Adaletin Terazisi Bu Kez Eşini Öldüren Kadının Aleyhine Döndü: Meşru Müdafaadan Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasına
Türkiye, Balıkesir'de yaşanan ve eşine yönelik şiddet iddiaları sonrası gerçekleşen bir cinayet vakasını konuşuyor. İlk derece mahkemesinden beraat eden Rümeysa Aydın, itiraz üzerine yargılandığı üst mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
Karesi ilçesinin sakin mahallelerinden birinde, 2021 Ağustos ayı, Rümeysa Aydın'ın hayatında karanlık bir döneme işaret etti. İki çocuk annesi Aydın, sürekli şiddet ve ölüm tehditleri aldığı eşini, evlerinin avlusunda yaşamına son verdi. Bu eylem, Aydın'ı 'eşe karşı kasten öldürme' suçlamasıyla karşı karşıya getirdi ve Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava süreci başladı.
Yedi buçuk aylık bir yargılama sürecinin ardından, 2022 Mart'ında mahkeme, 'meşru müdafa' gerekçesiyle Aydın'a beraat kararı verdi. Ancak, Cumhuriyet savcısı ve Murat Aydın'ın ailesinin avukatlarının itirazı üzerine, dava Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı.
İtirazın kabul edilmesiyle birlikte, Rümeysa Aydın, adeta adalet terazisinin bir kez daha kendisi için sallandığı bir yargılama sürecine girdi. Tarafların ve savcının itiraz gerekçelerinin dinlendiği mahkeme, Rümeysa Aydın'ın eyleminin meşru müdafaa sınırlarını aştığını ve eşe karşı haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
Rümeysa Aydın'ın savunması, yaşadığı korku ve çaresizlik anlarını gözler önüne serdi. Ancak, mahkeme heyeti, oy birliğiyle, Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat kararını bozdu ve Aydın'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine karar verdi. Heyet, 'haksız tahrik' ve Aydın'ın duruşmadaki 'iyi hali'ni dikkate alarak cezayı 10 yıl 10 aya indirdi.
Bu karar, Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve meşru müdafaa kapsamında işlenen suçlarla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Adaletin terazisinin, kadınların yaşadığı şiddet karşısında nasıl bir denge kurduğu, kamuoyunda geniş yankı buldu. Rümeysa Aydın'ın hikayesi, kadınların yaşadığı travma, adalet arayışı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konularında derin soruları beraberinde getirdi.
Bu dava, Türkiye'nin hukuk ve adalet sistemine, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve meşru müdafaa hakkının sınırlarının belirlenmesi konusunda ciddi bir sınav olarak görülüyor. Rümeysa Aydın'ın hikayesi, adaletin kadınlar için ne anlama geldiğinin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin hukuk önündeki yansımalarının tartışılmasını sağladı. Bu olay, Türkiye'de kadın hakları ve adaletin terazisinin kadınların lehine nasıl dengelenebileceği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor.