14 Ay Sonra Gelen Dev Para Akışı Herkesi Şaşırttı
Aylardır beklenen yabancı sıcak para girişi nihayet gerçekleşti mi? Rakamlar göz kamaştırırken, Türkiye ekonomisinin derinliklerinde yatan sırrı www.avazturk.com farkıyla ortaya çıkarıyoruz. Bu haber, ülkenin finansal geleceği hakkında bildiklerinizi alt
Son Dakika: Türkiye Finans Piyasalarında Beklenmedik Hareketlilik! Perde Arkasında Neler Oluyor?
Türkiye'nin finans gündemi, yılbaşından bu yana süregelen dalgalı seyirde nihayet hareketli bir döneme girmiş gibi görünüyor. Uzun süredir merakla beklenen yabancı sıcak para hareketlerinde, geçtiğimiz hafta görece yüksek hacimli bir giriş yaşandı. Peki bu giriş, ülkenin ekonomik gidişatı için ne anlama geliyor? Rakamlar ne kadar parlak olursa olsun, finans çevrelerinde konuşulan fısıltılar, bu "pozitif" tablonun arkasında çok daha karmaşık bir hikayenin yattığını işaret ediyor. Bu kritik gelişmenin tüm detayları ve olası sonuçları, makalemizin ilerleyen kısımlarında sizi bekliyor; okumaya devam edin ve www.avazturk.com'un derinlemesine analizleriyle gerçeği keşfedin.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan "Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri"ne göre, 4 Temmuz haftası finans piyasaları için gerçekten dikkat çekici bir döneme sahne oldu. Yurt dışında yerleşik yatırımcılar, bu bir haftalık süreçte adeta atağa geçerek net 234,9 milyon dolarlık hisse senedi ve tam 2 milyar 377 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alımına imza attı. Bu DİBS alımı, özellikle önemli bir rekoru beraberinde getirdi: Yabancılar, 10 Mayıs 2024 haftasından bu yana en yüksek DİBS alımını bu dönemde gerçekleştirdi. Ancak bu durum, yabancı yatırımcıların genellikle Türkiye'de uzun vadeli kalıcı yatırımlar yerine, kazanç elde etmek amacıyla ağırlıklı olarak kısa vadeli giriş çıkışlara yöneldiği gerçeğini değiştirmiyor. Bu yüksek hacimli giriş, piyasalarda bir heyecan dalgası yaratırken, gözler de Merkez Bankası'nın attığı bu adımların uzun vadeli etkilerine çevrildi.
Yabancıların hisse senedi ve DİBS alımlarının toplamı, 4 Temmuz haftasında inanılmaz bir seviyeye ulaşarak 2 milyar 612 milyon doları buldu. Bu rakam, tam 14 ay sonra ilk kez 2,5 milyar dolarlık eşiğin aşılması anlamına geliyordu ve piyasaları adeta ayağa kaldırdı. Rakamlar da bu büyük girişi doğrular nitelikte: Yurt dışında yerleşik kişilerin hisse senedi stoku, 27 Haziran itibarıyla 28 milyar 637,9 milyon dolardan, 4 Temmuz haftasında 31 milyar 577 milyon dolara yükseldi. Aynı şekilde, yabancıların DİBS stoku da 11 milyar 895,3 milyon dolardan 14 milyar 706 milyon dolara fırladı. Öte yandan, Genel Yönetim Dışındaki Sektör (ÖST) varlıklarında ise küçük bir azalma yaşanarak stoklar 777,6 milyon dolardan 777,5 milyon dolara geriledi. Bu veriler, sanki Türkiye ekonomisine olan güvenin yeniden tesis edildiği izlenimini veriyor, ancak www.avazturk.com okuyucuları için bu hikayenin karanlık bir yüzü olduğunu belirtmek zorundayız.
Ancak bu etkileyici rakamların ardında, pek çok kişinin gözden kaçırdığı veya konuşmaktan çekindiği kritik bir gerçek yatıyor: Son haftalarda yüksek faiz oranlarının etkisiyle gözlemlenen bu cazip girişlere rağmen, hisse ve DİBS kanallarından gerçekleşen toplam giriş, aslında net bazda hala eksi seyrediyor. Özellikle 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'na yönelik gerçekleştirilen operasyon sonrasında, yabancı yatırımcılar Türkiye piyasalarından tam 4 milyar 318 milyon dolarlık net bir çıkışa imza attı. Bu devasa çıkış, son gelen sıcak para girişlerini bile gölgede bırakıyor ve piyasalardaki kırılganlığı açıkça ortaya koyuyor. Geçtiğimiz hafta yabancıların swap kanalından da 2,6 milyar dolarlık bir girişe imza attığı biliniyor. Bu, kısa vadeli kazanç arayışının bir başka göstergesi olabilir.
İşte tam da burada, hikayenin en can alıcı noktasına geliyoruz! Piyasalarda görülen bu büyük girişler bir umut ışığı yakmış gibi görünse de, 19 Mart sonrası yaşanan devasa sermaye çıkışının yarattığı boşluk, hala tam olarak doldurulmuş değil. Yani, son bir haftalık olumlu tabloya rağmen, genel resme bakıldığında Türkiye piyasaları, önemli bir net negatif pozisyonda kalmaya devam ediyor. Bu, yabancı yatırımcıların hala tam anlamıyla "geri döndüğü" anlamına gelmiyor; aksine, yüksek faiz oranlarının sunduğu kısa vadeli fırsatlardan faydalanma eğilimleri devam ediyor gibi görünüyor. Bu durum, piyasalardaki dalgalanmanın ve belirsizliğin önümüzdeki dönemde de devam edebileceğine işaret ediyor. Türkiye ekonomisinin geleceği için bu sinyallerin ne anlama geldiğini ve bu "sıcak para" döngüsünün nasıl kırılacağını öğrenmek için www.avazturk.com'u takipte kalın!