Ardahan, iki gün boyunca süren yoğun kar yağışının ardından, doğa ana tarafından bir kez daha sınandı. Bu kez sahne aldığı yer, Posof ilçesine bağlı, huzur dolu Derindere köyü oldu. Ancak bu huzur, pazartesi sabahı, 1 metreyi aşan kar kalınlığının ağırlığına dayanamayan dört evin üzerine düşen çığlarla birlikte adeta bir kâbusa dönüştü.

Olay, köyün sakinlerini derin bir şok ve korku içerisinde bıraktı. 11 köylü, kendi yuvalarında, ağır beyaz örtünün altında mahsur kaldı. Bu insanlar, kendi imkanlarıyla, belki de hayatlarının en zorlu sınavını vererek, evlerinden çıkmanın bir yolunu buldular. Ancak bu kurtuluş, herkes için bir zafer anlamına gelmiyordu. Çünkü çığın altında kalan ahırlar, 17 büyükbaş hayvanı da beraberinde sürükledi hayatın ötesine.

Haberin duyulması üzerine, bölgeye AFAD ekipleri sevk edildi. Soğuk havaya ve zorlu arazi koşullarına rağmen, ekipler hızla harekete geçerek, hasar tespit çalışmalarına başladı. Bu çalışmalar, aynı zamanda bölgede yaşayan insanların ve hayvanların geleceğini de şekillendirecek önemli bir adımdı.

Bu felaket, sadece Derindere köyünü değil, tüm Ardahan'ı etkiledi. Yaşananlar, kar ve çığın güzelliklerinin yanı sıra nasıl yıkıcı bir güce dönüşebileceğinin de bir göstergesi oldu. Köy sakinlerinin, evlerini ve hayvanlarını kaybetmeleri, bize doğa ile iç içe yaşamanın hem güzelliklerini hem de zorluklarını bir kez daha hatırlattı.

Ancak bu hikaye, sadece bir felaketin öyküsü değil, aynı zamanda bir dayanışma, umut ve yeniden inşa hikayesi. Çünkü insanlar, en zor zamanlarda bile birbirlerine destek olarak, enkaz altından daha güçlü çıkmanın yollarını buluyor.

AFAD ve yerel yönetimlerin çalışmaları, bölge halkının yaralarını sarmaya başladı bile. Ancak bu süreçte en önemli görev, hepimizin; bilinçlenmek, hazırlıklı olmak ve doğaya saygı duymak. Çünkü doğanın gücü karşısında, en büyük silahımız bilgi ve hazırlıktır.

Ardahan'da yaşanan çığ felaketi, bize doğanın ne kadar güzel ve aynı zamanda ne kadar acımasız olabileceğini bir kez daha hatırlattı. Ancak unutulmamalıdır ki, umut ve dayanışma ile her felaketin üstesinden gelmek mümkündür. Derindere köyü, bu zorlu süreci atlatacak ve yeniden inşa edilecek; çünkü hayat, her koşulda devam ediyor.