Türk otomobil piyasasında son günlerde yaşanan gelişmeler, sürücülerin ve galericilerin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Yeni bir ÖTV düzenlemesi söylentisiyle birlikte, "Acaba hangi aracın fiyatı artacak, kimler kâr edecek?" soruları havada uçuşuyor. Bu haber makalesi, piyasadaki bu bilinmezliği mercek altına alırken, her cümlenin sizi daha da şaşırtacağını ve asıl gerçeğin makalenin sonunda ortaya çıkacağını unutmayın.

Konunun uzmanlarından Uğur Gökçe, kendi YouTube kanalında yayınladığı videoda, Meclis'e gelen yeni ÖTV düzenlemesinin detaylarını izleyicileriyle paylaştı. Gökçe'nin aktardığına göre, 27 Haziran'da yasalaştığına dair söylentiler bulunan bu yeni düzenleme, genel olarak daha çok yüksek motor hacmine sahip veya lüks sınıftaki sıfır otomobilleri ilgilendiriyor. Uğur Gökçe, özellikle 2000 cc ve üzeri motor hacmine sahip araçlar ile elektrik motoru güçlü (100KV üzeri) ve silindir hacmi 2500 cc'ye kadar olan hibrit araçlarda ÖTV oranının %130'dan %150'ye yükseldiğini, bunun da KDV ile birlikte yaklaşık %31 fiyat artışına yol açacağını belirtti. Ayrıca, lüks 4x4 kamyonetler olan Amarok, Ford Ranger, Isuzu ve Land Rover gibi araçlarda da ÖTV oranının %4'ten %50'ye çıkarak KDV ile birlikte %50 oranında fiyat artışına neden olacağını vurguladı. Ancak Uğur Gökçe, düzenlemenin düşük motor hacmine sahip, orta gelir grubuna hitap eden ve 1600 cc'ye kadar olan içten yanmalı motorlu araçları kesinlikle ilgilendirmediğini açıkça ifade etti. Hatta 1 milyon liranın altında sıfır araba kalmadığı için bu matrah düzenlemesinin de bir anlamı kalmadığını dile getiren Gökçe, Volkswagen Polo Impression ve Fiat Egea 1.4 Fire gibi popüler modellerin fiyatlarında hiçbir değişiklik olmayacağını örneklerle açıkladı.

Peki bu düzenleme, milyonlarca vatandaşın ilgi alanı olan ikinci el otomobil piyasasını nasıl etkileyecek? Uğur Gökçe'nin bu konudaki yorumları oldukça çarpıcıydı. Gökçe, son birkaç gündür ikinci el otomobil piyasasında bir fiyat artışı yaşandığını, hatta bazı "fırsatçı" satıcıların, hiçbir şekilde etkilenmeyen 1.3 Linea veya Egea gibi araçlara bile "ÖTV düzenlemesi çıkmadan hemen al" başlıklarıyla zam yapmaya çalıştığını gözlemlediğini söyledi. Uğur Gökçe, bu durumun tamamen bir spekülasyon olduğunu ve satıcıların her fırsatı değerlendirme eğiliminde olduğunu belirtirken, alıcıların da bu oyunlara geldiğini dile getirdi. Otomobil piyasasındaki son gelişmeleri ve güvenilir analizleri daha detaylı okumak için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Gökçe, "Senin arabanda bir şey yok ki burada. Sen niye kendi kendine yükseliyorsun?" sözleriyle bu duruma isyan etti. Alıcıların da panikle "Abi artacakmış, bir an önce alalım" diye sorduğunu aktaran Gökçe, bu tür popüler modellerin sıfır fiyatlarının bile etkilenmediğini, dolayısıyla ikinci ellerinde zamlanması için hiçbir sebep olmadığını ısrarla vurguladı.

Uğur Gökçe'nin analizine göre, yeni ÖTV düzenlemesiyle ikinci el piyasasında gerçek anlamda kâr edecek kesim, sadece bahsi geçen lüks, büyük motorlu, güçlü hibrit ve 4x4 pikap türü araçların sahipleri olacak. Bu araçların sıfır fiyatlarındaki %30 ila %50'lik artış, doğal olarak ikinci el piyasalarını da yukarı çekecek ve elinde bu tür araçları tutan satıcılar için bir avantaj sağlayacak. Ancak Gökçe, Palio, Clio, Egea, Polo, Opel Astra 1.6 ve Linea gibi düşük motor hacimli ve yaygın kullanılan araçların ikinci el fiyatlarının artması için hiçbir gerekçe olmadığını altını çizdi. Gökçe'nin deyişiyle, bu durum tamamen "laf kalabalığına" ve "araştırmayan, sormayan" tüketicinin yanıltılmasına dayanıyor. İkinci el otomobil piyasasının zaten spekülasyona çok açık bir sektör olduğunu belirten Uğur Gökçe, satıcıların her haberi kendi lehlerine kullanma çabalarının altını çizdi.

Uzun lafın kısası, Türk otomobil piyasasında dönen bu "ÖTV zammı" muhabbeti, aslında sanıldığı gibi tüm araçları etkileyen devasa bir dalga değil! Uğur Gökçe'nin de net bir dille ifade ettiği gibi, bu düzenleme "bizim gibi garibanlar için pek bir şey ifade etmiyor" zira 1600 cc altı ve uygun fiyatlı sıfır araçların fiyatları sabit kalırken, ikinci el piyasasında da bu araçlara yönelik haksız bir zam beklentisi yaratılıyor. Asıl etkilenecek ve fiyatı artacak olanlar, sadece çok lüks, büyük motor hacimli ve özel segmentteki araçlar. Yani halkın büyük çoğunluğunun kullandığı otomobillerde, yasal düzenlemeden kaynaklanan bir fiyat artışı söz konusu değil; aksine, piyasada yaratılan bu "kaos" ortamı, fırsatçıların işine yarayan bir aldatmacadan ibaret. Bu durum, her haberin manipülasyona açık bir zeminde nasıl kullanılabileceğini ve doğru bilginin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu zehirli spekülasyon ortamında, galiba en çok kazanan, her fırsatta fiyatları şişiren "fırsatçı" satıcılar oluyor ve en büyük kaybeden ise, panikle hareket eden, araştırmayan, "acaba daha çok mu zam gelecek" korkusuyla gereksiz yere yüksek fiyat ödeyen vatandaşlarımız oluyor.