Milli Güvenlik Kurulu son toplantısında bir gerçeği kamuoyuna açıkladı. Tarihte ilk kez terör örgütleri PKK ve FETÖ’nün proje örgütler olduğu anlaşıldı. Bu olumlu bir gelişme. Bu vurgu aynı zamanda PKK ve FETÖ ile mücadelenin de yeni bir boyuta taşınacağını anlatıyor.

Nihayet devlet hem PKK’nın hem de FETÖ’nün kökünün dışarıda olduğunu anladı. PKK ve FETÖ aslında gladyonun kuruluşu kadar eski. Dünyada gladyo adıyla bilinen NATO örgütü Türkiye’de resmi adını Seferberlik Tetkik Kurulu olarak aldı. Ancak kamuoyunda konr-gerilla adıyla ünlendi. Bu örgüt görünür amacı, SSCB’nin olası işgaline karşı gerilla ya da çete savaşı verecek sivil unsurları örgütlemekti! Zaten bu korku ile Türkiye, İtalya, Yunanistan ve diğer NATO ülkeleri ikna edildiler.

Gladyonun ikinci amacı yanı asıl işlevi ABD’ye hizmetti. Yani Türkiye gibi ülkelerde olası bir sol ya da sosyalist bir parti iş başına gelirse, sabotaj, suikast, iç ayaklanma ve nihayet darbe ile bu hükümet iş başından uzaklaştırılacaktı. Türkiye’nin yakın tarihine bakarsanız, bunların hepsinin uygulandığını görürüz.
PKK’ya gelirsek, Abdullah Öcalan, lise öğrenciliği yıllarında muhafazar, sağcı bir öğrenciydi. Kuvvetli ihtimaldir ki, emekli binbaşı veya albay Necati Çağlayan tarafından devşirildi. Lise yıllarında Öcalan gözde öğrencisiydi Necati Çağlayan’ın. Hatta Öcalan, İmralı görüşmelerinde devlet görevlisinden lise yıllarında yazdığı kompozisyonların arşivlerinde olup olmadığını bile soruyordu.

Öcalan’ın gladyonun kuruluşu Türkiye Fikir Ajansı’nda çaycı olarak çalıştığını ve bunun sahibinin de emekli Ulaştırma Yüzbaşı Refik Korkut Yiğitbaş’ın olduğunu da tekrarlayalım. Ve bir bilgi daha paylaşayım, Türkiye’de Seferberlik Tetkik Kurulu’nu Kore’de savaşan subaylar kurdu. Refik korkut Yiğitbaş da Kore’de savaşan isimler arasındaydı.

Neyse Öcalan, ilk siyasi uyanışını Türkiye Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin gizli-açık toplantılarında yaptı. Liseden namaz kılan bir genç olarak mezun olurken, Diyarbakır’dan İstanbul’a üniversite eğitimi almak için gitti. Sonrasında Ankara’ya geçti. Diyarbakır’a İstanbul’a muhafazakar olarak giden Abdullah Öcalan, Ankara’ya Kürtçü olarak döndü!

Gelelim PKK ve FEÖ benzerliklerine;

Fetullah Gülen de gittiği her yerde Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği’nin kurucusu olmasa da kuruluşunu organize etti. İki örgüt de tek adama bağlı, biri Abdullah Öcalan’a diğeri Fetullah Gülen’e…

Ayrıca örgütlenmeleri de aynı. Öcalan. Konuşmalarını kasete aldırıp dağıtıyor, Fetullah Gülen, vaazlarını… Sonrasında teknoloji gelişiyor, kasetlerin yerini videolar alıyor.. İkisi de adamlarına sadece kendi sözlerini ezberletiyor. Başka kitap okumaları yasak…
Ve ikisinin de yükselişi aynı vakitte.

!2 Eylül darbesinden sonra iki örgütün yıldızı parlıyor biri PKK diğeri Fetö…