Enflasyon darbesi: Kiralar uçtu, Konutta yıllık artış %74

Enflasyon darbesi: Kiralar uçtu, Konutta yıllık artış %74

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Nisan ayına ait Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, tüketici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 3 oranında artış gösterdi.

Bu yükseliş, yıllık bazda değerlendirildiğinde yüzde 37,86'lık bir enflasyon oranına tekabül ediyor. Enflasyon oranları, maaş artışları başta olmak üzere Merkez Bankası’nın para politikaları, piyasadaki fiyatlamalar ve sosyal yardımlar gibi pek çok alanda belirleyici görev alır.

kira-yangini-buyuyor-konutta-enflasyon-74e-dayandi.jpeg

Aylık ve Yıllık Enflasyon Artışı Netleşti

TÜİK tarafından yapılan açıklamaya göre, Nisan ayında TÜFE'de görülen yüzde 3’lük artış, yılın ilk dört ayı itibarıyla enflasyonun yönünü netleştiren önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.

Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre artış ise yüzde 37,86 seviyesine ulaşarak dikkat çekici bir tablo ortaya koydu.

Bu oranlar doğrultusunda, emeklilerin ve memurların alacakları maaş zamlarında baz alınacak oranlar da şekillenmeye başladı.

Bilindiği üzere, memur ve memur emeklileri her 6 ayda bir açıklanan enflasyon oranına göre maaş zammı alıyor.

Nisan ayı verisi, yılın ilk dört ayında enflasyonun ne yönde ilerlediğini gösterirken, yıl ortasında yapılacak maaş düzenlemeleri açısından da referans niteliği taşıyor.

kira-yangini-buyuyor-konutta-enflasyon-74e-dayandi-001.jpeg

Gıda ve Enerji Fiyatlarındaki Artış Etkili Oldu

Enflasyonun yükselmesinde gıda ve enerji kalemlerinde yaşanan fiyat artışlarının etkili olduğu belirtiliyor. Özellikle sebze ve meyve fiyatlarında mevsim etkisine bağlı olarak görülen artışlar, genel enflasyon oranını yukarı çekti.

Bunun yanı sıra akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanma ve küresel emtia piyasalarında yaşanan gelişmeler de iç piyasaya yansıyarak enflasyon üzerinde baskı oluşturdu.

Ekonomistler, enflasyon sepetinde yer alan bazı kalemlerin aylık bazda ortalamanın üzerinde artış gösterdiğine dikkat çekiyor.

Bu durum, halkın gündelik yaşam maliyetlerini doğrudan etkiliyor. Ulaştırma, konut, sağlık ve lokanta-otel gruplarında da dikkat çeken fiyat artışları raporlara yansıdı.

kira-yangini-buyuyor-konutta-enflasyon-74e-dayandi-002.jpeg

Ekonomi Yönetiminden Açıklama: Dezenflasyon Süreci Sürüyor

Nisan ayı verilerinin açıklanmasının ardından ekonomi yönetiminden de değerlendirmeler geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadelede kararlı olduklarını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Kararlılıkla uygulamaya koyduğumuz ekonomik programımız sayesinde dezenflasyon sürecini inşa etmeye devam ediyoruz. Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla sürdürülen bu program, orta vadede toplumun tüm kesimlerine olumlu yansımalar sağlayacaktır. Sabırlı ve disiplinli bir yaklaşımla ekonomik hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.”

Yılmaz’ın açıklamaları, hükümetin 2024 sonunda başlayacağı öngörülen dezenflasyon süreciyle ilgili kararlılığını vurgularken, kısa vadede yaşanan yüksek enflasyonun kontrol altına alınacağına dair mesajlar verdi.

Merkez Bankası’nın Politikaları Mercek Altında

TÜFE verilerinin açıklanmasının ardından gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) çevrildi. TCMB’nin para politikaları, özellikle politika faiz oranı, enflasyonla mücadelede temel araçlardan biri olarak öne çıkıyor.

Nisan ayı enflasyon oranının beklentiler dahilinde olması, Merkez Bankası'nın bir sonraki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında nasıl bir karar alacağı konusunda ipuçları sunuyor.

Merkez Bankası’nın mevcut sıkı para politikası çerçevesinde faiz oranlarını yüksek tutma stratejisi, piyasadaki enflasyonist baskıyı azaltma amacı taşıyor.

Bununla birlikte, faiz oranlarının uzun süre yüksek seyretmesi, krediye erişim, yatırım ve büyüme gibi diğer makroekonomik göstergeleri de doğrudan etkiliyor.

Uzmanlardan Değerlendirmeler

Ekonomi uzmanları, nisan ayı enflasyon verilerinin beklentilerle genel olarak uyumlu olduğunu belirtiyor. Ancak bazı ekonomistler, enflasyonun baz etkisiyle geçici olarak daha düşük görünebileceğine dikkat çekerek, yılın ikinci yarısında daha net bir tablo ortaya çıkacağını vurguluyor.

Birçok uzmana göre, enflasyonun kalıcı biçimde düşürülebilmesi için sadece para politikalarının değil, aynı zamanda mali disiplinin, üretim politikalarının ve yapısal reformların da uyum içinde sürdürülmesi gerekiyor.

Bu bağlamda hükümetin orta vadeli programına (OVP) olan bağlılığı ve uygulama başarısı, ekonomik dengelerin yeniden kurulması açısından kritik öneme sahip.

Enflasyonun Toplumsal Etkileri

TÜFE verileri sadece ekonomik göstergeler açısından değil, aynı zamanda toplumsal yaşam üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor.

Enflasyon oranındaki artış, hanehalklarının alım gücünde azalmaya, tasarruf eğilimlerinde değişime ve yaşam standartlarında gerilemeye yol açabiliyor.

Özellikle sabit gelirli vatandaşlar, emekliler ve asgari ücretle geçinen kesimler için enflasyon, günlük yaşamın en belirleyici faktörlerinden biri haline gelmiş durumda.

Temel ihtiyaç maddelerinde görülen fiyat artışları, sosyal yardımlar ve destek mekanizmalarının önemini bir kez daha gündeme taşıyor.

Nisan ayı enflasyon verileri, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu geçiş sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.

Hükümetin dezenflasyon hedefi doğrultusunda izlediği sıkılaştırıcı para ve maliye politikalarının etkisi, önümüzdeki aylarda daha net şekilde hissedilecek.

Ekonomi yönetimi, fiyat istikrarını yeniden tesis etmeye yönelik adımlarını sürdüreceğini belirtirken, kamuoyu da bu sürecin sosyal ve ekonomik etkilerini yakından izliyor.

2025’in kalan aylarında enflasyonun seyrine dair beklentiler, hem küresel ekonomik gelişmelere hem de iç politikaların istikrarına bağlı olacak.

Özellikle döviz kuru, enerji fiyatları, gıda arzı ve tüketim eğilimleri gibi belirleyici faktörler yakından takip edilmeye devam edecek.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Nisan ayına ait enflasyon verilerini kamuoyuyla paylaştı. Aylık bazda enflasyon artışı %3,00 olarak gerçekleşti.

Böylece 2025 yılının ilk dört ayında kümülatif enflasyon %13,36’ya ulaşmış oldu. Yıllık bazda ise tüketici fiyat endeksi (TÜFE) %37,86 oranında arttı. On iki aylık ortalamalara göre artış oranı ise %48,73 olarak kaydedildi.

Ocak-Nisan Arası Enflasyon Seyri

Yılın ilk üç ayında enflasyon verileri sırasıyla şöyle gerçekleşmişti: Ocak ayında %5,03, şubat ayında %2,27, mart ayında ise %2,46 oranında artış yaşanmıştı.

Piyasaların nisan ayı için beklentisi aylık bazda %3,07 düzeyindeydi. TÜİK’in açıkladığı %3,00’lük artış, bu beklentinin hafif altında kalsa da hâlâ yüksek bir seyri işaret ediyor. Böylece 2025 yılı başından bu yana fiyatlardaki toplam artış %13,36 seviyesine ulaştı.

Yıllık Enflasyonda Gözlenen Gelişmeler

Bir önceki yılın aynı ayına kıyasla tüketici fiyatlarındaki artış oranı %37,86 olurken, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içecekler, tütün ve altın hariç tutulduğunda ise bu oran %36,81 olarak kaydedildi. Bu veriler, çekirdek enflasyonun da hâlâ yüksek seyrettiğini ve dezenflasyon sürecinin kademeli ilerlediğini gösteriyor.

Öte yandan, yıllık üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) artışı da dikkat çekti. Nisan ayında üretici fiyatlarında %2,8’lik bir artış gözlemlenirken, yıllık bazda artış oranı %22,5 olarak hesaplandı. Bu oran, 2024 Haziran ayından bu yana 35,2 puanlık bir düşüşe işaret ediyor.

Ana Harcama Gruplarında Değişim: Konut Öne Çıkıyor

TÜİK verilerine göre en yüksek ağırlığa sahip üç ana harcama grubunun yıllık değişimleri şu şekilde gerçekleşti:

Konut: %74,07 artış

Gıda ve alkolsüz içecekler: %36,09 artış

Ulaştırma: %22,76 artış

Yıllık enflasyona katkı açısından bakıldığında konut grubu %9,98 ile en yüksek etkiyi oluştururken, gıda ve alkolsüz içecekler %9,21 katkı sağladı. Ulaştırma grubunun katkısı ise %3,84 olarak ölçüldü.

Aylık değişimlerde de benzer bir tablo dikkat çekti. Nisan ayında;

Gıda ve alkolsüz içeceklerde %2,01

Ulaştırmada %3,80

Konutta %4,66

oranlarında artış görüldü. Bu artışların aylık TÜFE üzerindeki etkisi sırasıyla %0,51 (gıda), %0,57 (ulaştırma) ve %0,74 (konut) olarak hesaplandı.

Özellikle konut grubunda yaşanan %74,07’lik yıllık artış, kira fiyatları ve enerji kalemlerinde devam eden yükselişin etkilerini açıkça yansıtıyor. Kiralar başta olmak üzere barınma maliyetleri, hanehalkı bütçelerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.

Çekirdek Enflasyon Verileri

TÜFE’de işlenmemiş gıda, enerji, alkollü içecekler, tütün ve altın hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon, nisan ayında bir önceki aya göre %3,10 oranında artış gösterdi.

Bu göstergenin yıl başından bu yana artışı %12,71, yıllık bazda ise %36,81 olarak belirlendi. On iki aylık ortalamalara göre artış ise %47,82 seviyesinde.

Bu durum, çekirdek göstergelerde sınırlı da olsa yavaşlamanın sürdüğüne, ancak henüz hedeflenen dezenflasyon düzeyine ulaşılmadığına işaret ediyor.

Resmî Açıklamalar: Dezenflasyon Süreci Devam Ediyor

Enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da konuya ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Yılmaz, ekonomi yönetiminin kararlılıkla uyguladığı program sayesinde dezenflasyon sürecinin tesis edilmeye devam ettiğini vurguladı.

Yılmaz’ın açıklamalarında öne çıkan bazı noktalar şunlardı:

Dezenflasyon süreci: 2024 Haziran ayından bu yana yıllık enflasyon 37,6 puan düşüşle %37,9 seviyesine geriledi.

Gıda fiyatları: Nisan ayında işlenmemiş gıda fiyatlarında belirgin bir yavaşlama gözlendi.

Kira enflasyonu: Kira artış hızında yılbaşından bu yana süregelen bir gerileme var.

Üretici fiyatları: Nisan ayında üretici fiyat endeksi %2,8 artarken, yıllık artış oranı %22,5'e geriledi. Bu gelişme, tüketici fiyatlarını olumlu etkileme potansiyeline sahip.

Yılmaz, açıklamasında ayrıca küresel ekonomide belirsizliklerin arttığı bir dönemde siyasi istikrar ve öngörülebilirliğin Türkiye’nin göreli ekonomik performansını artıracağını da ifade etti. Enflasyonla mücadelede güçlü bir koordinasyon sağlandığını ve bu mücadelenin kararlılıkla süreceğini belirtti.

Genel Değerlendirme

2025 yılı Nisan ayı verileri, enflasyonun halen yüksek seviyelerde seyrettiğini ancak bazı göstergelerde yavaşlama sinyallerinin başladığını gösteriyor. Özellikle gıda ve ulaştırma gruplarında aylık artış oranlarının sınırlı kalması dikkat çekerken, konut grubu hem yıllık hem de aylık bazda en dikkat çekici yükselişi sergiliyor.

Ekonomi yönetiminin sunduğu dezenflasyon süreci ile ilgili pozitif söylemler, henüz rakamlarda tam anlamıyla karşılık bulmasa da, yılın ikinci yarısına ilişkin beklentilerin şekillenmesi açısından önemli bir referans oluşturuyor.

Programın sürdürülebilirliği ve küresel koşullardaki gelişmeler, önümüzdeki dönemde enflasyonun yönü üzerinde belirleyici olacak gibi görünüyor.