CHP'de kayyum endişesi artarken Kılıçdaroğlu'ndan flaş yanıt

CHP'de kayyum endişesi artarken Kılıçdaroğlu'ndan flaş yanıt

30 Haziran'da CHP'ye kayyum atanma ihtimali Ankara koridorlarında yankılanırken, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun peş peşe yapılan ziyaretlerde verdiği çarpıcı yanıtlar ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu, "Partiyi kayyuma bırakamam" diyerek net tavrını or

Ankara siyasetinin kalbi, önümüzdeki günlerde yaşanacak kritik bir gelişmeyle hızla atmaya hazırlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) gözler, 30 Haziran'da görülecek kurultay davasına çevrilmiş durumda. Bu dava, partinin geleceği açısından hayati önem taşırken, Ankara koridorlarında en çok konuşulan konulardan biri de eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu süreçteki duruşu ve olası bir "kayyum" atamasına karşı nasıl bir yol izleyeceği oldu. Partinin ileri gelen isimleri, peş peşe Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ederek nabız yoklarken, eski liderden gelen yanıtlar, sadece partiyi değil, tüm siyaset gündemini sarsacak nitelikte.

Kılıçdaroğlu'nun kapısını çalan ilk isimlerden biri, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol oldu. Erkol, Cumartesi günü Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede, mevcut Genel Başkan Özgür Özel ile bir araya gelmesi yönünde bir öneride bulundu. Ancak Kılıçdaroğlu'nun bu öneriye yanıtı oldukça netti: Kılıçdaroğlu, "Görüşmek istiyorsa kendisi arasın" dedi. Erkol, 30 Haziran öncesi bu iki ismin buluşmasının büyük önem taşıdığını ve "mutlak butlan" kararına karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğini dile getirse de, Kılıçdaroğlu bu talebi olumlu karşılamadı. Kılıçdaroğlu'nun Ümit Erkol'a verdiği ilk mesajlardan biri ise "Partiyi kayyuma bırakamam" ifadesi oldu. Bu gelişme, parti içindeki gerilimi ve bekleyişi daha da artırdı.

Kılıçdaroğlu'na yapılan ziyaretler bununla sınırlı kalmadı. Ekol TV Ankara Haber Koordinatörü Eray Görgülü'nün haberine göre, CHP Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de Kılıçdaroğlu'nu ziyaret eden isimler arasında yer aldı. Bu önemli heyet, iktidarın amacının CHP'yi dağıtıp parçalamak olduğunu ve olası bir "mutlak butlan" kararının büyük sıkıntılar yaratacağını, birbirlerine girmelerine neden olup partinin prestijini sarsacağını dile getirdi. Heyet, Kılıçdaroğlu'na, geçmişteki kurultay süreçlerinde farklı taraflarda olsalar bile, bunun intikam değil, çözüm arayışı olması gerektiğini vurgulayarak kendisini Özgür Özel ile bir araya getirme teklifinde bulundu. Ayrıca, kamuoyunda Kılıçdaroğlu'ndan, "Mutlak butlan uygun olmaz, kabul etmem, partimize ve delegelerimize yakıştırmam" şeklinde bir açıklama beklendiği de heyet tarafından aktarıldı. Bu tür siyasi kulislerdeki en güncel ve çarpıcı gelişmeleri https://www.avazturk.com adresinden de takip edebilirsiniz. Öte yandan, Kılıçdaroğlu ile görüşen Vahap Seçer ve Engin Özkoç'un, bu görüşmenin ardından kritik bir hamle yaparak Ekrem İmamoğlu'nu Silivri Cezaevi'nde ziyaret etmeleri de dikkat çekti.

Peki, tüm bu görüşmelerin ve beklentilerin ardından Kemal Kılıçdaroğlu'nun son sözü ne oldu? Kendisine yapılan "mutlak butlan kararına karşı kamuoyuna açıklama yapın" çağrısına karşı duruşunu netleştiren Kılıçdaroğlu, "Böyle bir açıklama yapamam" diyerek geri adım atmadı. Ancak, parti tabanında ve yönetiminde büyük bir merakla beklenen asıl mesajı ise şu cümlelerle verdi: "Umarım mutlak butlan çıkmaz ama olursa da partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım?". Bu çarpıcı yanıtla, Kılıçdaroğlu'nun olası bir kayyum atamasına karşı duruşu ve parti üzerindeki hassasiyeti net bir şekilde ortaya kondu. Dahası, Kılıçdaroğlu'nun Özel ile görüşme ihtimaline dair verdiği yanıt, sürecin seyrini değiştirebilecek nitelikteydi: "Karardan sonra Özel ile oturur konuşuruz". Bu son dakika gelişmesi, 30 Haziran'da alınacak mahkeme kararının ardından CHP'de yeni bir sayfa açılacağının sinyallerini verirken, gözler şimdi hem mahkeme salonundan çıkacak karara hem de eski genel başkanın sonraki adımlarına çevrilmiş durumda! Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kararlı tutumu, CHP'nin geleceği üzerindeki belirsizliği azaltırken, siyasi kulislerde heyecanı doruğa çıkarıyor!