Türkiye siyasetinin merkezindeki AK Parti'de son günlerde hareketlilik dikkat çekiyor. Partinin iç dinamiklerine dair önemli kulis bilgileri, olası kabine değişiklikleri, "Erdoğan sonrası" döneme ilişkin hazırlık iddiaları ve parti içi tartışmalar gündemin en üst sıralarında yer alıyor. Partinin geleceğine yönelik farklı senaryolar konuşulurken, eski ve mevcut isimlerden gelen açıklamalar tansiyonu yükseltiyor.

Sekiz Bakanlıkta Değişiklik İddiası ve Yeni Bakanlık Sinyali

AK Parti içinde ciddi bazı değişikliklerin olabileceği yönündeki konuşmaların başında kabine revizyonu geliyor. Kulislerde sekiz bakanın üstünün çizildiğine dair haberler dolaşıyor. Kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat da bu iddiaları destekleyerek, sekiz civarında bakanın değişeceğini ve bir ya da iki milletvekilinin bakan olması beklendiğini öne sürdü. Daha da dikkat çekici olanı ise toplamda 10 yeni bakanın olacağı, yani iki yeni bakanlığın daha ihdas edilebileceği konuşulması. Bu iddialar, AK Parti'nin mevcut tabloyu birtakım değişikliklerle aşabileceği düşüncesinde olduğu yorumlarına yol açıyor.

"Erdoğan Sonrasına Hazırlananlar" ve Olası Tasfiyeler

Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük'ten gelen bir açıklama ise AK Parti içindeki bir başka derin tartışmayı gün yüzüne çıkardı. Küçük, bazı isimlerin "Erdoğan gidici" diye düşündüğünü ve Erdoğan sayesinde bir yerlere gelip "Erdoğan sonrasına hazırlık yapanlar"ın da tasfiye olacağını yazdı. Küçük'e göre Cumhurbaşkanı Erdoğan acele etmeyecek, yavaş yavaş kendisine ihanet ettiğinden emin olduğu herkesi tasfiye edecek. Bu iddia, parti içinde liderlik sonrası döneme ilişkin planlamalar yapan bir kesim olduğu ve bu durumun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bilindiği yönündeki kulisleri güçlendiriyor.

Ahmet Davutoğlu'ndan Çarpıcı "Keşke" Çıkışı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'ndan AK Parti'ye yönelik oldukça çarpıcı bir açıklama geldi. Davutoğlu, "Keşke AK Parti beni kaybetmeseydi ve keşke AK Parti ilkelerine sadık kalsaydı, yolsuzlukla mücadele etseydi, özellikle siyasi ahlak yasasını bloke etmeseydi" dedi. Bu "keşke"nin nedenini ise "Şu an %60'la iktidarda olurlardı" sözleriyle açıkladı. Davutoğlu'na göre, kendisinin uyarıları dinlenseydi AK Parti şu anda %50-60 bandında oy oranıyla iktidarda olur ve mevcut tartışmaların hiçbiri yaşanmazdı. Bu açıklama, AK Parti'den ayrılan Davutoğlu'nun partinin mevcut durumunu kendi dönemleriyle ve çizgisinden sapmayla ilişkilendirdiğini gösteriyor.

Yeni Anayasa Tartışması ve Erdoğan'ın Adaylığı

Davutoğlu, yeni anayasa konusunda da kapıları açık bırakırken önemli bir uyarı yaptı: "Anayasa seçimi kazanmak için yapılmasın, parlamenter sistem için olursa anayasa değişikliğine hayır demeyiz." Ancak bu açıklama geldiği dakikalarda AK Parti'den tam tersi yönde bir hamle geldi. AK Parti, "Yeni anayasa hemen şimdi" diyerek yeni anayasanın "olmazsa olmazları" olduğunu vurguladı.

Bu tartışmaların gölgesinde, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden adaylığına ilişkin net bir mesaj geldi. Yayman, "Hiç endişeniz olmasın" diyerek "inşallah ilk yapılacak seçimlerde onu bir kez daha başkan yapacağız" ifadelerini kullandı. Bu, parti yönetiminin Erdoğan'ın bir sonraki seçimde de aday olacağı konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.

Ekonomi Yönetimi ve Yeni Şafak'tan Eleştiriler

Kabine değişikliği iddialarının bir diğer önemli boyutu ise ekonomi yönetimine yönelik eleştiriler. İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, manşetten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in faiz artırımına ilişkin politikalarına yönelik eleştirilere yer verdi. Gazete, Mehmet Şimşek'in ekonomi politikasının yetersizliğine dair eleştirileri haberinde işledi. Bu durum, ekonomi yönetimi konusunda iktidar bloku içinde farklı seslerin olduğunu gösteriyor. Haberlerde ayrıca, Özgür Özel'e atfen, Yeni Şafak'ın "damadı istediği" yönündeki iddialar da yer buldu.

Tüm bu gelişmeler, AK Parti'nin hem içte hem de dışta önemli sınamalarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Olası bir kabine revizyonu, parti içi dengeler, "Erdoğan sonrası" döneme ilişkin fısıltılar ve ekonomi yönetimi gibi kritik başlıklar, önümüzdeki dönemin siyasi atmosferini belirleyecek gibi duruyor. Kulisler hareketli, gözler partinin atacağı adımlarda.