Temmuz ayı, Türkiye'de milyonlarca vatandaş için sadece sıcak havayı değil, aynı zamanda cepleri yakacak yeni bir zam dalgasını da beraberinde getiriyor. Özellikle sigara ve alkol ürünleri, otomatik ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) artışlarıyla rekor seviyelere ulaşmaya hazırlanıyor. Bu durum, sadece belirli ürün gruplarının değil, genel anlamda hayat pahalılığının da tavan yapacağının sinyallerini veriyor. Bu makale, temmuz ayında beklenen bu "fırtınanın" ardındaki ekonomik gerçekleri mercek altına alacak ve sizi bekleyen şok edici tabloya hazırlayacak.

Yılın ilk yarısında, özellikle enflasyon oranları ve döviz kurlarındaki hareketlilik, birçok ürün grubunda fiyat artışlarına neden olmuştu. Ancak temmuz ayı, sigara ve alkol ürünleri için ayrı bir "korku tüneli" niteliğinde. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 6 aylık enflasyon verileri, bu ürünlere uygulanacak ÖTV zammının da oranını belirleyecek. Geçmiş verilere bakıldığında, 2024 yılının ilk yarısında gerçekleşen enflasyon oranları, bu ürünlere yapılacak zammın oldukça yüksek olacağına işaret ediyor. Bu otomatik artış, üreticilerin fiyatlara doğrudan yansıtacağı ve tüketicilerin cebinden daha fazla para çıkmasına neden olacak önemli bir gelişme.

Bira başta olmak üzere alkollü içeceklerin fiyatı, sadece enflasyonla değil, aynı zamanda ÖTV ile de yakından ilişkili. Temmuz başında açıklanacak olan 6 aylık enflasyon verileriyle birlikte, alkollü içkiler ve sigaradaki maktu ÖTV tutarı da aynı oranda artacak. Bu, biranın litre bazındaki vergisinin ciddi oranda yükseleceği ve dolayısıyla raf fiyatlarına yansıyacağı anlamına geliyor. Bu durum, alkollü içecek tüketen vatandaşlar için ciddi bir maliyet artışı yaratacak. Fiyat artışlarının yanı sıra, bu durumun kaçak ve merdiven altı üretime teşvik edip etmeyeceği de tartışma konusu olabilir. Bu ve benzeri ekonomik gelişmelerle ilgili daha fazla güncel bilgi için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bu zamların etkisi sadece bira veya sigara tüketenlerle sınırlı kalmayacak. Akaryakıt, elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamların ardından, alkol ve sigara üzerindeki vergi artışları, genel hayat pahalılığını daha da artıracak. Restoranlar, kafeler ve eğlence mekanları da bu zamlardan etkilenecek, zira artan maliyetleri fiyatlarına yansıtmak zorunda kalacaklar. Bu da zaten zorlu bir dönemden geçen hizmet sektörünü daha da zora sokabilir. Ekonomistler, bu tür vergi artışlarının kısa vadede bütçe gelirlerine katkı sağlasa da, uzun vadede tüketimi olumsuz etkileyebileceği ve kayıt dışı ekonomiyi büyütebileceği konusunda uyarıyor.

Ve işte asıl şok edici gerçek: Temmuz ayında beklenen bu dev zam dalgası, sadece enflasyonist baskıların doğal bir sonucu değil, aynı zamanda hükümetin bütçe açığını kapatma ve gelir kaynaklarını çeşitlendirme çabasının da bir göstergesi. Yani, cebimizden çıkacak her kuruş, sadece biranın veya sigaranın maliyeti değil, aynı zamanda ekonomik sıkıntıların ve vergi politikalarının doğrudan bir yansıması olacak. Temmuz ayında başlayacak bu "fırtına", ne yazık ki sadece belirli ürünleri değil, toplumun geniş kesimlerini derinden sarsacak ve yeni ekonomik zorlukların kapısını aralayacak.