler yurdun 4 yanında devam ederken Görür'den büyük yıkıma sebep olabilecek yeni deprem bölgesi açıklaması geldi.

ANTALYA'DA YENİ BİR DOĞAL AFET UYARISI

Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat 2023 depremi felaketi için "Bağıra bağıra geldi" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Fay hatları üzerinde bulunan 24 şehir arasında Antalya'nın da yer aldığını ve yakınında deprem üretebilecek fay zonları olduğunu belirtti. Ayrıca, Antalya ili için tsunami riski olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Naci Görür, televizyon programlarında deprem konusunda konuşan kişileri eleştirdi ve "Herkes fay uzmanı kesilmiş durumda. Hangi fayın ne zaman kırılacağıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Bu tür konuşmaları yapmak akademisyenlerin işidir. Televizyonda akademisyenlerin yerine, bilim dünyasında yer alan yazarlar insanlara daha faydalı olabilir." şeklinde açıklamalarda bulundu.

6 Şubat depremi sonrasında tek çözüm yolunun dirençli yerleşim alanları oluşturmak olduğunu vurguladı. Köylerin depreme dayanıklı olması gerektiği gibi, kasabaların ve şehirlerin de depreme dirençli hale getirilmesi için mücadele edileceğini ifade etti. Aynı zamanda toplumu bu konuda bilinçlendirmek ve yöneticilere gerçekleri öğretmek için çaba gösterileceğini söyledi.

Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat depremi için ise bu depremin öncesinde öngörüldüğünü ve bağıra bağıra geldiğini belirtti. Aniden ortaya çıkan bir deprem olmadığını ifade etti ve önceden uyarıda bulunduğunu da ekledi.

Prof. Dr. Görür, Antalya'nın jeolojik yapısı ve deprem riski hakkındaki düşüncelerini şu şekilde özetledi: Antalya'nın kuzeyinde yer alan dağlık bölgeler, sağlam bir zeminde bulunan ve yaşlı kayalardan oluşan alanlardır. Ancak bu kayalar, dinamit kullanılarak kırılabilme potansiyeline sahiptir. Antalya Körfezi'nde ise durum biraz farklıdır. Batı bölgesinde, genellikle sağlam olarak kabul edilen traverten tabakaları bulunur. Antalya'nın önemli bir kısmı bu tabakalar üzerine kurulmuştur. Bununla birlikte, suyun zemine sızması durumunda bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Prof. Dr. Görür, "Travertenler üzerine inşa edilen evlerin, inşaat mühendisliği ve mimarlık prensiplerine uygun bir şekilde yapıldığında sorun yaşanmayacağını" ifade etti.

Naci Görür, deprem riski yüksek olan illeri değerlendirirken şunları ifade etti: Antalya'ya yakın bir bölgede Akşehir fay zonu bulunmaktadır ve bu alan büyük depremler üretebilecek kapasiteye sahiptir. Ayrıca, Fethiye-Burdur fay zonu ve Kıbrıs fayıyla ilişkisi bulunmaktadır. Antalya'nın kuzeyinde yer alan göller bölgesinde ise Beyşehir, Eğirdir ve Burdur gibi bölgelerde graben yapıları bulunmaktadır ve bu bölgeler de ciddi depremler üretebilir.

Fethiye-Burdur fay zonu oldukça önemlidir ve bu zon üzerinde daha önce 7.2 büyüklüğünde depremler meydana gelmiştir. Bu fay zonu Antalya'ya 90 kilometre uzaklıktadır. Akşehir fay zonu ise 115 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır ve Kıbrıs fay zonu ise 116 kilometre uzaklıktadır. Bu fay zonlarının canlı faza geçmesi durumunda, 7 ve üzeri büyüklükte depremler meydana gelebilir ve yaklaşık 100 kilometrelik bir alanda hasara yol açabilir. Bu nedenle, fay hatlarının geçtiği 24 ilde deprem riski yüksektir.