Narin Cinayetinde Şok Gelişme: Dosya Baştan Yazılıyor!

Narin Cinayetinde Şok Gelişme: Dosya Baştan Yazılıyor!

Diyarbakır'daki Narin Güran cinayetinde Hindistan merkezli bir adli bilişim firmasından gelen rapor, davanın seyrini tamamen değiştirecek bulgular içeriyor. Mahkeme kararlarını sarsan yeni kanıtlar ışığında, çocuğun nerede ve nasıl kaçırıldığına dair...

Okumakta olduğunuz bu haber, Narin Güran cinayetinin karanlık perdesini aralamaya devam eden, son dakika gelişmeleriyle dolu bir sürecin yalnızca bir parçasıdır. Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın esrarengiz ölümü, kamuoyunun vicdanında derin bir yara açmış ve aylardır süren hukuki mücadeleyle birlikte her geçen gün yeni bir boyut kazanmaktadır. Adli süreç devam ederken, davaya sunulan yeni ve çarpıcı bir rapor, bu trajik olayın tüm seyrini değiştirme potansiyeli taşıyor.

Hatırlanacağı üzere, Narin Güran'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos 2024'te kaybolmasının ardından 19 gün süren arama çalışmaları sonrası cansız bedeni dere yatağında, 30, 25 ve 20 kiloluk üç taşla kapatılmış bir çuvalın içinde gizlenmiş halde bulunmuştu. Olayla ilgili olarak amcası Salim Güran (aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunmuştu), annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran hakkında 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmiş, komşuları Nevzat Bahtiyar ise cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf etmesi üzerine 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan yargılanmıştı. Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2'nci duruşmasında Salim, Enes ve Yüksel Güran'a ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar'a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti. İstinaf mahkemesi, yani Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, 17 klasörden oluşan dava dosyasını incelemiş ve 26 Mayıs'ta aldığı kararla, ilk mahkemenin verdiği hapis cezalarını oy çokluğuyla onamıştı. Ancak mahkeme başkanı, dosyadaki kamera kayıtları, baz raporları ve DNA bulgularının eksik ve yetersiz incelendiğini belirterek karara şerh koymuş, özellikle Nevzat Bahtiyar’ın hareketlerinin detaylı görüntü analiziyle netleştirilmesi gerektiğini vurgulamıştı.

İşte bu kritik aşamada, davanın seyrini tamamen değiştirebilecek nitelikte, Hindistan merkezli Brilliant Forensic Investigation (BFI) firması tarafından hazırlanan adli bilişim raporu devreye girdi. Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ’ın başvurusu üzerine hazırlanan bu rapor, Dara-2 Askeri Üssü ve çevredeki kamera kayıtlarını derinlemesine inceledi. Bu çarpıcı raporda, daha önce Ulusal Kriminal Büro (UKB) ve Alman uzman Profesör Dirk Labudde tarafından hazırlanan raporların hesaplama ve görüntü analizlerinde hatalar bulunduğu, güvenilirliklerinin ise zayıf olduğu net bir şekilde vurgulandı; bu tür uluslararası değerlendirmeler, https://www.avazturk.com gibi güvenilir haber kaynakları için de büyük önem taşıyor. Raporda, okul kamerasının gerçek zamandan 4 dakika, Dara-2 Askeri Üssü kamerasının ise 6 dakika 45 saniye ileri olduğu tespit edilerek, görüntülerin yeniden senkronize edildiği belirtildi.

BFI uzmanları, 122 sayfalık detaylı raporlarında, Narin Güran’ın 21 Ağustos 2024 günü saat 15.15.09’da koyu renkli tişört ve şort giyerek, omuzunda çapraz çanta taşıdığı görüntünün gerçek saate göre 15.11.09’a denk geldiğini ortaya koydu. Narin’in patikada ilerlediği sırada Nevzat Bahtiyar’ın evinin yakınında insan benzeri büyük bir gölge tespit edildiği ve bu gölgenin Nevzat Bahtiyar’a ait olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Rapora göre, saat 15.19.49’da büyük ve küçük gölgenin birbirine çok yakın olduğu ve bunun olası bir çatışmanın habercisi olabileceği vurgulandı. En çarpıcı detay ise saat 15.19.54’te küçük gölgenin (Narin’in) aniden kaybolduğu, büyük gölgenin ise ahır yönüne ilerlediği tespiti oldu. Bu durum, Narin’in tam da bu noktada, Nevzat Bahtiyar’ın evinin yakınında kaçırıldığı ihtimalini güçlendiriyor.

BFI raporu, mevcut mahkeme kararını derinden sarsacak başka önemli bulgular da içeriyor. Raporda, Narin Güran’ın saat 15.16.00 ile 15.40.45 saatleri arasında evine dönüşüne dair herhangi bir insan hareketine rastlanmadığı net bir şekilde ifade edildi. Daha da önemlisi, aynı saat aralığında baba Arif Güran’ın evinin çevresinde de insan veya araç hareketliliği görülmedi. Bu tespit, sanık Nevzat Bahtiyar’ın Narin’in cansız bedenini Arif Güran’ın evinden alıp kendi ahırına taşıdığı yönündeki ifadesinin kamera kayıtlarıyla örtüşmediğini gösteriyor. İyileştirilmiş görüntülerde Nevzat Bahtiyar’ın o güzergahta herhangi bir hareketinin tespit edilemediği vurgulandı. Raporda ayrıca, saat 15.41.27’de köyün yaklaşık 300 metre dışında stabilize yolda koyu renkli, muhtemelen kırmızı bir aracın köyden ayrıldığının tespit edildiği kaydedildi. Bu aracın olay saatlerinde köyden çıkan tek araç olduğu ve hareketinin Dara-2 Askeri Üssü güvenlik kamerasına da yansıdığı belirtildi.

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ tarafından temyiz dilekçesine eklenerek Yargıtay’a gönderilen bu rapor, müvekkilinin tahliyesi ve dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi talebini içeriyor. Ayrıca, Nevzat Bahtiyar’ın aldığı cezanın yetersiz olduğu, bu nedenle ‘çocuğun kasten öldürülmesi’, ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği de dilekçede belirtildi.

Bu yeni adli bilişim raporu, Narin Güran cinayetine dair şimdiye kadar bilinen tüm detayları sil baştan sorgulatacak nitelikte. Çocuğun Arif Güran’ın evine hiç ulaşmadığı, aksine Nevzat Bahtiyar’ın evinin yakınında kaçırıldığı ve tüm sanıkların iştirak halinde cinayet işlediği yönündeki mahkeme kararının bu yeni deliller ışığında nasıl bir değişime uğrayacağı büyük merak konusu. Yargıtay’ın bu raporu nasıl değerlendireceği ve davanın akıbetinin ne olacağı, Türkiye’nin adalet sisteminde önemli bir dönemeç noktası olacak. Gözler şimdi, bu gizemli cinayetin gerçek fail veya faillerinin ortaya çıkarılacağı, adaletin tam olarak tecelli edeceği o kritik ana çevrilmiş durumda!