Zanka TV'de yayımlanan ve gündeme bomba gibi düşen bir tartışmada, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son dönemdeki çıkışları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "rest" olarak yorumlandı. Programda, bu gelişmelerin Erdoğan iktidarının sonunu getirebileceği ve Türk siyasetinde köklü bir değişimin işaretçisi olabileceği öne sürüldü.

Bahçeli'nin Çıkışı ve "Devlet Aklı" Vurgusu

Tartışmanın odağında, Devlet Bahçeli'nin "devlet başkanı sorumluluk almalı" sözleri yer aldı. Bu açıklama, programda "Devlet Bahçeli'ye devlet tarafından verilmiş bir görev" ve "bir devlet politikası" olarak değerlendirildi. Bahçeli'nin, daha önce Abdullah Öcalan'ın "umut hakkından faydalanması için meclise gelip konuşması gerektiği" yönündeki açıklamaları da bu "devlet aklı" çerçevesinde ele alındı. Konuşmacılar, MHP ve DEM Parti'nin (eski adıyla HDP) sadece terörsüz Türkiye konusunda değil, yargılamanın adaleti açısından da aynı noktaya gelmesinin, Erdoğan'ın geleceğini bitirdiğini iddia etti. Erdoğan'ın çevresindeki "yalakaların" kendi çıkarları uğruna ona sürekli yanlış bilgi verdikleri de öne sürüldü.

"Siyasal İslam, Terörden Daha Tehlikeli"

Programda dikkat çeken bir diğer önemli yorum ise "siyasal İslam"ın terörden çok daha tehlikeli olduğu iddiasıydı. 40 yılı aşkın süredir terörle mücadele edildiği ve çok şehit verildiği belirtilirken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm bunlara rağmen ayakta kaldığı vurgulandı. Ancak "siyasal İslam bütün gücüyle gelip oturursa, bütün parlamentoyu da ele geçirirse, anayasal kurumlardan sonra Türkiye o gün çökmüştür" denildi. Bu bağlamda, Devlet Bahçeli'nin siyasal İslam tehdidini çoktan gördüğü ve bir "siyasi darbe"nin, ancak halk tarafından yapılması gerektiği yönünde hareket ettiği ifade edildi.

Erdoğan'ın "Silahları" Elinden Alınıyor Mu?

Tartışmada, geçmişte Erdoğan'ın siyasi arenada kullandığı bazı "silahların" artık etkisizleştiği dile getirildi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun, başörtüsü meselesini normalleştirmesiyle Erdoğan'ın bu "silahını" kaybettiği belirtilirken, Bahçeli'nin de terör meselesini Erdoğan'ın elinden aldığı öne sürüldü. "Terör yok artık, bir daha kimseyi terörle korkutamayacaklar, 'ben gidersem terör gelir' yalanı bitti" yorumu yapıldı. Ayrıca, Namık Tan'ın annesinin cenaze töreninde Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun samimi görüntüleri, CHP'nin iktidar şansının doğduğu ve Kılıçdaroğlu'nun kulağının çekilerek Özgür Özel ile barışması gerektiğinin söylendiği şeklinde yorumlandı.

Siyaset Bir "Oyun" ve Derin Bağlantılar

Programda, siyasetin bir "oyun" olduğu ve "hile"nin mübah olduğu görüşü dile getirildi. Devlet Bahçeli'nin 2015'teki erken seçim çağrısıyla başlayan ve o günden bugüne devam eden bir "oyunun" parçası olduğu iddia edildi. Bu "oyunun" senaryosunun zaman zaman değişebileceği ve oyuncuların seyircinin istediği yönde oyunu değiştirebileceği benzetmesi yapıldı.

Daha da ileri gidilerek, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) ve Gülen Cemaati'nin kuruluş amaçlarının "neredeyse birebir paralellik gösterdiği" ve bu kuruluşların Amerika Birleşik Devletleri tarafından komünizmle mücadele etmek ve Amerika ile İsrail'in Ortadoğu'daki çıkarlarını korumak amacıyla kurulduğu iddia edildi. Alparslan Türkeş'in partiyi Amerikancı bir Genelkurmay eski başkanından aldığı ve MHP'nin ülkücü gençlerinin komünistlerle "fiziki mücadele" ettiği belirtildi. Aynı şekilde, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) de Amerika ve İsrail'in aleyhine hiçbir politika yürütemeyeceği öne sürüldü.

Sonuç olarak, Zanka TV'deki bu tartışma, Türkiye siyasetindeki mevcut konjonktürü, liderlerin tutumlarını ve perde arkasındaki "devlet aklı" ile "reelpolitik" gibi kavramları farklı bir bakış açısıyla yorumladı. Program, izleyicilere, siyasetin görünen yüzünün ötesinde, çok daha derin ve karmaşık ilişkiler ağının işlediği mesajını verdi.