Rasim Ozan Kütahyalı Kararı: İmamoğlu'na Yönelik Sözlere Kovuşturma Yok!
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Rasim Ozan Kütahyalı'nın Ekrem İmamoğlu hakkında kullandığı "şerefsizlik" ifadelerine ilişkin "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verdi. Kararın gerekçesi ve olayın tüm detayları bu haberde.
Harika, bir haberci olarak ihtiyaçlarınızı ve Google'ın güncel prensiplerini göz önünde bulundurarak, sağladığınız kaynaklardan yola çıkarak kapsamlı ve özgün bir haber metni hazırlayalım. Kaynaklardaki bilgileri derinlemesine işleyerek, okuyucuyu bilgilendiren ve aynı zamanda olayın farklı boyutlarını ortaya koyan bir yapı kuralım.
Türkiye gündeminin sıcak maddelerinden biri olan siyasi figürlere yönelik sert eleştirilerde, kimi zaman hukuki süreçler de devreye giriyor. Bu kez mercek altında olan isim, iktidara yakınlığıyla bilinen yorumcu Rasim Ozan Kütahyalı ve hedefteki siyasetçi ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve ana muhalefet partisi CHP'nin önemli figürlerinden Ekrem İmamoğlu. Kütahyalı'nın İmamoğlu hakkında sarf ettiği dikkat çekici sözler, yargı makamları nezdinde bir değerlendirmeye tabi tutuldu ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda nihai kararını açıkladı.
Olayın çıkış noktası, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde yaşandı. Rasim Ozan Kütahyalı, Lider Haber ekranlarında seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, Ekrem İmamoğlu'na yönelik oldukça ağır ifadeler kullandı. Kütahyalı, İmamoğlu'na hitaben, "Risk alarak söylüyorum her türlü şerefsizliği yapıyorsun" şeklindeki sözleriyle dikkatleri üzerine çekmişti. Bu ifadenin yanı sıra, İmamoğlu'nun "Adam satın alma, adam kayırma, ona buna paralar dağıtma" gibi eylemlerle Kürtlerin sırtına yeniden binmeye çalıştığı ve CHP'li delegelere rüşvet verdiğine dair iddialar da ortaya atmıştı. Kütahyalı, bu rüşvet iddialarını ilgili bir devlet kurumunun raporunu okuduğunu belirterek desteklemeye çalışmış ve devletten dahi korkmadan bildiklerini açıklayabileceğini dile getirmişti.
Kütahyalı'nın bu sözlerinin ardından, bir vatandaş 28 Mart 2024 tarihinde CİMER üzerinden bir şikayette bulundu. Şikayet dilekçesinde, Kütahyalı'nın İmamoğlu hakkında hakaret içeren ifadeler kullandığı belirtilerek, hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını talep etti. Bu şikayet üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, "hakaret" suçundan bir soruşturma başlattı.
Ancak soruşturma sonucunda beklenen cezai takibat gelmedi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayarak 15 Mayıs 2024 tarihinde "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi. Başsavcılığın bu yöndeki kararının gerekçesi oldukça önemli detaylar içeriyor. Başsavcılık, Kütahyalı'nın sözlerinin Ekrem İmamoğlu'nun kamu göreviyle ilgili olarak söylenmediğini belirtti. Bu tespitin ardından, söz konusu ifadelerin, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu değil, uzlaşma ve şikâyete tabi bulunan adi hakaret suçunu oluşturduğu sonucuna varıldı. Kararın bir diğer kritik gerekçesi ise, sözlerin muhatabı olan Ekrem İmamoğlu'nun Başsavcılığa herhangi bir şikayette bulunmamış olmasıydı. Başsavcılık, şikayet yokluğunu da kararının temel dayanaklarından biri olarak gösterdi. Bu durum, adi hakaret suçlarında takibin genellikle şikayete bağlı olması prensibini bir kez daha gözler önüne serdi.
Olayın bir başka boyutu ise daha önce yaşanmış bir tazminat davası süreciydi. Ekrem İmamoğlu, Kütahyalı'nın aynı sözleri nedeniyle hukuk mahkemesinde ayrıca bir tazminat davası açmıştı. 23. Asliye Hukuk Mahkemesi, bu davada 5 Aralık 2024 tarihinde bir karar vererek, Rasim Ozan Kütahyalı'nın Ekrem İmamoğlu'na 60 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetmişti. Ceza hukuku açısından kovuşturmaya yer olmadığı kararı çıksa da, özel hukuk alanında İmamoğlu lehine bir karar alınmış olması, hukuki süreçlerin farklı alanlarda farklı sonuçlar doğurabileceğinin bir örneği oldu. Kütahyalı'nın avukatı, tazminat davasında müvekkilinin yorumlarının mesleği gereği olduğunu ve kişilik haklarına bir saldırı olmadığını savunmuştu.
Bu tür siyasi polemiklerin ve ardından gelen hukuki süreçlerin yankıları, sadece ana akım medyada değil, internet haberciliğinin farklı platformlarında da geniş yer buluyor. Örneğin, avazturk.com gibi yayınlar da benzer tartışmaları ve mahkeme kararlarını yakından takip ederek kamuoyuna aktarıyor. Bu durum, bilgiye erişimin çeşitlendiğini ve farklı perspektiflerin bir arada sunulduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı, Kütahyalı'nın İmamoğlu'na yönelik ağır sözlerinin cezai takibatını sonlandırmış oldu. Ancak bu karar, sözlerin İmamoğlu'nun kamu göreviyle ilgili olmadığı ve mağdurun şikayetçi olmamasından kaynaklandığı gerekçesine dayanıyor. Öte yandan, aynı sözler nedeniyle açılan tazminat davasının İmamoğlu lehine sonuçlanması, meselenin hukuki boyutuna farklı bir açıdan ışık tutuyor. Siyasi yorumların sınırları ve ifade özgürlüğünün kapsamı, bu tür olaylarla birlikte tartışılmaya devam ediyor. Bu gelişmeler, siyaset ve hukuk arasındaki karmaşık ilişkiyi bir kez daha gözler önüne sererken, avazturk.com gibi haber sitelerinin de bu tür önemli gelişmeleri okuyucularına duyurma rolü devam ediyor.