Ne kaderdi, ne kaza… Bu ölüm bile bile geldi, üstelik göz göre göre!

Ne kaderdi, ne kaza… Bu ölüm bile bile geldi, üstelik göz göre göre!

İstanbul’un göbeğinde, oto tamirhanelerin arasında sessizce işleyen bir cehennemdi orası.

Sessizdi, çünkü çığlık atmaya dahi fırsat kalmadı. 43 yaşındaki Fatih Taştan’ın üzerine kapaklanan demir yığını, sadece bir aracı değil, bir hayatı, bir baba figürünü, bir aile umudunu da ezip geçti. Hem de bile bile, hem de göz göre göre!

KALDIR DEDİLER, KATLETTİLER!
10 Nisan. Saat 14.30. Güneş tepedeydi ama Kavacık’ta bir oto tamirhanesinin içi zifiri karanlıktı. Çünkü o gün orada bir adam, bir baba, bir emekçi — iş cinayetinin değil, düpedüz “bilinçli ölüm tertibinin” kurbanı oldu. Tam 2.5 tonluk araç, altındaki liftin çözülmesiyle bir anda yere çakıldı. Ama çakılan sadece demir değildi. Çakılan, insanların adalete olan inancıydı!

UÇURUMA İTİLEN BİR HAYAT, “BİR ŞEY OLMAZ” DİYEN PATRON ZİHNİYETİ!
Kazadan önce onlarca uyarı yapılmıştı. Çalışanlar liftin arızalı olduğunu defalarca bildirmişti. Ama ne demişti iş yeri sahibi? “Biliyoruz, bir şey olmaz!” Bu cümle o kadar tanıdık, o kadar ölümcül ki… Yıllardır duyuyoruz: Soma’da, Ermenek’te, İliç’te… Şimdi de Beykoz’da!

PATRONUN GAZIYLA GAZA BASTILAR, AĞABEYİMİMİZİ PRESLEDİLER!
Fatih’in kardeşi Çağatay Taştan yaşadıklarını anlatırken gözleri dolu değil, kan ağlıyordu adeta. “Aracı stajyerlerle kaldırdılar, ayağı kaydı, gaz verdiler, liftin bacağı boşa çıktı. Ağabeyim arabanın altına kontrol için eğildiği anda… O an her şey bitti!”

BİR BABANIN YÜREĞİ DURDU, İKİ ÇOCUK ÖKSÜZ KALDI!
Fatih tam 22 gün yoğun bakımda hayata tutunmaya çalıştı. İki beyin ameliyatı, onlarca umut, yüzlerce dua… Ama yetmedi! 2 Mayıs günü entübe edilmiş bedeni son nefesini verdiğinde geride, daha babasının öldüğünü bilmeyen iki minik yavru kaldı. Biri daha 2.5 yaşında, diğeri 1.5 yaşında...

SORUMLULAR NE YAPTI MI DERSİNİZ? SADECE 2 GÜN HASTANEYE UĞRAYIP KAYBOLDULAR!
Ne arayan var, ne soran. Ne özür var, ne pişmanlık. Ne manevi destek, ne maddi yardım… Hatta içeride kalan 3 aylık maaş bile ödenmedi. “Paramız değil, canımız gitti” diyor kardeşi.

BU BİR İŞ KAZASI DEĞİL, BU BİLDİĞİN CİNAYET!
İşin en karanlık yüzü şu: O liftin arızası BİLİNİYORDU. Kazadan tam 1 ay önce bir çırak, liftin kendi kendine çöktüğünü fark etmiş, uyarmış. Cevap mı? “Biliyoruz, bir şey olmaz.” Peki şimdi ne oldu? Bir can gitti. Bir anne evlatsız, iki çocuk babasız kaldı. Ve patronlar hâlâ ortada yok!

KAPATMAYLA, DEVRETMEYLE BU SUÇUN ÜSTÜ ÖRTÜLMEZ!
Aile isyanlarda. Dükkanın kapatılıp başkasına devredilmeye çalışıldığını söylüyorlar. Ama onlar kararlı: “Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, bu işin peşini bırakmayacağız. Bu ülkede adalet varsa, o adalet onları eninde sonunda bulacak!”

is-yeri-sahibi-bir-sey-olmaz-dedi-tamirci-2-5-18641401-3344-m.webpis-yeri-sahibi-bir-sey-olmaz-dedi-tamirci-2-5-18641401-2504-m.webpis-yeri-sahibi-bir-sey-olmaz-dedi-tamirci-2-5-18641401-6263-m.webp

“BİZ BU ÇOCUKLARA BABALARI YOK ARTIK DİYE NASIL DİYECEĞİZ?”
Kardeşi haykırıyor: “Annem perişan. Biz hepimiz yıkıldık. Biz ağabeyimizi toprağa verdik ama bu işin arkasındakileri gömmeden içimiz soğumayacak!”