DEM ve BBP Arasında Kopan Tartışma Ülkeyi Sarsıyor!

DEM ve BBP Arasında Kopan Tartışma Ülkeyi Sarsıyor!

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Büyük Birlik Partisi (BBP) arasında sosyal medyada sert bir tartışma başladı. BBP'nin "DEM de kendini feshetmeli" çağrısı sonrası gerilim tırmandı. Bu tarihi çatışmanın detayları ve Türkiye siyasetine

Türk siyaset sahnesi, beklenmedik ve adeta bomba etkisi yaratan bir tartışmayla sarsılıyor! Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Büyük Birlik Partisi (BBP) arasında sosyal medya üzerinden başlayan sert atışmalar, ülke gündeminin birinci sırasına otururken, bu derin çatışmanın siyasi arenadaki yankıları merakla bekleniyor. Partiler arasında karşılıklı sert açıklamalarla tırmanan bu gerilimin detayları ve perde arkasındaki gerçekler, makalemizin ilerleyen bölümlerinde sizleri daha da heyecanlandıracak, zira bu bir polemikten çok daha fazlası...

Gerilimin fitilini ateşleyen, Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'ne (DEM Parti) yönelttiği "DEM de kendini feshetmeli" şeklindeki çağrısı oldu. Bu sözler, DEM Parti'den büyük bir tepkiyle karşılandı. DEM Parti, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla bu çağrıya sert bir şekilde karşılık verdiğini belirtti. Açıklamada, DEM Parti'nin "halkların eşitlik, özgürlük, demokrasi, adalet ve barış mücadelesinin adı" olduğu vurgulanırken, partinin "milyonların iradesi" olduğu ve "bir tabela değil, geçici hiç olmadığı" ifade edildi. DEM Parti, "Büyük bedeller ödeyerek ve kesintisiz bir mücadeleyle bugüne gelmiştir" ifadesini kullanarak, 86 milyon için barışı sağlamak ve demokrasiyi inşa etmek amacında olduklarını belirtti. Açıklamalarını "Partimizi feshetmiyoruz. Olduğumuz yerdeyiz, yürüyüşümüz kararlılıkla sürüyor. Asla geri adım atmayacağız" sözleriyle noktalayarak BBP'ye meydan okudu.

DEM Parti'nin bu net duruşuna BBP'den yanıt gecikmedi ve yanıt aynı sertlikte geldi. Büyük Birlik Partisi, yaptığı açıklamada "DEM, HÂLÂ ÖRGÜT REFLEKSİYLE HAREKET EDİYOR" başlığını kullanarak, bu ülkede kimin neye hizmet ettiğini, hangi sözün kim adına söylendiğini ve hangi yapının kimden emir aldığını çok iyi bildiklerini belirtti. BBP, PKK'nın kırk yıldır bu millete ve devlete çevirdiği namlularla bedel ödettiğini iddia ederken, DEM Parti'nin ise "bugün hâlâ bu terör örgütünün siyasi aparatı olarak, dökülen kanı 'bedel ödedik' diyerek meşrulaştırma gayreti içinde" olduğunu ileri sürdü. BBP, terörle arasına mesafe koyamayan DEM Parti'nin "hâlâ örgüt refleksiyle hareket ettiğini, hâlâ o zihniyetin, o yapının, o talimat zincirinin içinde siyaset yürüttüğünü" vurguladı. Bu çarpıcı tartışmanın tüm boyutlarını ve Türkiye siyasetine olası etkilerini daha derinlemesine incelemek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

BBP, açıklamasında, "Düne kadar feshedildiği söylenen örgütü açıkça kınamayanlar, bugün de o örgütün diliyle konuşmaya devam ediyorlar" diyerek, DEM Parti'nin geçmişle bağlarını koparmadığını ima etti. Partinin açıklamasına göre, "Bu millet kimin bedel ödediğini bilir" ve asıl bedeli "dağda, sokakta, okulda, pazarda, asker ocağında; hain pusularda, bombalı eylemlerde, mayınlı tuzaklarda binlerce şehit veren bu millet" ödedi. BBP, "Şehitlerimizin kanı yerdeyken, anaların gözyaşı kurumamışken, milletin iradesine karşı silahla yürüyenlerin bugün çıkıp 'yürüyüşümüz sürüyor' demesi, millete yeni bir ihanetin adıdır" diyerek, DEM Parti'nin söylemini ağır bir dille eleştirdi.

Büyük Birlik Partisi, terör örgütü PKK'nın bitme noktasına geldiğini, KCK ve onun yurt dışındaki türevlerinin, milyarlarca dolarlık kirli narko-finansla ayakta durmaya çalışan bu yapıyı başka hedefler için gözden çıkardığını ve kendini feshetmiş gibi davrandığını iddia etti. BBP'ye göre, DEM Parti "terörle ilişkili aidiyetlerini reddetmeden, sadece 'tabela değiştirerek' siyaset yapmaya kalkıyor" ve bunun yeterli olmadığını, milletin "isim oyunlarına karnını doyurduğunu" belirtti. BBP'nin çağrısı net: "Kendinizi, bu yapıyı ve bu zihniyeti 'koşulsuz' olarak feshedin!". Bu ülkenin birliğine kast etmiş ve hâlâ devlete koşul üreten bir zihniyetin, kendini "tam" olarak arındırmadan siyaset alanında yeri olamayacağını ve siyaset yapmayı kendi ayrılıkçı ve bölücü fikirleri için araç olarak kullanamayacağını kesin bir dille ifade etti.

BBP'nin DEM Parti'ye yaptığı çağrı sadece hukuki değil, aynı zamanda "ahlaki, vicdani ve millî bir çağrı" olarak tanımlandı. BBP, PKK ile bağlarını hiçbir zaman koparmamış, kadrosundan söylemine kadar örgüt zihniyetiyle hareket eden, fırsat bulduğunda devletin kurucu iradesine racon kesmeye kalkan bu yapının sadece kendini değil, taşıdığı zihniyeti de tasfiye etmesinin şart olduğunu vurguladı. Bu çağrının polemik için yapılmadığı, nefretten değil, devlete, millete, şehide ve vatana olan sadakatten doğduğu belirtildi. Büyük Birlik Partisi'nin dün olduğu gibi bugün de teröre ve terörün siyasallaşmasına karşı olduğu, sessiz kalmanın ise "Kürdüyle Türkmen’iyle bu millete ihanet" olduğu kaydedildi.

Bu tarihi sosyal medya kapışmasının en dikkat çekici noktası ve belki de tüm tartışmanın düğüm noktası, Büyük Birlik Partisi'nin, DEM Parti'nin "Bedel ödedik" sözünü yorumlayışında yatıyor. BBP, bu sözün tercümesinin "Bu devlete ve bu millete bedel ödeterek geldik, şimdi de bu geçmişi hak gibi göstermeye çalışıyoruz" olduğunu sert bir dille iddia ediyor. Partimiz 32 yılı aşkın süredir kesintisiz faaliyet göstermiş, siyasi çalkantılar, iktidar değişimleri, parti kapatmaları ve darbe süreçleri arasında istikrarla varlığını korumuş, terör örgütü ve türevleriyle hiçbir şart ve zeminde yan yana gelmemiş, en önemlisi memleket sevdası istikametinde siyaset yapan kurucu liderini şehit vermiş tek "milli/manevi" eksenli parti olarak Büyük Birlik Partisi olmuştur. Büyük Birlik Partisi, sözünün sonuna kadar arkasında durduğunu ve bu ülkenin birliğini, kardeşliğini ve istiklalini hedef alan her yapının karşısında, hem meydanda hem hukuk önünde dimdik durmaya devam edeceğini kararlılıkla açıkladı. Bu, yalnızca iki siyasi parti arasındaki bir sosyal medya atışması olmaktan çok, Türkiye'nin geçmişi, bugünü ve geleceği üzerine bir hesaplaşma niteliği taşıyor; zira Büyük Birlik Partisi'nin dile getirdiği "yeni bir ihanetin adıdır" ifadesi, bu gerilimin basit bir polemikten çok daha öte, ülkenin temel değerlerini ve birliğini ilgilendiren kritik bir meydan okuma olduğunu gözler önüne seriyor. Bu derin siyasi çatışmanın Türkiye'nin yakın geleceğindeki olası sonuçlarını ve siyasi dengeleri nasıl etkileyeceğini yakından takip etmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.