Altın ve Dövizde Yeni Alarm Zilleri

Altın ve Dövizde Yeni Alarm Zilleri

Türkiye ekonomisi için çarpıcı uyarılar peş peşe geliyor! Ünlü ekonomist ve gazeteci Turhan Bozkurt'un son programında yaptığı şoke edici açıklamalarla birlikte, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nda yaşanan ani görev değişikliği, piyasaları derinden..

Türkiye'nin ekonomik ve siyasi gündemi, şaşırtıcı gelişmelerle adeta çalkalanıyor. Ünlü ekonomist ve gazeteci Turhan Bozkurt'un çarpıcı uyarıları, 10 Temmuz 2025 Perşembe günü piyasaların ve vatandaşların merakla beklediği kritik bilgileri gözler önüne serdi. Bankada parası olanlar için bir stopaj kapanı kurulduğu ve altın, döviz, gayrimenkul gibi alternatiflerin adeta zorunlu çıkış yolu haline geldiği belirtilirken, bu gelişmelerin çok daha derin bir hikayenin sadece başlangıcı olduğu ve detayların www.avazturk.com adresinde okuyucularımızla buluşmaya devam edeceği ifade ediliyor.

Bozkurt, yayınının başında, haftalardır dikkat çektiği stopaj artışının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanarak 9 Temmuz 2025 itibarıyla yürürlüğe girdiğini duyurdu. Bu zam, sadece TL mevduatlarını değil, yatırım fonlarını da doğrudan etkiliyor. Ancak ekonomik fırtınanın yanı sıra, siyasi arenada da büyük bir sürpriz yaşandı: Sansürcübaşı olarak bilinen Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sürpriz bir şekilde görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (THİEK) gibi çok daha protokolde geride kalan bir kuruma atandı. Turhan Bozkurt'a göre, bu bir "tenzili rütbe" olarak yorumlanmalı ve Erdoğan'ın kendi yakın mesai arkadaşlarını dahi yurt dışında bir ülkeye büyükelçi atayarak desteklediği düşünüldüğünde, bu görev değişikliği oldukça dikkat çekici.

Fahrettin Altun'un görev süresi boyunca basın hürriyetine indirdiği darbeler, Turhan Bozkurt'un ifadesiyle "Türkiye'de gazeteciliğe ve kamunun haber alma hak ve hürriyetine indirilmiş darbeler açısından çok sayfalı bir yekün teşkil edecek". Bozkurt, Altun'un gazetecilerle "kanlı bıçaklı" olduğunu, sosyal medya hesaplarına erişim engelleri getirttiğini, hatta ana muhalefet liderine Twitter'dan "ayar vermeye kalkacak kadar küstah ve pervasız" olduğunu vurguladı. Altun'un Berat Albayrak ailesi ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile de çatışma içinde olduğu iddiaları da Turhan Bozkurt'un dikkat çektiği detaylar arasında. Yerine SETA'dan Burhanettin Duran'ın gelmesiyle ise, Turhan Bozkurt, medyaya dönük "düşman hukuku şeklindeki uygulamalara" son verilmesi ve halkın haber alma hakkına yönelik darbelerin durdurulması yönünde bir beklentiye girilmemesi gerektiğini, zira bu isimlerin aslında "yeşilin farklı tonları" olduğunu belirtti. Bu tür bürokratik görevden almaların, hukuksuz emirleri yerine getirenler için ibretlik bir ders olması temennisiyle, Turhan Bozkurt, hukukun geri döndüğünde kendisi dahil pek çok gazetecinin Fahrettin Altun'dan maddi manevi tazminat talep edeceğini de dile getirdi. Tüm bu gelişmelerin ortasında, halkın haber alma hakkı için www.avazturk.com olarak gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyoruz.

Gelelim ekonomik fırtınanın en can alıcı noktasına: Yeni stopaj düzenlemesi! Turhan Bozkurt, 9 Temmuz'dan itibaren iktisap edilen fonlar ve faiz gelirleri için %17,5 stopaj uygulanacağını detaylı bir tabloyla açıkladı. Daha önce %15 olan bu oran, neredeyse tüm fon türlerinde yükseldi. Altı aydan bir yıla kadar olan TL mevduatlarda ise oran %12,5'tan %15'e çıkarıldı. Bozkurt, 100 bin, 1 milyon ve 10 milyon liralık mevduatlar için yapılan örnek hesaplamalarla, yatırımcıların net kazançlarındaki düşüşü gözler önüne serdi. Örneğin, 100 bin liralık 32 günlük bir mevduatın net kazancı %15 stopajla 3.353 TL iken, yeni oranla 3.256 TL'ye iniyor. Büyük meblağlarda ise bu düşüş daha da hissedilir hale geliyor.

Peki, bu zamların arkasındaki gerçek sebep ne? Turhan Bozkurt'a göre yanıt net: "Mehmet Şimşek aslında petrol buldu!". Bozkurt, 15 trilyon lirayı bulan vadeli ve mevduat hesapları üzerinden düşünüldüğünde, bu artışların bütçe açığını kapatma çabası olduğunu vurguladı. Hükümetin 1 trilyon 900 milyarlık bütçe açığı tahminini en az 2 trilyon 300 milyar liraya yükselteceğini öngören Bozkurt, tasarruf yapılmadığını ve vergi gelirlerinde de istenen artışın olmadığını dile getirdi. Bu nedenle, TL mevduat ve fonlar, hatta borsa üzerinden daha fazla vergi toplama arayışının devam ettiğini ifade etti. Bozkurt'un bir kaynağına göre, yıl sonuna kadar stopajın %20'yi bulması ve hatta Ekim ayında en az 250 baz puan daha artış gelmesi bekleniyor.

Turhan Bozkurt, bu durumu "rantiye'ye servet transferi" olarak nitelendiriyor. Faiz lobisinin ve "sıcak paracılar"ın bu programdan fayda sağladığını belirten Bozkurt, yurt dışından düşük faizle kredi alıp Türkiye'ye getirerek bono ve tahvillere yatıran, yüksek faiz elde edenlerin bu sistemin kazananları olduğunu vurguladı. Kur garantisinin verilmesiyle, aylık enflasyona göre kur riskinin teminat altına alındığı bu sistemde, döviz rezervlerinin arttığı iddia edilse de, kazananın yine bu sıcak paracılar olacağı Turhan Bozkurt'un altını çizdiği bir gerçek.

Bu stopaj artışlarının ardından, en kritik soru gündeme geliyor: Piyasalardan kaçan para nereye gidecek? Turhan Bozkurt'a göre, bu para dövize ve altına yönelecek, ancak "yastık altına". Bozkurt, dolar kurunun en iyimser tahminlerle bile 45-47 TL seviyelerini ufukta gösterdiğini, hatta gerçekte en az 57-60 TL olması gerektiğini dile getirdi. Bu "uyutma" politikasının turizmde ve ihracatta Türkiye'yi pahalı ülkeler arasına soktuğunu ve pazar kayıplarına yol açtığını belirtti. Altın için ise 3320 dolar civarında dalgalansa da, kimsenin anlayamayacağı bir dalganın geleceğini ve yıl sonuna kadar yönün yukarı olacağını ifade etti. Gümüşün de altından rol çalmaya başlayarak 2026'da daha fazla konuşulacağını öngördü.

Gayrimenkul piyasası da Turhan Bozkurt'un değerlendirdiği önemli bir alan. Bozkurt, barınma maksatlı olarak içeride konut alımının hala mantıklı olduğunu, zira konut fiyatlarının artmaya devam edeceğini ve kira bedellerinin yükseldiğini vurguladı. Ancak, ikinci veya üçüncü bir ev almak isteyenler için yurt dışı piyasalarına yönelme tavsiyesinde bulundu. Turhan Bozkurt'a göre, Almanya, İngiltere, Kanada, Amerika gibi ülkelerde gayrimenkul fiyatları son 2-3 yılda düştü ve Türkiye'deki TL'nin "şaibeli bir şekilde olduğundan düşük tutulması" nedeniyle TL'yi dolara veya euroya çevirirken daha avantajlı bir konumda olunduğunu belirtti. Yurt dışında 5 ayda 3 milyar dolarlık, içeride ise yabancıların 2 milyar 700 milyon dolarlık gayrimenkul aldığını, ancak artık gayrimenkul için bile insanların Türkiye'yi tercih etmediğini çünkü "bütün hesabın şaştığını" ifade etti.

Borsa İstanbul'a gelince, Turhan Bozkurt'a göre, stopaj artışları borsadan ve fonlardan çıkışı hızlandıracak. Turhan Bozkurt, borsanın "feda edildiğini, cayır cayır yakıldığını" dile getirirken, 2025 yılında dünya borsaları lideri Yunanistan olurken, Türkiye'nin çift haneli kaybettiren borsalar arasına girdiğini üzülerek belirtti. Hukuk, yargı bağımsızlığı ve basın hürriyetinin olmayışı, keyfi sosyal medya hesap engellemelerinin bu sonuca yol açtığını vurguladı. Bozkurt, borsada 10.400-10.500 seviyelerinin satış fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini de ifade etti.

Fonlar özelinde ise, Turhan Bozkurt önemli bir detaya dikkat çekti: "Eski fonlarda aldığınız tarihteki stopaj oranı geçerli". Yeni alınacak fonlar için %17,5 stopaj uygulanacak olsa da, eğer daha önce %7,5 veya %15 stopajla fon aldıysanız, onu sattığınızda o eski oran geçerli olacak. Bu durumda, "ilk giren ilk çıkar" (FIFO) kuralının vergi tarafında uygulandığını belirten Bozkurt, avantajlı stopaj oranına sahip eski fonları korumak için yeni fon alırken aynı kurumdan değil, başka bir şirketten farklı bir fon alınması tavsiyesinde bulundu. Ayrıca, hisse senedi ağırlıklı fonlar (yerli hisse senedi oranı %51'den fazla olanlar), katılım hisse senedi yoğun fonlar ve serbest hisse senedi yoğun fonların stopajdan muaf olduğunu (%0 stopaj) belirtti. Arbitraj fonları da bir yıl ve üzeri tutulduğunda %0 stopaj avantajı sunuyor. Ancak Bozkurt, bu %0 stopajlı fonlarda "evdeki bulgurdan da olmayın" uyarısında bulunarak, vergi ödemeseniz bile piyasadaki dalgalanmalarda kazanca hasret kalma riskine dikkat çekti. Bireysel emeklilik fonlarında ise şimdilik stopaj oranlarında bir değişiklik olmadığını, ancak sistemden çıkış süresine göre %5 ile %15 arasında stopaj alındığını hatırlattı.

Son olarak, Turhan Bozkurt, siyasi gelişmelerin de ekonomik yansımalarına değindi. Erdoğan'ın Cumartesi günü yapacağı açıklamanın, çözüm süreci, anayasa değişikliği ve hatta Türkiye'nin federasyona doğru gittiği iddialarıyla ilgili olabileceğini, bunların da ekonomiye, borsaya, dövize ve faize maliyeti olacağını belirtti. İçinde bulunduğumuz bu zor dönemde, "maceraya girmeyin, günübirlik hareket etmeyin, gelgel tuzaklarına düşmeyin" uyarısında bulunan Bozkurt, yatırımcıların altınlarına, dövizlerine, gayrimenkullerine ve paralarına mukayyet olmaları gerektiğini vurguladı.

Türkiye, Turhan Bozkurt'un ifadeleriyle "hiç olmadığı kadar fakirleşti, hiç olmadığı kadar borçlu ve ekonomi aslında bıçak kemiğe dayalı değil, bıçak kemiği deldi geçti" vaziyetinde. Şirket iflasları ve konkordato ilanları devam ederken, bu kritik süreçte doğru adımları atmak hayati önem taşıyor. İşte tam da bu noktada, uzman isimlerin uyarılarına kulak vermek ve geleceği doğru okumak gerekiyor. Zira Turhan Bozkurt'un çarpıcı öngörülerine göre, şu an içinde bulunduğumuz durum, sadece büyük bir ekonomik fırtınanın öncüsü olabilir ve asıl zorlu günler kapıda! Bu nedenle, her vatandaşın kendi finansal geleceğini güvence altına almak için atacağı her adım, bu belirsizlik ortamında büyük önem taşıyor. Tüm bu gelişmeleri ve Turhan Bozkurt'un geleceğe dair şoke edici öngörülerini www.avazturk.com'dan takip etmeye devam edin. Çünkü asıl büyük değişimler, tahmin ettiğinizden çok daha yakın olabilir!