Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Temmuz ayı enflasyon oranlarında, lokanta ve otelcilik hizmetleri birinci sırada yer alırken, sağlık harcamaları ikinci sırada geldi. Sağlıkta aylık enflasyon oranı %15,93, yıllık enflasyon oranı ise %75,95 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar, sağlık harcamalarının aylık ve yıllık enflasyonun neredeyse iki katı olduğunu gösteriyor.

Randevu Sıkıntısı Özele Yönlendiriyor

Sağlıkta enflasyonun yükselmesinin en önemli nedenlerinden biri, devlet hastanelerinde randevu almanın zorlaşması. Randevu alamayan hastalar, mecburen özel hastanelere veya muayenehanelere yöneliyor. Bu da hem cebinden daha fazla para ödemek zorunda kalıyor hem de özel sektöre yönelmiş bir talep fazlalığı oluşturuyor. Talep fazlalığı ise fiyat artışına neden oluyor.

Kanser gibi zor bir hastalıkla mücadele eden Ayşe Hanım, yaşadığı çaresizliği gözyaşlarıyla anlatıyor: “Devlet hastanesinde altı ay sonra sıra verdi bana. Kanser hastası zaten sağ kalmaz ki o zamana kadar. Her gün ışın tedavisine geliyorum ya, gel git gel git parayı yetiştiremiyorum. Özele gideceğim dedim, arabamızı satacağız veya işte bankadan borç alacağız. Kredi kullanacağız ki bir hafta içerisinde ameliyat olması lazım.”

İlaç ve Tıbbi Malzemelerde Dışa Bağımlılık Fiyatları Artırıyor

Sağlıkta enflasyonun diğer bir nedeni ise ilaç, tıbbi cihaz ve medikal malzemelerde dışa bağımlılık. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve ithalat maliyetleri, bu ürünlerin fiyatlarını yükseltiyor. Özellikle kronik hastalıkları olanlar, ilaçlarını almak için büyük paralar ödemek zorunda kalıyor.

Göz rahatsızlığı olan Mehmet Bey, ilaç ve gözlük fiyatlarından şikayetçi: “Randevu almaya çalışıyorum alamazsam özele gideceğim. 4-5 milyar verdim bu gözlüğü almak için. Sigortaların senin karşıladığı 40 lira çerçeve. İstemiş olduğun gözlük zaten senin bin liraya yakınmış. Çocuğun gözlüğü 1.500 lira ki yakın zamanda değişmesi gerekiyor.”

Sağlığa Erişim Zorlaşıyor

Sağlık harcamalarındaki artış, hastaların sağlığa erişimini de zorlaştırıyor. Türkiye’de hastaların %30’u uzman doktora, %62’si ise diş hekimine başvuramıyor. Dişsiz kalan Fatma Teyze, durumunu şöyle anlatıyor: “Önde dişler bir tane bile yok. Özel diş hekimine gidemiyoruz. Devletinkine gideceğiz. Ona da alabilsen randevu, bekle al.”

Sağlık Bakanlığı, sağlıkta enflasyonu düşürmek için çeşitli önlemler alıyor. Ancak bu önlemler yeterli olmuyor. Sağlıkta enflasyonun düşmesi için, randevu sisteminin iyileştirilmesi, ilaç ve tıbbi malzemelerde yerlileştirme çalışmalarının hızlandırılması, özel sektörün denetlenmesi ve fiyat regülasyonu yapılması gerekiyor. Aksi takdirde, sağlık harcamaları vatandaşın sırtına daha fazla yük olacak.