Asgari Ücret Masasında Nefesler Tutuldu
Asgari Ücret Tespit Komisyonu yılın ikinci zammını belirlemek üzere kritik bir toplantı gerçekleştirdi. Çalışma Bakanı Sadık Gardiyanoğlu'nun umut vaat eden açıklamaları ve HÜR-İŞ Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu'nun sert eleştirileriyle gerilim...
Ekonomik koşulların gölgesinde, tüm gözlerin çevrildiği o kritik an geldi! Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yılın ikinci asgari ücretini belirlemek üzere bugün bir kez daha toplandı ve masadaki tansiyon, sadece salonu değil, tüm ülkeyi etkisi altına aldı. Milyonlarca çalışanın dört gözle beklediği bu kararın yankıları şimdiden hissedilmeye başlarken, toplantıdan sızan ilk bilgiler ve tarafların açıklamaları, önümüzdeki günlerde yaşanacak büyük değişimlerin sinyallerini veriyor. Bu tarihi buluşmanın tüm detayları, yaşanan gerilimler ve merakla beklenen o nihai durum, haberimizin devamında sizleri bekliyor!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ülkenin nabzını tutan bu önemli gündem maddesiyle, yılın ikinci asgari ücretini belirlemek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda saat 11.30’da bir araya geldi. Toplantının hemen başında alınan dikkat çekici bir kararla, basının toplantı odasına alınmayacağı ve açıklamaların yalnızca kapı önünde yapılacağı duyuruldu. Bu durum, toplantının ne denli kritik ve kapalı kapılar ardında yürütüleceğinin ilk işareti oldu. Lefkoşa’da hava sıcaklığının 28 dereceyi gösterdiği bu günde, içerideki tartışmaların sıcaklığı ise dışarıdakilerden çok daha yüksek hissedildi. Toplantının 16 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştiği belirtilirken, haber kaynağı olarak YENİDÜZEN işaret edildi.
Toplantı öncesi gazetecilerin karşısına geçen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, asgari ücretle ilgili daha önce yaşanan mahkeme sürecine dikkat çekti. Bakan Gardiyanoğlu, mahkemenin asgari ücret masasını haklı bulduğunu ancak kararında hayat pahalılığının hangi istatistiki verilere dayandığının gerekçelendirilmesini istediğini vurguladı. Gardiyanoğlu, bugünkü toplantının mahkemenin çizdiği yolla ilgili olduğunu belirterek, "Kimse korkmasın, asgari ücret en iyi şekilde belirlenecektir" ifadelerini kullandı. Bakan ayrıca, "Son asgari ücret, hayat pahalılığının 2,5 altında verilmişti. Önemli olan arttırmak değil, hayatı ucuzlatmak. Gönül arzu eder ki asgari ücreti yüzde 100 arttırmak" şeklinde iddialı açıklamalarda bulundu. Bu gelişmeleri ve çok daha fazlasını, gündemi yakından takip eden haber kaynağınız https://www.avazturk.com adresinde bulabilirsiniz. Bakanın bu sözleri, komisyonun önündeki zorlu görevin büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Ancak, Bakan Gardiyanoğlu’nun bu açıklamalarına HÜR-İŞ Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu’ndan sert yanıt gecikmedi. Serdaroğlu, Bakan’ın "ekonomik akıldan uzak konuştuğunu" dile getirerek, asgari ücretin enflasyon oranında artırılmaması durumunda reel kayıp yaşanacağını net bir dille ifade etti. Serdaroğlu, bir örnekle durumu açıklayarak, "Maaşınız 10 bin TL ise ve yüzde 20 oranında artıp 12 bin TL olur ama hayat pahalılığı da yüzde 30 ise bu durumda çalışanın hayatında reel bir azalma olur" dedi. Başkan, asgari ücretle çalışanların son 6 ayda yüzde 61 oranında reel bir kayıp yaşadığını vurgulayarak, satın alma gücündeki bu düşüş nedeniyle güney kapılarında yaşanan izdihama dikkat çekti. "Dengesizlik olmasaydı bu kapılar böyle mi olacaktı? Etin kilo fiyatı orada belli, burada belli. Bu memlekette işimiz çok zor" sözleriyle durumun ciddiyetini ortaya koydu. Serdaroğlu ayrıca, Ticaret Odası’nın "asgari ücret artmasın, şirketler batacak" söylemlerine de tepki gösterdi ve Ticaret Odası’nın Şirketler Mukayyitliği’nden açılan ve kapatılan şirket sayılarına bakıp bakmadıklarını sordu, açılan şirketlerin kapatılanlardan çok daha fazla olduğunu belirtti.
Peki, tüm bu gerilimin ve zıt görüşlerin ortasında, milyonların merakla beklediği o kritik karar ne olacak? Unutmayalım ki, Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yılın ilk asgari ücretini hayat pahalılığının altında, sadece yüzde 7,5 artışla belirlemiş ve bu karar yargıya taşınmıştı. Mahkeme, o dönemde ara emri kararı vermese de, ücret belirleme süreçlerinde "gerçek veri" kullanılmasının zorunlu olduğuna hükmetmişti. İşte bu nokta, bugünkü toplantının ve alınacak kararın kaderini belirleyecek asıl unsur! Bakan Gardiyanoğlu'nun "Kimse korkmasın, asgari ücret en iyi şekilde belirlenecektir" güvencesiyle, Serdaroğlu'nun "yüzde 61 reel kayıp" haykırışı ve mahkemenin "gerçek veri" talebi arasında sıkışıp kalan Komisyon, şimdi tarihi bir yol ayrımında. Bu toplantının sonucu, sadece birkaç hanenin gelirini değil, tüm ülkenin ekonomik dengesini ve sosyal barışını derinden etkileyecek! Beklenti, mahkemenin kararına uygun olarak, hayat pahalılığının gerçek oranlarını yansıtan, çalışanların alım gücünü koruyan ve hatta artıran bir asgari ücret artışının nihayet masadan çıkması. Eğer bu sağlanırsa, milyonlarca işçi için adeta yeni bir ekonomik çağ başlayabilir ve geçmişteki mağduriyetler bir nebze olsun giderilebilir. Aksi takdirde, tansiyonun daha da yükseleceği, toplumsal huzursuzluğun artabileceği bir döneme girilebilir. Bu nedenle, gözler kulağımızdan gelecek haberlerde... Zira Türkiye’nin ekonomik gidişatını temelden etkileyecek o büyük kararın açıklanması an meselesi!