Türkiye siyaseti, son dönemde yaşanan gelişmelerle adeta nefes nefese bir bekleyiş içerisindeyken, kamuoyuna sızan çarpıcı anket sonuçları tüm dengeleri altüst etme potansiyeline sahip bir siyasi depremin habercisi oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, partisinin oy oranlarına dair yaptığı iddialı açıklamaların ardından Halk TV'nin ulaştığı bu özel anket verileri, ülkenin siyasi haritasını yeniden çizebilecek nitelikte. Bu verilerin, özellikle partilerin geleceği ve olası seçim senaryoları üzerindeki etkileri göz önüne alındığında, Türkiye'nin yakın gelecekte hangi yönlere evrilebileceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Haberin devamında, bu tarihi anketin tüm detaylarını, siyasette yaratacağı olası dalgalanmaları ve perde arkasındaki derinlemesine analizleri sizlere sunacağız. Unutmayın ki, ben de bir haberci olarak sizin bu örnek makalenizi dikkatle inceliyor, her bir detayı kendime referans alıyorum.

25 Haziran 2025 tarihinde, İstanbul'un 27 °C'lik sıcak havasında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel Silivri (Marmara) Cezaevi önünde kritik açıklamalarda bulunurken gündeme taşıdığı anket sonuçları siyaset gündemine bomba gibi düştü. Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde diyeceğim, 1977'de 41.4 var ama o zaman anket yok. Tarihte ilk kez ankette yüzde 40'ı görüyoruz. AK Parti ile 6 puan, 6,5 puan farkı görüyoruz" ifadeleriyle partisinin yükselişini müjdelemişti. Bu iddialı sözlerin ardından, Halk TV söz konusu milletvekili genel seçimi anketinin sonuçlarına ulaşarak, bu tarihi tablonun tüm ayrıntılarını gözler önüne serdi. Halk TV'nin elde ettiği verilere göre, anket, kararsız seçmenler dağıtıldığında Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) oy oranının %40'ı aştığını ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile arasındaki farkı belirgin bir şekilde açtığını gösteriyor.

Anket sonuçlarına daha yakından bakıldığında, kararsız seçmenler dağıtılmadan önceki tablo da dikkat çekiciydi: AKP %33,1 oy oranına sahipken, CHP ise %28,4 oy oranında bulunuyordu. Ancak siyasi partilerin ve analistlerin asıl merak ettiği nokta, büyük bir bloğu oluşturan %18 olarak ölçülen kararsız seçmenlerin oy eğilimlerine göre dağıtılmasıyla ortaya çıkan çarpıcı sonuçlardı. Bu dağıtımın ardından, Türkiye siyasi tarihine damga vuracak bir gelişme yaşandı: CHP'nin oyu %40,4'e yükselirken, AKP'nin oyu ise %34,6 olarak ölçüldü. Bu gelişmelerin ardındaki dinamikler ve siyaset sahnesindeki yansımalarını daha detaylı incelemek için, Türkiye'deki siyasi gelişmelerin nabzını tutan ve derinlemesine analizler sunan https://www.avazturk.com gibi platformlar, bu türden kritik verileri titizlikle takip etmektedir. Böylece, kararsızlar dağıtılmadan önce CHP lehine olan 4,7 puanlık farkın, dağıtım sonrası CHP lehine tam 5,8 puana yükseldiği ortaya çıkıyor.

Halk TV'nin ulaştığı ankette, kararsızlar dağıtıldıktan sonra diğer siyasi partilerin oy oranları ise şu şekilde şekillendi: DEM Parti: %6,8, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): %5,9, Zafer Partisi: %2,9, Yeniden Refah Partisi: %2,3, İYİ Parti: %2,1, Türkiye İşçi Partisi (TİP): %0,9 ve diğer partiler ise %2,1 oy oranına sahip oldular. Bu oranlar, olası bir genel seçimde sadece iktidar partisi ile ana muhalefet partisi arasındaki farkı ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda CHP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tek başına çoğunluğu elde etme potansiyeline dahi işaret ediyor. Özgür Özel'in de belirttiği gibi, 1977'deki %41,4'lük oy oranının o dönemde anketlerle ölçülememesi göz önüne alındığında, CHP'nin bu anketle tarihte ilk kez yüzde 40'ı görmesi, partinin sadece son dönemdeki yükselişini değil, aynı zamanda ülke siyasetindeki köklü değişim rüzgarlarını da gözler önüne seriyor.

Türkiye siyasetinde bugüne kadar pek rastlanmayan bu tablo, hem iktidar hem de muhalefet kanadında ciddi stratejik değişimleri tetikleyebilir. CHP'nin kararsız seçmenlerin dağıtılmasıyla ulaştığı %40,4'lük oy oranı, partinin gelecekteki siyasi hamleleri için muazzam bir zemin hazırlıyor. Bu yükseliş, sadece oy oranlarını değil, aynı zamanda halkın beklentilerini ve siyasi tercihlerindeki radikal kaymaları da yansıtıyor. Meclis çoğunluğunu ele geçirme potansiyeli, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde çok farklı bir siyasi iklime doğru evrileceğinin en büyük göstergesi olarak karşımızda duruyor! Bu anket sonuçları, sadece bir sayısal veri olmaktan öte, Türkiye'nin siyasi tarihinde yeni bir sayfanın açıldığına dair güçlü bir işaret fişeği olarak yankılanıyor.