Ekonomi dünyası, Türk Lirası cephesinden gelen son dakika haberleriyle çalkalanmaya devam ediyor; zira finans piyasalarının yakından takip ettiği ekonomist İris Cibre, sosyal medya üzerinden yaptığı çarpıcı açıklamalarla yatırımcıların Türk Lirası varlıklardan hızla dövize yöneldiğini gözler önüne serdi, bu kritik gelişmenin ardındaki tüm detayları öğrenmek için okumaya devam edin.

Cibre'nin paylaştığı verilere göre, son on günlük dönemde para piyasası fonlarından (PPF) tam 40 milyar Türk Lirası'lık devasa bir çıkış yaşandı ki bu rakam, Mart ayından bu yana gözlemlenen en büyük TL çıkışı olarak kayıtlara geçti. Bu çıkışın adresi ise şaşırtıcı değil; aynı dönemde döviz fonlarına tam 57 milyar Türk Lirası'lık bir giriş oldu ve bu durum, yatırımcıların Türk Lirası'na olan güvenlerinin azalmaya başladığının en net göstergelerinden biri olarak yorumlanırken, piyasalardaki bu ani değişimlerin nedenlerini derinlemesine incelemek için okumaya devam edin.

Ünlü ekonomist İris Cibre, bu sermaye hareketliliğinin temel nedenini doğrudan Merkez Bankası'nın son dönemdeki para politikalarına bağladı. Cibre'ye göre, Merkez Bankası'nın hem faizleri düşürmesi hem de (son hafta hariç) kur artışını hızlı tutmasına izin vermesi, yatırımcıları Türk Lirası varlıklardan uzaklaştıran en önemli faktör oldu; bu stratejinin piyasalar üzerindeki etkilerini daha iyi kavramak için okumaya devam edin.

İris Cibre, yatırımcıların neden dövize yöneldiğini basit bir hesaplamayla açıkladı: Mevcut kur artışı eğilimi, yıl sonunda dolar kurunun 45 Türk Lirası seviyesine ulaşabileceğine işaret ediyor ve bu da bugünden itibaren yaklaşık %11.5'lik bir getiri potansiyeli sunuyor. Buna karşılık, para piyasası fonlarının (düşmesi beklenen politika faiziyle birlikte) yıl sonuna kadar beklenen getiri potansiyeli ise sadece %14 civarında kalıyor; aradaki bu cüzi farkın yatırımcı tercihlerini nasıl etkilediğini anlamak için okumaya devam edin.

Cibre'nin analizine göre, Türk Lirası ile döviz arasındaki bu düşük getiri farkı, yatırımcıların kur riskini almaya değmediğini düşünmelerine yol açıyor ve bu nedenle daha güvenli liman olarak görülen dövize yöneliyorlar. Kısa vadeli, düşük riskli ve likit yatırım araçlarına yatırım yapan para piyasası fonları (PPF), mevduat benzeri bir getiri sunarken likiditeyi korumayı ve sermaye kaybı riskini minimumda tutmayı amaçlar, ancak bu şartlar altında cazibesini yitirmiş durumda; bu piyasa dinamiklerinin derinlemesine analizini sürdürmek için okumaya devam edin.

İşte tam da bu noktada, İris Cibre, Merkez Bankası'na kritik bir çağrıda bulundu. Türk Lirası'ndan Mart ayından bu yana yaşanan en büyük çıkış ve döviz fonlarına akan milyarlarca lira göz önüne alındığında, ekonomist İris Cibre'nin "Merkezin kur konusunda daha kararlı olması gerekiyor" ifadesi, para piyasalarında büyük yankı uyandırırken, yaşanan bu devasa sermaye kaçışının durdurulabilmesi ve Türk Lirası'nın geleceği için atılması gereken adımların ne kadar acil olduğunu görmek ve tüm sıcak gelişmeleri anbean takip etmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilir, dünya ve ülke gündemine dair en güncel haberlere anında ulaşabilirsiniz; Türk Lirası'ndan yaşanan 40 milyar TL'lik rekor çıkış ve bunun dövize yönelişi, Merkez Bankası'nın faiz ve kur politikasının kaçınılmaz bir bedeli olup, acilen daha kararlı adımlar atılmazsa dolar kurunda yıl sonu 45 TL beklentisinin gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır.