Bir zamanlar kendi kendine yetebilen, tarımda ve sanayide güçlü duruşuyla bilinen Türkiye'nin son 23 yılda yaşadığı değişim, akıllara durgunluk veren bir tablo çiziyor. Ülke, bir dönemler dışa bağımlılığı en aza indirmişken, gelinen noktada uluslararası piyasalarda "saman ithal eder hale geldi" denilerek anılıyor. Bu şaşırtıcı dönüşümün ardında yatan gerçekler ve Türk Lirası'nın Euro karşısında adeta bir pula dönüşme süreci, yakından incelenmeyi hak ediyor. Okumaya devam edin, çünkü bu haberin detayları sizi derinden etkileyecek ve zihninizde yeni sorular uyandıracak.

Bu dramatik ekonomik hikaye, birçokları için inanılası gelmeyebilir. Yıllarca süren politikalar ve alınan kararlar neticesinde, bir zamanlar büyük bir özgüvenle dile getirilen “Yaparsa AKP yapar” sözü, bugün pek çok kişi için ironik bir anlama bürünmüş durumda. Özellikle döviz kurlarındaki çığır açan yükseliş, bu söylemin ardındaki gerçekleri acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Türkiye'nin ekonomik geleceğini derinden etkileyen bu süreçte, paramızın değeri neden bu kadar hızlı bir erime yaşadı? İşte bu sorunun cevabı, tarihin sayfalarında gizli.

Partinin iktidara geldiği 2002 yılına dönecek olursak, Türk Lirası'nın Euro karşısındaki durumu oldukça farklıydı. O dönemde, 1 Euro sadece 1.66 TL seviyesindeydi. Hatta o kadar ki, Avrupalıların ortak parası ile Türk parası neredeyse denkti. Bu denklik, Türkiye'nin ekonomik istikrarının bir göstergesi olarak kabul ediliyordu. Ancak bu tablo, sonraki yıllarda bambaşka bir hal alacaktı. Uzun yıllar süren istikrar dönemi sonrası, 2018 yılına gelindiğinde, "Verin yetkiyi, görün etkiyi" sloganıyla Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçişle birlikte döviz kurlarında kayda değer bir değişim yaşandı. 1 Euro, o tarihte 5.49 TL seviyesine yükselmişti. Bu artış, pek çok kesim tarafından endişeyle karşılanmış, ancak asıl hızlanma henüz başlamamıştı.

Paramızın asıl değer kaybı fırtınası, 2021 yılında Yeni Ekonomi Modeli'nin devreye girmesiyle birlikte korkunç bir ivme kazandı. Bu tarihten itibaren Türk Lirası, Euro karşısında benzeri görülmemiş bir hızla erimeye başladı. Eski Türkiye'de birbirine denk olan Avrupa parası ile Türk parası arasındaki makas, her geçen gün daha da açıldı ve bu durum, ülke ekonomisi üzerinde derin ve kalıcı yaralar bıraktı. İktidarın "beceriksiz politikaları" olarak nitelendirilen bu süreç, Türk Lirası'nın değerini adeta pula çevirdi. Verilen yetkinin karşılığında "yokluk ve yoksulluk" gibi ağır bedeller ödenmeye başlandı.

Ve şimdi, yılların birikimiyle gelinen bu noktada, 23 yıllık AKP iktidarının sonunda Türk Lirası'nın Euro karşısındaki dramatik ve şok edici değeriyle yüzleşiyoruz. Bir zamanlar Avrupa parasıyla neredeyse aynı değere sahip olan Türk Lirası, bugün akıllara durgunluk veren bir rakamı işaret ediyor: 1 Euro tam 47 Türk Lirası'na karşılık geliyor!. Bu, sadece bir kur farkı değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik tarihinde bir dönemin kapanışının ve acı bir gerçeğin yansımasıdır. Türkiye, bu rakamlarla birlikte yeni bir ekonomik gerçekliğin eşiğinde duruyor ve bu durumun sonuçları, her geçen gün vatandaşlar tarafından daha derinden hissediliyor.