Yüzyılın Yolsuzluk Dosyasında Kimler Var?
Adli yılın açılışıyla birlikte "Yüzyılın yolsuzluk dosyası" olarak adlandırılan soruşturmada inanılmaz iddialar ortaya çıktı! Peki bu iddiaların merkezinde kimler var? Davanın perde arkası ve gizlenen belgelerin şaşırtıcı detayları için okumaya devam edin
Yıllık adli tatilin sona ermesiyle birlikte gündeme bomba gibi düşen bir soruşturma dosyası, tüm Türkiye’nin nefesini tutmasına neden oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ve kamuoyunda “Yüzyılın Yolsuzluk Dosyası” olarak adlandırılan soruşturmada, bugüne dek bilinmeyen pek çok şaşırtıcı detay günyüzüne çıkıyor. Başsavcılık, dosyanın tüm şeffaflığıyla kamuoyuyla paylaşılacağını vurgularken, soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü ve her türlü delilin kuyumcu hassasiyetiyle incelendiğini belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, basına yaptığı açıklamada, soruşturmanın yalnızca tanık beyanlarına dayanmadığını, her tutuklamanın somut delillerle desteklendiğini ifade etti. Savcı Gürlek, hatta "Eğer sadece tanık beyanıyla tutuklanan birisi varsa, ismini verin hemen ertesi gün serbest bırakalım," sözleriyle dosyalarına ne kadar güvendiklerini gözler önüne serdi. Gürlek’in verdiği bilgiler arasında, Beşiktaş Belediyesi ile ilgili iddianamenin eylül ayında, diğer bazı iddianamelerin ise ekim ayında hazırlanmasının planlandığı yer aldı. Gürlek ayrıca, operasyon bilgisini ilk öğrenen kişinin Murat Kapke olduğunu ve Kapke’nin mal varlıklarını kaçırmaya çalışması üzerine harekete geçtiklerini dile getirdi. Bu durum, soruşturmanın ne kadar stratejik ve dikkatli bir şekilde yönetildiğini ortaya koydu.
Soruşturmanın odağındaki isimlerden olan Ekrem İmamoğlu ise kendisine yöneltilen suçlamaları "siyasi bir kumpas" olarak nitelendiriyor. İmamoğlu, bir açıklamasında "Bu mahkeme er geç kurulacak, kumpaslar deşifre olacak, milletimiz gerçeği görecek," diyerek duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
Soruşturmanın genişlemesiyle birlikte pek çok resmi ve sosyal medya açıklamasının da ortaya çıktığı görüldü. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İmamoğlu ifadesinde kendisine yöneltilen tüm soruları "muhatap almadığını" ve "tüm isnatları şiddetle reddettiğini" belirtti. Özellikle Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarına ilişkin sorulara da aynı şekilde yanıt verdi. Bir başka gelişme olarak ise İmamoğlu'nun avukatlarından Nusret Yılmaz'ın "rüşvete aracılık etme" suçlamasıyla gözaltına alınması ve daha sonra adli kontrolle serbest bırakılması dikkat çekti. Bu gelişmeler, soruşturmanın İmamoğlu'nun yakın çevresine kadar uzandığını gösteriyor.
Soruşturma derinleştikçe, bazı gizli tanıkların ve tanıkların ifadeleri de medyaya yansıdı. Hürriyet gazetesinde yer alan haberlerde, bir otel müdürünün güvenlik kameralarını kapattığı ve bir avukatın 5 milyon dolarlık rüşvet talep edildiği iddiaları gündeme geldi. İSKİ, İSFALT ve KİPTAŞ gibi İBB’ye bağlı kurumların 2019’dan bu yana tüm ihale ve proje belgelerinin savcılık tarafından istendiği de öğrenildi. Bu belgelerin incelenmesiyle yeni delillere ulaşılacağı ve soruşturmanın seyrinin değişebileceği konuşuluyor. Özellikle etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişilerin kapılarda yattığı, hatta avukatların müvekkillerine "konuşma" yönünde baskı yaptığı iddiaları soruşturmanın ne kadar hassas bir noktaya geldiğini gösteriyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, kamuoyunun merakla beklediği soru şu: Yüzyılın yolsuzluk dosyası olarak adlandırılan bu soruşturmada, tüm bu delillerin ve ifadelerin sonunda kimin kaderi değişecek?