Yardım Kesintileri Binlerce Annenin Hayatını Tehlikeye Atıyor! 95.000 Bebek Doğumda Desteksiz Kalabilir!

Yardım Kesintileri Binlerce Annenin Hayatını Tehlikeye Atıyor! 95.000 Bebek Doğumda Desteksiz Kalabilir!

Save the Children, küresel yardım kesintileri nedeniyle önümüzdeki 12 ayda yaklaşık 95.000 annenin doğumda uzman desteği alamayacağını duyurdu. Bu durum, anne ve bebeklerin hayatlarını riske atıyor! Detaylar haberimizde.

Dünya, küresel insani yardım alanındaki fon kesintilerinin yıkıcı etkileriyle yüzleşirken, çocukların ve annelerin hayatını kurtaran en temel hizmetlerden biri alarm veriyor. Önde gelen uluslararası yardım kuruluşu Save the Children, küresel çapta yaşanan yardım kesintileri nedeniyle önümüzdeki 12 ay içinde yaklaşık 95.000 annenin, doğum sırasında uzman bir sağlık personeli desteği olmadan doğum yapmak zorunda kalabileceği konusunda çarpıcı bir uyarıda bulundu. Bu durumun, hem annelerin hem de bebeklerin hayatlarını ve uzun vadeli sağlıklarını ciddi şekilde riske attığı belirtiliyor.

Yardım Kesintilerinin Doğrudan Sonucu: Hayati Hizmetler Askıda

Save the Children'ın analizine göre, küresel yardım kesintileri, örgütün birçok ülkedeki yenidoğan ve üreme sağlığı hizmetlerini olumsuz etkiledi. Bu durumdan en çok etkilenen veya etkilenme potansiyeli taşıyan ülkeler arasında Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Yemen ve Nijerya yer alıyor.

Her yıl, gebelik, doğum ve yenidoğan bakımıyla ilgili önlenebilir nedenlerden dolayı yüz binlerce kadın ve bebek hayatını kaybediyor. BM verilerine göre, 2023 yılında – mevcut en son verilere göre – her gün 700'den fazla kadın ve 6.300 bebek, önlenebilir nedenlerle hayatını kaybetti.

Ancak, doğumdan hemen sonraki "altın dakika" adı verilen süreçte bir ebe, hekim, kadın doğum uzmanı, hemşire veya başka bir sağlık uzmanının sağlayacağı bakım ve müdahale, bir anne ve bebeğin hayatta kalma ve uzun süreli sağlık şansını önemli ölçüde artırabilir. Uzman sağlık personeli, bebeklerde yaşam boyu sürecek nörolojik sorunlar, gelişimsel gecikmeler ve nöbetler gibi komplikasyonları azaltmaya yardımcı olurken, annelerin de şiddetli doğum sonrası kanama, enfeksiyonlar ve fistüller gibi sorunlar yaşama olasılığı daha düşüktür.

Uzman Bakımın Önemi Rakamlara Yansıyor

BM tarafından yapılan son modellemeler de uzman sağlık personelinin hayat kurtarıcı rolünü doğruluyor. Kaynağa göre, ebe bakımına evrensel erişimin, tüm anne ve yenidoğan ölümlerinin ve ölü doğumların yüzde 60'ından fazlasını önleyebileceği öngörülüyor. Bu, 2035 yılına kadar yılda 4,3 milyon hayatın kurtarılabileceği anlamına geliyor. Daha mütevazı bir tahminle bile, ebe bakımına erişimde sadece yüzde 10'luk bir artışın her yıl 1,3 milyon hayatı kurtarabileceği belirtiliyor.

Saha Hikayeleri: Kesintilerin İnsani Bedeli

Yardım kesintilerinin en somut ve yıkıcı etkileri, sahada yardıma muhtaç kalan insanların yaşamlarında görülüyor. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde, Save the Children'ın büyük ölçekli anne ve yenidoğan sağlığı programları askıya alınma riskiyle karşı karşıya.

Doğu KDC'nin Kuzey Kivu bölgesindeki çatışmalardan kaçarak Şubat 2024'te köyünden ayrılan 18 yaşındaki Chantal*, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Eşimle benim hiçbir maddi imkanımız yoktu. Hamile olmama rağmen, faturadan korktuğum için kontrol için kliniğe gidemiyordum. Hamileliğimden kaynaklanan olağandışı ağrılar hissetmeye başlayınca kliniğe geldim.". Chantal, Save the Children destekli bir hastanede aldığı cerrahi müdahale sayesinde, gebelik komplikasyonlarına rağmen Mart 2025'te oğlunu sağlıklı bir şekilde dünyaya getirebildi. Ancak, Chantal'ın hayatını kurtaran bu hizmetler de artık yardım kesintileri nedeniyle tehdit altında. Chantal, tedavi gördüğünde şaşkınlığını gizleyemedi: "Kliniğe danıştığımda, adama maddi imkanımın olmadığını ve beni yerel olarak tedavi etmek için ellerinden geleni yapmalarını söyledim. Beni ücretsiz tedavi edeceklerini söylediklerinde şaşırdım, hatta doğumhanede bile. O gün genel hastaneye götürüldüm. Minnettarlığımı nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum, çünkü burada bana verilecek faturayı ödeyemezdim ve aylarca bu hastanede hiçbir çıkış umudum olmadan kalabilirdim".

Kuzey Kivu'daki Save the Children destekli bir klinikte hemşire olan Margueritte* de, bu yılın başlarında hizmetlerin geçici olarak askıya alınmasının bir anne üzerindeki korkunç etkisini paylaştı. Margueritte, şüpheli fetal distresi olan hamile bir kadın gördüğünü ve onu devlet hastanesine sevk ettiklerini belirtti. Ancak hasta, tedavi için ücret ödemesi gerektiğini öğrenince ağlamaya başladı çünkü maddi imkanları yoktu. Margueritte, "Bir sağlık merkezi olarak herhangi bir destek sunamıyoruz. Bu projeyle eskiden tüm hastalara ücretsiz bakım sağlıyorduk, ancak bu artık mümkün değil" dedi.

"Kabul Edilemez": Save the Children CEO'sundan Sert Eleştiri

Bu hafta Cenevre'de 78. Dünya Sağlık Asamblesi'ne (WHA) katılan Save the Children İngiltere CEO'su Moazzam Malik, durumu "kabul edilemez" olarak nitelendirdi. Malik, sağlık liderlerinin Dünya Sağlık Asamblesi için toplandığı bir ortamda, azalan yardım ve artan borçların temel sağlık hizmetlerini tehdit ettiğini ve milyonlarca hayatı riske attığını vurguladı. Özellikle kadınlar, çocuklar ve en savunmasız grupların bu durumdan etkilendiğini belirtti.

Malik, "Fon yetersizliklerinin, yaklaşık 95.000 annenin uzman bir sağlık profesyoneli olmadan doğum yapmak zorunda kalması anlamına gelmesi, onları ve bebeklerini yaşam boyu sürecek komplikasyon ve hatta ölüm riskiyle karşı karşıya bırakması kabul edilemez" dedi.

Malik, hükümetlere acil olarak hareket etme ve sağlık finansmanını yeniden düşünme ve yeniden düzenleme çağrısında bulundu. Yerel kaynakların harekete geçirilmesi, zararlı ürünlerin vergilendirilmesi, bağışçı desteğinin koordinasyonu ve dayanıklı birinci basamak sağlık sistemlerine yatırım yapılması gerektiğini belirtti. Evrensel sağlık güvencesinin geleceğinin bugünkü cesur kararlara bağlı olduğunu ifade etti.

Dünya Sağlık Asamblesi (WHA), WHO'nun (Dünya Sağlık Örgütü) nihai karar alma organıdır ve WHO'nun politikalarını ve finansman önceliklerini belirlemek üzere her yıl Cenevre'de düzenlenir. Save the Children, üye devletlere bu yıl önerilen küresel sağlık finansmanını güçlendirme ve 2030 yılına kadar küresel sağlık ve bakım işgücü üzerindeki eylemi hızlandırma konulu WHA kararlarını kabul etmeleri çağrısında bulunuyor.

Çabalara Rağmen Tehlike Büyük

Save the Children, dünya genelinde 30 ülkede ön saflardaki sağlık çalışanlarını eğitiyor ve donatıyor, yenidoğan hayatlarını kurtarmak için temel, düşük maliyetli bakım yöntemleri kullanıyor. 2024 yılında, örgütün anne, yenidoğan ve üreme sağlığı hizmetleri, 30 ülkede 1,4 milyon bebeğe ve 2,1 milyon anne ve üreme çağındaki kadına ulaştı.

Ancak mevcut fon kesintileri, bu kritik çabaların sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Kaynakta belirtilen 95.000 sayısı, Save the Children tarafından desteklenen ve yardım kesintileri nedeniyle çalışmaları duran veya kapanma riski taşıyan sağlık tesislerinin bulunduğu beş ülkedeki hedef nüfusun kaba doğum oranına dayanarak yapılan bir analizle tahmin edilmiştir. En çok etkilenen üç ülkedeki sayılar oldukça yüksektir: KDC (82.693), Yemen (5.231) ve Nijerya (4.607).

Bu tehlikeli gidişatın önüne geçmek ve anne-bebek ölümlerini azaltmak için uluslararası toplumun acil ve kararlı adımlar atması gerektiği vurgulanıyor. Aksi takdirde, yardım kesintilerinin insani bedeli çok ağır olabilir ve on binlerce anne ile bebeğin hayatına mal olabilir.